Öne Çıkanlar Bandırma toplantı Doğa Koruma ve Milli Parklar Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü

Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davası

KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davada hükümle dosyaları ayrılan 6'sı tutuklu, 13'ü firari, 35 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanık yakınları katıldı.

Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına avukat Halit Çokan da duruşmada hazır bulundu.

Hakkında "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık eski eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, esasa ilişkin savunma yaptı.

Kızılelma, savunmasında, iddianamede yer alan suçlamaları reddederek, 15 Temmuz gecesi yaşananların tanıklarla ortaya konulduğunu, ifadelerin lehine olduğunu savundu.

Lehindeki delillerin suçlayıcı şekilde iddianamede ve mütalaada yer aldığını öne süren Kızılelma, "Sıkıyönetim listesinde ismimin bulunduğu ve yeni görev yerinin 'devam' şekilde yazıldığı belirtiliyor. Bu mesajın 4 eki var. Benim adım sıkıyönetim listesinde geçmemektedir. İsmim diğer atamalar listesinde bulunmaktadır. TSK'daki bütün amirallerin ismi orada bulunmaktadır. Darbeci değilim, bu listede yer alıp görevlerine devam edenler var. Listede ismimin yer alması kimseyi darbeci ve FETÖ'cü yapmaz. Böyle bir şeyin tarafıma yönlendirilmesini kabul etmiyorum." diye konuştu.

- "Tüm nöbetçiler nöbet silahını taksın emrini verdim"

İzinli ve tayini çıkmış personeli göreve çağırması iddiasına ilişkin Kızılelma, kendisinin olağan dışı durumda personeli çağırma görevi ve yetkisi bulunduğunu anlatarak, izin belgeleri doldurulurken ilgili metinde de böyle bir ibare yer aldığını bildirdi.

Kızılelma, personeli darbeye yönelik çağırmadığını, sabotaj tehdidi nedeniyle personeli birliğe çağırdığını iddia etti.

İlk etapta kritik personelin birliğe gelmesini istediğini belirten Kızılelma, kimseye darbeye yönelik emir vermediğini savundu.

Üssün giriş çıkış kapılarını kapatarak personelin silahlanması emrini verdiği iddiasını reddeden Kızılelma, "Gelen personel için 1-2 kez beni aradılar, bütün personel için beni aramadılar. Terör ihbarını Gölcük'te duymasaydım, televizyonda görseydim de lojmandan çıkıp birliğime giderdim ve birliğimin emniyetini almaya çalışırdım. Sadece o gece ekmekçi birliğe giremedi. Sabotaj tehdidi varken neden sivil kimseyi birliğe alayım? Onun dışında bir durum yok. 'Tüm personeli silahlandırın.' diye bir emir vermedim. Ben tüm nöbetçiler, nöbet silahını taksın emrini verdim. Bunu tüm tanıklar da teyit etti. Bazı nöbetçiler nöbetçi olmasına rağmen silahlarını takmayabilirler. Dolapta kilitli tutarlar. Turuncu ve kırmızı durumda silahlarını takarlar." ifadelerini kullandı.

- "Uçuş yasağıyla ilgili bilgim yoktu"

Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait uçağa kalkış izni verdiği iddiasına ilişkin Kızılelma, şunları anlattı:

"Uçuş yasağıyla ilgili bilgim yoktu. Üsteki personel de böyle bir bilgilendirme tarafıma yapmadı. Bana kalkış yasağı olduğu rapor edilmedi. Tanık beyanları da bunu ortaya koymuştur. Benim verdiğim izin, uçağın kaza kırım ekibi olmazsızın pilot sorumluluğunda kalkmasıdır. Uçak kalkış yaptığında sıkıyönetim mesajı gelmemişti. Uçağın kalkışına şüpheci bakmamı gerektirecek bir durum da yoktu. Kalkan uçak ateş açmadı, kimseye bir şey yapmadı. Uçak kendi üssü olan Adnan Menderes'e intikal etti. Bu uçak benim emrimde olan bir uçak değil, dolayısıyla benim ona emir vermem söz konusu değil."

Kızılelma, Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı ile sivil hava limanı arasında 2 yolcu uçağının geçebileceği kadar geniş bir alan bulunduğunu belirterek, arada çit olması gerekirken sivil tarafta yapılan çalışma gereği hafriyat için o çitlerin kaldırıldığını söyledi.

15 Temmuz'da sivil taraftan giren bir kişinin elini kolunu sallayarak kendi alanlarına da gelebileceğini dile getiren Kızılelma, şöyle devam etti:

"Birliğimiz hassas bir bölge, çit olmadığı için bizim alanda devriye gezilmesi emrini verdim. 'Devriye gezilsin' demem, zapt edin manasında değildir. 3 kişi gidip koskoca sivil hava limanını mı ele geçirecekler? Suçlamayı kabul etmiyorum. Hakkımda 2 adet VIP helikopterin hazır olması emrini verdiğim iddiası da var. 15 Temmuz'dan sonraki hafta Ukrayna'dan heyet inceleme gezisi için Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'na ziyarete gelecekti. Bize de uğrayacaklardı. Bizdeki helikopterler dünyada ender bulunan, imkan ve kabiliyeti yüksek olan helikopterler. Belki 'Ukrayna heyeti inceleme yapacak, temizleyin, silin, süpürün, hazırlayın.' demiş olabilirim. Bunun darbeye yönelik düşünülmesi doğru değil."

Kızılelma, gelen sıkıyönetim mesajını yanındaki rütbeliler dışında kimseye göstermediğini ifade ederek, sümenle ilgili birime giderek mesajın dağıtımını engellediğini öne sürdü.

Meslek hayatı boyunca hiçbir cemaatin içinde yer almadığını ileri süren Kızılelma, 15 Temmuz'da Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı'nda darbeye yönelik hiçbir faaliyet olmadığını iddia etti.

Kızılelma, darbeye yönelik kimseden emir almadığını, aldıkları tedbirlerin emrindeki personel, uçak ve helikopterlerin güvenliğini korumaya yönelik olduğu iddialarını dile getirdi.

15 Temmuz'da nöbetle ilgili bir faaliyet için geldiğini personele anlatmak için silahı beline taktığını aktaran Kızılelma, normalde denizcilerin birliğinde silahları beline takmadığını, karacıların taktığını kaydetti.

Kızılelma, denizcilerde sadece nöbetçi subay veya astsubayın beline silah takarak birliğinde dolaştığını belirterek, tahliyesini ve beraatini talep etti.

"Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılması istenen eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Harekat Şube Müdürü Binbaşı H.T. de hakkındaki iddiaları reddederek, beraatini istedi.

Sanık avukatları da müvekkilleri hakkında tahliye ve beraat talebinde bulundu.

- Mahkeme ara kararını açıkladı

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu sanıklara atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve sanıkların kaçma olasılıklarına göre tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, sanık sayısının fazla, sanık açıklamalarının uzun olması nedeniyle duruşmayı 21 Haziran'a erteledi.

- Mütalaada ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi

Cumhuriyet Savcısı Bülent Elmas'ın açıkladığı mütalaada, tutuklu sanık eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ve eski Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında, "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Mütalaada, 5 sanığın "terör örgütüne üye olmak", bir sanığın da firari darbeci amirallerin saklanmasına yardım etmek suçundan cezalandırılması talep edildi.

İki sanığın, hakkındaki tüm suçlamalardan beraatine karar verilmesi istenen mütalaada, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın da aralarında bulunduğu tüm firari sanıklar ile bu dosyada yargılanan diğer 8 sanık olmak üzere 21 sanığın dosyasının, kovuşturma ve dijital inceleme işlemleri tamamlanamadığı için tefrik edilmesi talebinde bulunuldu.

- İddianameden

İddianamede, firari sanıklar örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikasta yardım etmek" suçlamasıyla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve on dokuzar yıldan 36 yıl altışar ay, diğer sanıklar hakkında da 7 yıl altışar aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263