Türkiye’de siyaset çevremizde bulunan diğer ülkelere göre büyük değişkenlik gösteriyor, AB ülkelerinde son derece sessiz sedasız bir şekilde yürüyen siyasi işler bizde olağanüstü durumlar olarak kamuoyu ile paylaşılıyor.
Hemen yanı başımızda bulunan Ortadoğu ülkelerinde bir türlü yerleşemeyen demokrasi oralardaki istikrarsızlığı da belli zamanlarda bize de gönderiyor, böyle bir noktada da Türkiye maalesef yönünü tayin etmekte büyük zorluklar yaşıyor.
AB başta olmak üzere teknolojide ileriye gitmiş ülkelerde yol-köprü-havaalanı gibi tüm insanlığın ortak paydası olan hizmetlerin hayata geçirilmesinde bizim gibi anlı şanlı gösteriler yapılıyor mu sorusuna tam olarak “Evet” demek işin doğrusu kolay değil.
Son bir haftadır yerli ve milli otomobil olarak lanse edilen TOGG etrafında kopartılan fırtına tam da bizim anlatmak istediklerimize iyi bir örnek teşkil ediyor, Ortada henüz aracın imalatı ve sonrasında da seri üretimi ile ilgili gerekli testler ve sertifikalar tamamlanmamışken bir anda “milyonlarca otomobili ihraç edeceğiz araç satışında dünya şampiyonu olacağız “ifadeleri havada uçuşmaya başladı.
Bu noktada bizim siyasetçilerin olağanüstü aceleleri olduğunu düşünmekteyiz, Birbiri ardına müjdelenen “Şu kadar doğalgaz rezervi bulduk birkaç yıl içerisinde çıkardığımız doğalgazı tüm dünyaya satıp dünya lideri olacağız” açıklamalarını hemen her medya kuruluşunda bulabiliriz.
Hatırlayınız bundan yıllar önce dilimize BOR madenini dolamıştık, Dünyada en geniş Bor madeninin Türkiye’de olduğunu bu madenin maddi karşılığının da trilyonlarca dolar olduğunu anlattık durduk, ancak sis perdesi dağılınca Bor medeninin günler aylar içerisinde çıkartılıp satışının mümkün olmadığını bu madenin üretimin ve satışının yıllara sarih olduğu anlaşılınca Bor üzerinden siyaset yapmakta rafa kaldırılmış oldu.
Yukarıda verdiğimiz örnekleri olabildiğince çoğaltmak mümkün, Bizim “ACİL” kodu ile duyurduğumuz söz konusu hizmetlerin dünyanın pek çok ülkesinde sessiz sedasız bir şekilde bitirildikten sonra yine sessiz sedasız bir şekilde vatandaşın hizmetine sunulduğunu görüyoruz.
Anadolu’nun her hangi bir bölgesinde faaliyet başlayan bir hizmeti “Bizden önce yoktu” anlayışı ile olabildiğince köpürtmenin kısa vadede siyasetçiye faydası olsa da uzun vadede hiçbir anlamı olmadığını pek çok kere gördük yaşadık.
Türkiye bilime ve bilimi yönlendirecek bilim adamlarına daha çok önem vermeli, 84 milyon Türk insanının geleceğini olmayan işler ile karartmanın hiç kimseye faydası yok, dolayısı ile siyasetçin var olan acelecilikten bir an önce vaz geçmesi ortaya çıkacak olan buluşlarında siyaseten değil ülke insanın refahı adına olması gerektiği gerçeğini de unutmamak lazım.
Aceleye gerek yok.