Gebze’ye geldiğimiz 1980’li yılların ikinci yarsından itibaren tanıdık Abdullah Yılmazel’i , Gebze’de daha çok “Şapkalı” olarak tanınan güler yüzlü, Kars’tan Gebze’ye göç etmiş ailesini bir arada tutmayı başaran bir şahsiyet olarak yıllar yılı herkesin “Abdullah Abisi-Abdullah amcası” olarak şehir merkezinde var oldu.

Nerede ise 30 yıl günaşırı bir şekilde görüştüğümüzden kendisine “Abdullah abi nasılsın iyimisin” diye sorduğumuzda tatlı siyasi sohbetler başlar, ara sırada çarşıda yürürken “Aye Üsgel bey nasılsan eyisenmi hele gel birer bardak çay içek” çağrısını aldığımızda içimizi büyük bir keyif kaplardı.

Son dönemlerde 4-5 kez Akşam saatlerine doğru  Sefa Sirmen ile birlikte evin önüne gelir, Sirmen’in kullandığı araca benide alırlar, saatler süren güzel sohbetler sırasında Türkiye’nin, Kocaeli’nin, Kars’ın sorunlarını tartışır dururduk.

Aylar önce öğlen saatlerinde  “Abdullah Yılmaz birden bire hastalandı,hastaneye kaldırıldı” haberini alır almaz Gebze’de bulunan Medicalpark hastanesine doğru koştuğumuzda bizden önce hastaneye akın eden yüzlerce tanıdık ile birlikte saatlerce iyi haberini almak adına bekledik, sağlıklı günlerine geri dönmek adına dua etik.

Abdullah abi epey uzun sayılabilecek bir süre hastanede kaldı, Bizim evimiz Gebze’nin tam orta yerinde, Doğan caddesinde , muhtemelen Abdullah abinin oğlu CHP Kocaeli İl başkan vekili Şahin Yılmazel’in evi de bizim evin yakınlarında Sabah saatlerinde yada öğlen yemeklerinde balkonda otururken Abdullah abinin oğlu Şahin Yılmazel’i aşağıdan geçerken gördüğümüzde balkondan bağırır “Bugün nasıl Abdullah abinin durumu” diye bilgi edinmeye çalışırdık.

Belki on gün olmuştur, Bizim evin altında Emekli Zabıta Maşallah Uçak’ın sahibi olduğu Kafede çay içerken yolun karşısından geçen Şahin Yılmazel’i gördüğümüzde kendisine “Nasıl  Abdullah abinin durumu, sağlığında varmı bir ilerleme” diye sorduğunda Şahin Yüksel abi durum aynı hiçbir değişiklik yok, Hastaneye yattığı gün nasılsa bugünde aynı” cevabını aldık.

27 Eylül Perşembe günü Abdullah abinin vefat ettiği haberini aldığımızda bir döneminde kapandığına şahit olduk, Gebze ve çevresinde yaşayan küçük-büyük herkesin sevgisini –saygısını kazanan Abdullah abinin vefatı herkesi derin üzüntülere sevk etti.

29 Eylül Cumartesi günü Abdullah abinin cenaze namazını kılmak için evimize son derece yakın olan Gebze Mustafa Paşa Camisinin avlusundan içeriye adım attığımızda kendisinin nasıl bir hayat sürdüğe, sağlığında nasıl sağlam ve seviyeli dostluklar kurduğuna bir kez daha şahit olduk, Siyasi yelpazenin en sağından en soluna bütün görüşlere mensup olanların, Edirne’den, Kars’a kadar hemen her yörenin insanları tarafından ağzına kadar insanların doldurduğu Gebze Çoban Mustafa Paşa camisi de  o hali ile insanların istedikleri taktirde kitleleri nasıl birleştireceklerine şahitlik ediyordu.

Cami avlusunda bulunan binlerce vatandaş arasında daha önce kavgalı olanlar vardı, birbirlerine selam vermeyecek derece de hoşnutsuzluk yaşayanlar vardı, Siyaset dolayısı ile birbirleri ile kanlı bıçaklı olan belki de mahkemelik durumda  olanları da gördük cami avlusunda.

Bir dönem Kocaeli İl Genel meclis başkanlığı yapan AK Partili Nevzat Gülmen bizim anlatmaya çalıştığımız meseleyi  “Abdullah Yılmazel giderken hepimize “Aynı mahalledeymişiz gerçeğini hatırlattı "sözleri ile sosyal medya hesabından paylaşırken ,Eğitimci Murat Kaya’da "İnsanlar doğdukları yerde mayalanır.Aslı astarı aile meclisinde vücut bulur. Kars ilinde yetişmiş ,yaşamının her evresinde halkın içinde var olarak ,değer katarak; yol almış ,aslını hiç unutmamış,gelenek ve göreneklerine sahip çıkmış fakat hiç bir koşulda siyasal kimliğini saklamamış KASKETLİ Abdullah lelem... İnsanı insan kılan ;yaşadığı toplumun acısını paylaşarak dindiren;sevincini paylaşarak çoğaltan insani duruşudur.Nerede cenaze varsa ordadır Abdullah emi.. Kimin toyu varsa gene ordadır Abdullah emi.. Oģlu Yücel'in taziyede dostlarına ifade ettiği gibi"Oģul men ölende meni daha iyi tanıyarsınız"ifadesini özünü bulan yokluğunda bile binlerce canı buluşturan varlığı ile tüm dostlarını kucaklayan Abdullah kişi er kişi.. 1987 yılından itibaren tanıdığım 1989 yerel seçimlerde yol abiliğimizi yapan ve son nefesine kadar bizlere dostluğunu ,aile büyüklüğünü yürekten sunan can dosttur LELEM ABDULLAH....” şeklindeki ifadeleri ile aslında nasıl insan olmamız gerektiğini herkese anlatmaya çalışıyordu..

1943 yılında hayata “Merhaba” diyen Abdullah abi iyi yaşadı, güzel dostluklar kurdu, sürdüğü hayat ile nasıl bir yol izlememiz gerektiğini tüm sosyal çevrelere aktarmayı bildi, Cumartesi günü Gebze Çoban Mustafa Paşa camisinde binlerce cemaatin önünde kendisinin cenaze namazını kıldıran değerli dostumuz Alim Arslan’ın “Merhumu nasıl bilirdiniz, Haklarımızı helal ediyormusunuz.?” Şeklindeki sorusuna tüm cemaat ile birlikte bizde “İyi bilirdik, Helal olsun” cevabını verdik, “Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun” dualarında bulunduk.

Eskiler “Kötülük her kişinin, İyilik Er kişinin” şeklinde bir deyim kullanırlar, Biz tanıdığımız günden beri Abdullah Yılmazel’i hep “Er kişi” olarak ta bildik, 1943 yılında Merhaba dediği hayata veda ettiği ve Cami avlusundan ebediyete uğurladığımız Abdullah abiye bir kez daha Allah’tan rahmet geride kalanlarına da başsağlığı diliyoruz.

Ne diyor Şair..?

Ey hayat 
Sen şavkı sularda bir dolunaysın 
Aslında yokum ben bu oyunda 
Ömrüm beni yok saysın 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263