OHAL Komisyonu hakkında konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, iki yıl görev süresi olan komisyonun bütün dosyalara bakmasının 26 yıl süreceğini söyledi
CHP Kocaeli Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Fatma Kaplan Hürriyet mecliste devam eden KHK görüşmelerinde, OHAL Komisyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 105 bin 151 kişinin komisyona başvurduğunu dile getiren Hürriyet, “5 ayda sadece bin 562 kişi hakkında kararını veren komisyon bu hızla 103 bin dosya 26 yılda ancak tamamlanabilecek” açıklamasında bulundu.
SÖZDE İKİ AYDA BİTİRELECEKTİ
Komisyonu hakkındaki 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hakkında mecliste konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Hürriyet, konuşmasına OHAL’in altıncı defa uzatılmasını eleştirdi. Hürriyet, “Sözde iki ayda bütün işlemler, bütün temizlik bitirilecekti ama ne yazık ki 6'ncı kez, bir kere daha OHAL uzatılmış oldu. OHAL, OHAL olalı hiç bu kadar uzatılmamıştı değerli arkadaşlar. Zaten bu gidişle OHAL'in bir kez daha uzatılması değil, OHAL'in bitmesi daha olağanüstü olacak. Erdal İnönü 1990 yılında "Olağanüstü hâl, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır." demişti. Aradan yirmi sekiz yıl geçti ve geldiğimiz nokta işte, aynen budur. Olağanüstü hukuksuzluklar ne yazık ki OHAL sopası kullanılarak kanun hükmünde kararnamelere bağlanır hâle geldi”
116 BİN 250 İHRAÇ
OHAL döneminde KHK’lar sonucu 116.250 kamu görevlisi hakkında bir daha kamu görevinde yer almamak üzere ihraç kararı verildiğini açıklayan Hürriyet, ihraç edilenlerin sadece yüzde 1,69'u hakkındaki ihraç kararı kaldırıldığını hatırlattı. Hürriyet, “Bir telefonla yapılan ihbarla veya geçmişteki bir selamlaşmayla insanlar "FETÖ'cü" damgası yiyerek yıllardır görev yaptıkları kamu kurumlarından uzaklaştırıldı ve 50 bini aşkın insan tutuklandı. Telefonunda byLock tespit edilemeyen, Bank Asya'ya para yatırmamış olan, FETÖ okullarında okumayan binlerce insan, ne olduğunu bile anlatamadan, sesini kimselere duyuramadan ne yazık ki kamudan ihraç edildi. OHAL süresinde intihar eden mağdur sayısı 50'yi aştı. Kaymakam, savcı, doktor, öğretmen, asker, polis, işçi, öğrenci tüm sevdiklerini geride bırakıp düzene isyan ederek intihar etti”
OHAL KOMİSYONU İŞLEVSİZDİR
Milletvekili Hürriyet, OHAL dönemi içerisinde, AİHM’e 12 bin 600 dosyanın başvurduğunu ancak bu başvuruların hacmi nedeniyle OHAL Komisyonu’nun kurulduğunu söyledi. Komisyonun başvuruları 17 Temmuz 2017'de yani 15 Temmuz darbe girişiminden bir sene sonra kabul etmeye başladığını söyleyen Hürriyet, “Komisyonun çalışma süresinin sadece iki yıl olması Komisyonun ne kadar işlevsiz olacağının işaretidir. Bu süre zarfında Komisyonun yüz binlerce dosyayı inceleme şansı elbette ki yok. CHP olarak OHAL'de Yeter Forumu'nun sonuç bildirgesinde ‘AİHM'in içtihatlarında değerlendirme kriterleri bellidir. Bu kriterlere göre inceleme yapılıp yapılmadığı bildirilmelidir. Verilen kararlar acilen açıklanmalıdır, Komisyonun önünde savunma hakkı tanınmalıdır’ demiştik. Ancak bu OHAL Komisyonunun şu anda Başkanı hukukçu değil, siyasal mezunudur” dedi.
190 KİŞİ 240 BİN EVRAKA NASIL BAKSIN?
OHAL Komisyonunun kararlarının gizli tutulduğunu da sözlerine ekleyen CHP’li Hürriyet, “Komisyon neden kendine güvenmiyor ve bu kararlarını açıklamıyor? Komisyonun da kendine güvenerek kararlarını açıklaması gerekiyor. OHAL Komisyonunun ne yazık ki adresi bile gizli tutuluyor şu anda. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bugün yaptığı açıklamada Komisyona 105 bin 151 kişinin başvurduğunu söyledi. Personel dosyaları, mahkeme dosyaları ve eski başvurularla birlikte toplam 240 bin evrak demek oluyor. 240 bin evraka sadece 190 kişi bakacak. Komisyon şimdilik bin 562 kişi hakkında kararını verdi. Geride dosyasına bakılması gereken 103 bin 589 insan kaldı. Komisyonun başvuruları kabul etme tarihini ve Komisyonun başvuruları değerlendirme hızını göz önüne alırsak önümüzdeki yirmi altı yılda bütün dosyalar tamamen incelenebilmiş olacak”
MEYDANDA YAPILAN KABADAYILIĞIN TENHADA ÖZRÜ OLMAZ
Konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “İlk KHK'den bu yana insanlar FETÖ'cü olarak, vatan haini olarak ilan edildi; gazetelerde çarşaf çarşaf, boy boy fotoğrafları koyuldu, terörist damgası vuruldu, toplum tarafından dışlandı, insanların yüzlerine bakamaz oldular. Haklarında ihraçlarını gerektirecek bir kesin hüküm yokken ihraç edilen 100 bini aşkın kamu görevlisi tam anlamıyla açlığa terk edildi. Meydanda yapılan kabadayılığın tenhada özrü olmazmış. KHK'yle ihraç edilmek basit veya önemsiz bir şey mi ki iade işlemleri OHAL Komisyonu tarafından bu kadar gizli kapaklı şekilde yapılıyor, kararları dahi açıklanmıyor ve yayınlanmıyor? Göreve iadesine karar verilen kişi eski görev yerine dönemiyor. OHAL nedeniyle işten atılan vatandaşın ismi herkese FETÖ'cü olarak lanse ediliyor ama iade edilirken eski kurumdakiler o kişinin FETÖ'cü olmadığını dahi bilemeyecek durumda olacak. Yani vatandaş eski çalıştığı yerdeki iş arkadaşlarının kafasında ‘hain’ olarak kalmaya devam edecek”
OHAL DEĞİL ‘OYALAMA’ KOMİSYONU
OHAL Komisyonunun gerçek adaleti sağlayacağına inanmadıklarını belirten CHP Milletvekili Hürriyet, “OHAL Komisyonu daha çok ‘oyalama komisyonu’ olarak akıllarda kalacak bize göre. İnsanların AİHM'e gitme yolunu tıkayan, toplum nezdinde ‘Bakın, adaleti sağlayacağız, kimse mağdur olmayacak’ algısı yaratmaya çalışılan bir komisyon olarak hafızalarımızda kalacak. Daha incelenmesi gereken yüz bin dosya varken Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, ‘FETÖ'nün mağdur ettiği vatandaşlarımızdan mağduriyeti devam eden kimse yoktur’ demeçlerinin gerçeği yansıttığını düşünmüyoruz. OHAL kanunsuzlukların zor kullanılarak resmileştirilmesi yanlıştır” dedi.
KAHRAMAN GÖREVİNİ HATIRLAMALI
Milletvekillerinin OHAL şartları altında görev yapamadığını da söyleyen Hürriyet, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetleme yetkisi tekrar teslim edilmelidir. Meclis Başkanı İsmail Kahraman artık, görevini hatırlamalıdır ve Meclisin onuruna sahip çıkmalıdır. Sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere özgürlüğü kısıtlayıcı tüm yasaklar derhâl kaldırılmalı, bu yasaklara uyulmaması gerekçesiyle yürütülen tüm soruşturmalar ve verilen cezalar kaldırılmalıdır. İfade, konuşma, basın özgürlüğü üzerindeki baskılar sona erdirilmelidir. Cezaevinde bulunan basın emekçileri özgürlüklerine kavuşturulmalıdır” açıklamasında bulundu.