Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davada sanıklar, esasa ilişkin savunma yaptı.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada, darbe girişimi sırasında darbeci amiral Hayrettin İmren'le hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmesi olayında aktif olarak bulunduğu, amirallerin içinde bulunduğu cezaevi nakil aracına eskortluk yaptığı, FETÖ'nün kripto haberleşme programı olan ByLock'u kullandığı ve örgütün mahrem yapılanması tarafından askeri personeli aramak için kullanılan İzmir Bayraklı'daki sabit hattan arandığı ileri sürülen tutuklu sanık Ahmet Aykut Ş, esasa ilişkin savunma yaptı.
Darbe girişimi olduğu gün eşiyle dışarıda akşam yemeğindeyken istihbarat Albay Muharrem Aslan'ın kendisini arayarak, Kalyon Kapı'ya gelmesini emrettiğini belirten Aykut Ş, burada kendisini karşılayan Aslan'ın, İmren tarafından tahkikat yapılacağını, üniformasını giyip gelmesi talimatı verdiğini söyledi.
Üniformasını giymek için Güvenlik Tabur Komutanlığı'ndaki odasına gittiğini ve durumu amiri Semih Aksel'e rapor ettiğini anlatan sanık Aykut Ş, üniformasını giydiği sırada kendisini tekrar arayan Albay Muharrem Aslan'ın acele etmesini ve üzerini giyindikten sonra İmren'in konutuna gitmesini söylediğini kaydetti.
Aykut Ş, 22.05 sırasında amiral lojmanlarına ulaştığını ve Hayrettin İmren'in girişte beklediğini gördüğünü aktararak, "Beni görünce, 'Arkadaşlar şu anda darbe girişimi var, Garnizon Komutanı olarak Donanmanın güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Genelkurmay'dan gelen emirle 2 amirali tutuklayacaklar. Donanma Komutanlığına gidin ve Yalçın Payal gelirse haber verin, bu amiral darbe yapacak.' dedi." ifadelerini kullandı.
Donanma Karargahına gittiklerini, 5-10 dakika sonra da İmren'in gelerek karargahın çevresinin emniyete alınmasını emrettiğini anlatan Aykut Ş, "Yaklaşık 10 dakika sonra Albay İbrahim Özdoğan'ın gelerek içeri girmek istediğini, kendisinin de 'Komutanım Garnizon Komutanımızın emri var, bina içerisine kesinlikle kimse alınmayacak şeklinde emir verdi' dedim. Kimseyi engellemedim, sadece İmren'in emirlerini ilettim." diye konuştu.
Sanık Aykut Ş, bu arada Hayrettin İmren'in kendisini arayarak Kalyon Kapı'da beklediğini söyleyince oraya gittiğini belirterek, Hayrettin İmren'in yanına gittiğinde Güvenlik Amiri olan yüzbaşı Semih Aksel'in de orada olduğunu gördüğünü, İmren'in kendilerine hitaben "Bakın arkadaşlar, durum çok ciddi. Olumsuz bir duruma kimse mahal vermesin işinizi düzgün yapın yoksa sizi vururum." dediğini ifade etti.
Daha sonra İmren'in "Benimle gel" demesi üzerine birlikte makam aracına binerek Harp Filosuna gittiklerini söyleyen Aykut Ş, şöyle devam etti:
"Araçtan indikten sonra arkadan da başka bir araçla Muharrem albay geldi. Tuğamiral Hayrettin İmren ve Aslan, Filo Komutanı Tümamiral İskender Yıldırım'ın yanına çıktı. Yaklaşık 10 dakika sonra hep beraber aşağı indiler, herhangi bir zorlama veya itiş kakış olmadı. Aşağı indiklerinde Tümamiral İskender Yıldırım 'Bu bir karşı darbedir' dediğinde Hayrettin İmren 'Abi sen bana niye inanmıyorsun, genelkurmaydan emir var. Amiralleri güvenli bir yere topluyoruz.' deyince Yıldırım da 'Hani emir' dedi. Bu sırada kendi karargahından bir kurmay albay elinde mesajla aşağı inerek komutana verdi. Komutan baktıktan sonra sinirli bir şekilde kendi albayına 'Neden daha önce getirmedin' diyerek küfredip, vurmaya kalktı. Daha sonra komutanlar araca binerek hep birlikte Merkez Komutanlığına geçtik."
Aykut Ş, amirallerin Merkez Komutanının odasına geçtiğini, kendisinin de talimat gereği o katta koridorda bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Hayrettin İmren sık sık odadan dışarı çıkıyordu. Bir ara dışarı çıktığında beni gördü, 'Sen buradan ayrılma' dedi. 00.15 sıralarında odadan çıkarak 'Üs Savunma Harekat Merkezini arayın, tüm birlikler TRT 1'i izlesin.' diye talimat verdi. Yaklaşık 5 dakika sonra İmren'in Muharrem Aslan'a Yalçın Payal'dan telefonunu almalarını emretti. Muharrem Aslan giderken bizi de çağırdı, koridorun diğer tarafında nezarethane olduğunu öğrendim, o akşam Yalçın Payal'ı ilk o nezarethanede gördüm. Muharrem Aslan, Yalçın Payal'ın telefonunu alarak Hayrettin İmren'e verdi."
Aykut Ş, Hayrettin İmren'in, Harun İlaslan'dan 2 araç istediğini anlatarak, "Bana dönerek 'Sen eskort aracında olacaksın.' dedi. Yüzüne bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, 'Ne bakıyorsun yüzüme oğlum, amirallerini Maltepe'ye götüreceksin.' dedi. Amiralim olduğu için dinlemek zorundaydım. Araca bindim ve yola çıktık. Acil bir şekilde bindirildiğimizden dolayı muhakeme şansım olmadı." şeklinde konuştu.
Osmangazi Köprüsü'nü geçtikten sonra Gebze ayrımında polisler ve yolda toplanan halk tarafından durdurulduklarını belirten Aykut Ş, "Hayrettin İmren'i arayıp, halkın araçları durdurduğunu söyledim. 'Altınızda koca araç var, yarıp geç, ezip geç, gerekirse vur geç.' dedi. Bu kanunsuz emir üzerine telefonu yüzüne kapattım. İmren'in bu son emrinden sonra aldatıldığımı anladım." sözleriyle savunma yaptı.
Aykut Ş, genelkurmaydan gelen 'Sıkıyönetim' mesajından haberdar olmadığını, darbeye teşebbüs edenlerle irtibatının bulunmadığını, FETÖ/PDY terör örgütü ile herhangi bir bağlantısının olmadığını, üslerinin kendisine verdiği emir ve talimatları yerine getirdiğini savunarak, beraatini istedi.
- "İmren'i korumak isteseydim elimde silahla dolaşırdım"
Aykut Ş'ye yöneltilen suçların yanı sıra, darbe girişimi sırasında darbeci Amiral Hayrettin İmren'le birlikte hareket ettiği, İmren'in kurallara aykırı tüm talimatlarını sorgulamadan uyguladığı, darbenin başarılı olması yönünde gayret ve çaba içerisinde olduğu, İmren'in talimatlarıyla Donanma Komutanlığı'nda gözaltına alınarak etkisiz hale getirilen amiraller Ahmet İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın cezaevi aracına konularak İstanbul'a gönderilmesi olayında önce cezaevi aracında daha sonra eskortluk eden araçta yer aldığı iddia edilen tutuklu sanık Murat G, esasa ilişkin savunmasında, olay gecesi albay Uğur Çelikten'in tüm Merkez Komutanlığı personelini terörist saldırıya karşı mesaiye çağırması üzerine üsse gittiğini söyledi.
Amiraller Yıldırım ve Payal'ın Merkez Komutanlığı'na ne zaman ve nasıl getirildiklerini görmediğini belirten Murat G, Uğur Çelikten'e neler olduğunu sorduğunda bilgisi olmadığını söylediğini ileri sürdü.
Murat G, mesaiye gelmeden önce Merkez Komutanlığı'nda yaşananlar hakkında bilgisinin olmadığını iddia ederek, Hayrettin İmren'le hareket etmediğini hatta yaptıklarıyla farkında olmadan onu yalnızlaştırdığını savundu.
Hayrettin İmren'in kendisini görmesi üzerine 'Bundan sonra yakın korumamsın, bir şey olursa müdahale edersin.' dediğini aktaran Murat G, "İmren'le hareket etmiş olsaydım 30 askerle ona destek olurdum. O gece üzerimde silah vardı ama gizliydi. İmren'i korumak isteseydim elimde silahla dolaşırdım." diye konuştu.
Murat G, isteksizce kenarda beklediğini ve olayları sorguladığını anlatarak, "Albay Uğur Çelik'ten bana 'Hayrettin İmren emir komuta zincirinden çıkarıldı, onu derdest edeceğiz' dedi de ben mi engel oldum? Çelik'ten bana Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin 'Hayrettin İmren'i yalnızlaştırın' emrini iletmiş olsaydı evime giderdim. Çelikten, Donanma Komutanının emrini bana iletmedi. Çelikten'e ilk gördüğüm yerde İmren'in beni yakın koruması yaptığını söyledim. O da 'Dikkat et, sakın silah kullanma.' dedi. O gece Hayrettin İmren'in darbeci olduğuna dair hiç kimsenin ağzından bir cümle duymadım." ifadelerini kullandı.
Merkez Komutanlığında bulunduğu sırada darbeye destek verecek hiçbir faaliyetin içerisinde olmadığını savunan Murat G, 00.45'de amiraller İskender Yıldırım ve Yalçın Payal'ın olduğu araca, Hayrettin İmren tarafından zorla bindirildiğini öne sürdü.
Saatin ilerlemesi nedeniyle sanık Murat G'nin savunmasına gelecek celse devam etmek üzere ara verildi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların üzerilerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinde sanıklar lehine bir değişiklik olmaması nedeniyle bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Eylül'e erteledi.
- Mütalaada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi
Mütalaada, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile kurmay albayların da aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında, "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele ile Komodor Levent Kerim Uça'nın derdest edildiği TCG Yavuz Gemisi Komutanı eski Kurmay Yarbay Sezai Özgür Öztürk ve 15 personeli ile İstanbul Moda açıklarında top atışı yapılan TCG Kemalreis Gemisi Komutanı Yarbay Arif Çıtlık, TCG Turgutreis Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Ali Kocamanoğlu, TCG Salihreis Gemisi 2. Komutanı Sami Tulgar, TCG Oruçreis Gemisi 2. Komutanı Özgür Gencer, bu suçtan cezalandırılmaları istenen sanıklar arasında yer alıyor.
- İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 90 şüpheli bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.