Son yıllarda ülkemizde acil olmayan iş yok gibi… Herkes bir yere “acil” bir şekilde gidiyor, “acil” şekilde hareket ediyor, acil bir hal ve hareketle “acilen” davranıyor…

Yakınınızda, yanıbaşınızda,

 Cadde, sokakta, meydanda…

Trafikte…

Çayırda…

 Bayırda…

Havada…

Karada…

 Denizde…

İnsanoğlu çabuk davranma zorunluluğu, olan ivedi durumuna, yani acil durumuna geçiyor…

Bunun sebebini ben bilmiyorum, ancak  pek çok insanda görülen bu ivedi ve acil duruma  elbette, bu durumun içinde bulunduğumuzdan ötürü artık şaşmak değil, kanıksamış bulunuyoruz…

Yani bir zamanlar görülen ve yaşanan:

"Durum ivedi değilse yarın görüşelim…”

 Gibi durumlar da tarihe karışmış durumda…

Herkesin işi acil…

 Acil olmayan iş yok gibi…

Trafik sıkışıklığında biraz arkadaki aracın sürücüsü aracın camından dışarıya doğru elini sallayarak haykırıyor:

 “ Yürüsene kardeşim, işimiz gücümüz , acil işimiz var…”

Belli ki “acil” durumu var onun da…

Bankada,

Postanede,

İnsanlar Numara alamış bekliyorlar ama yerinde duramıyorlar…

Belli ki, kafalarında bir yerlere “acilen” gitmek veya ulaşmak istiyorlar…

Herkes aceleci…

 Aceleci olmayan yok gibi bir şey…

Bir tek gasilhanede yıkanma sırasını bekleyen meftalarımızın Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun…

 Herhalde bir tek onların aceleleri yok…

Kırmızı ışıkta bekleyen araçların sürücüleri, daha yeşil ışık yanar yanmaz  “topuklamaları” ve lastiklerini adeta bağırtarak ileriye atılmalarından da anlıyoruz ki herkesin işi “acil”

Acelesiz işi olmayanı yok gibi bir şey…

***

Özellikle hastaneler, Allah ne kimseyi düşürsün ne de eksik etsin…

Buraları adeta insan seli gibi…

Yani normal hasta muayeneleri için oluşturulan poliukliniklerde bu kadar sıra bekleyen hasta yok,”Acil” lerde bekleyenler gibi…

Gerek bölgemizdeki hastanelerimizin, gerekse yurt çapındaki hastanelerimizin  “ACİL” Servisleri S.O.S veriyor…

Adeta iğne atsanız yere düşmüyor…

 Bu nereden kaynaklanıyor?

 Sadece çok acil olanı değil de acils olmayan hastaların da  biran once “sağlık işimi  hallederim belki” düşünce ve umuduyla  ayak bastıkları Acil poliklinik servislerinin önlerini doldurmuş vaziyetteler…

Buna önlem olarak aslında önceki yıl Sağlık Bakanlığı’nın , 20 Şubat 2018 SALI

Günkü Resmi Gazetede yayınlanan tebliğe gore, Sağlık Bakanlığından: YATAKLI SAĞLIK TESİSLERİNDE ACİL SERVİS HİZMETLERİNİN UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ uyarınca hastanelerin acil üniteleri için tebliğin 7. Maddesi’nde:

MADDE 7 – Aynı Tebliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Acil servislerde etkin bir hizmet sunumu için renk kodlaması uygulanır. Triyaj işlemi başvuru sırasında hasta kayıt işlemi öncesi yapılır. Triyaj uygulaması için muayene, tetkik, tedavi, tıbbi ve cerrahi girişimler bakımından öncelik sırasına göre kırmızı, sarı ve yeşil renkler kullanılır. Renk kodlamasına ilişkin uygulama esasları Ek-7’de gösterilmiştir. Ayrıca;

a) Acil servise başvuran hastalara sağlık personeli tarafından etkin triyaj yapılır, sarı alan muayenesi gerekmeyen hastalardan öncelikle acil serviste poliklinik muayenesi olması gerekenlere “Yeşil Alan 1” kodu verilir, acil serviste genel tabip muayene polikliniklerinde bakılır.

b) Sarı ve kırmızı alan hastası olarak nitelenmeyen ve poliklinik muayenesi gerektiren hastalar için acil servis alanı dışında ve yakın yerleşiminde olmak koşuluyla, “Yeşil Alan 2” kodu ile mesai kaydırma veya vardiya branş poliklinikleri oluşturulur. Yapılan triyaj ile branş muayenesi olması gereken hastalar bu polikliniklere yönlendirilir.

c) Triyaj uygulaması esnasında kırmızı alan hastalarının triyaja ve kayda dahil edilmeden, doğrudan kırmızı alana geçirilmesi, sarı alan hastalarının triyaj sonrası doğrudan sarı alana ve sarı alan tabibinin bilgisine gönderilmesi esastır.

ç) Acil servise başvuran hastaların eş zamanlı sayı artışı olduğu ve bekleme süresinin uzadığı durumlarda, sorumlu idareci tarafından ek mekân ve ek insan kaynağı acil servis dışı hizmet birimlerinden sağlanarak, acil servis imkânları hemen artırılır.” İbaresi ve zorunluluğu getirilmiştir…

***

Buna rağmen bölgemizdeki pek çok hastanemizin Acil polikliniklerin ağızlarına kadar tıka basa hasta ve hasta yakınları ile dolu oldukları görülmektedir.

 İşte bu hususta geçtiğimiz günlerde, Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanemizin Değerli Baştabibi Doç. Dr. Mustafa Güneş, sosyal medya sayfasından işte bu önemli duruma işaret etmiş ve ne yapılması gerektiği görüşünü dile getirmiş ve biz de bu açıklamayı gazetemizde haberleştirmiştik..

Mustafa Hocamız:

" Son günlerde tüm Türkiye'de olduğu gibi Darica Farabi EAH'si acil servisinde de aşırı bir yoğunluk yaşanmaktadır. Acil polk hasta sayilarimiz 1400 civarında seyrederken bu sayı son iki ayda 2400 sayılarına ulaşmış bulunmakta ve bunların %70 acil hasta katagorisinde bulunmamaktadır..Gelen hastalarin %60 Darica dışından yakın ilçeler ve hatta İstanbul'dan gelmektedir. Sorun hekim sayısını artırmak değil , hasta bilincinin gelişmesidir.10 hekimde görev yapsa bu yoğunluğun değişmediği yaptığımız çalışmalarla ispatlanmıştır…" Gibi haklı ve yerinde bir tespitini yapmış durumdadır ve haklıdır da…

***

Acil polikliniklerdeki  yoğunluk, esas çok acil vakaları bile sekteye uğratabilecek duruma gelmiştir.

 Bu hususta hasta ve hasta yakınlarının “ACİLEN” bilinçlenmesi artık elzem bir hal almıştır…

“Acil” vakalarının aşırı artışları ve durumuwları yine “acil” şekilde alınacak tedbirlerle  giderilir…

 Bu konuda herkesten en kalbi duygularla “Acil” anlayış hoşgörü beklemek de bizim ” acil ve ivedi isteğimizdir”

SAĞLICAKLA KALIN!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263