Kendimizi bildik bileli bizim memlekette 31 aralık tarihine günler kala Çam ağacı ve Hindi üzerinden birazda Zeytin ağacı üzerinden topluma mesaj veren açıklamalar yapılır, bu açıklamalar sonrası her ne kadar herkes kendi bildiğini yapsa da bir dahaki yılbaşına kadar bu mesele soru işareti olarak kafaların bir tarafında “paslı çivi” olarak kalır.
Çam ağacı ve Zeytin ağacı ile ilgili yıllar yılı bildiklerimizi anlatmakta fayda var, bizim bu vereceğimiz bilgiler de muhtemelen vatandaşlarımızın kafalarındaki algıyı değiştirmeyecek ancak yine de gerçeklerin birileri tarafından kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz.
ÇAM AĞACI ile ilgili en eski efsaneler Antikçağlarda geçer. İngiliz kesiş Aziz Boniface, meşe ağacının kutsiyetine inanan Alman Druidlerini bunun doğru olmadığına inandırmak için büyük bir meşe ağacını kesmiştir. Ağaç küçük bir çam fidanı müstesna etrafında ne varsa ezmiştir. Bu mucizevi bir olay olarak görülmüştür. Aziz Boniface bu çamın Hz. İsa’nın çocukluğunu sembolize ettiğini söylemiştir. Yılbaşında çam ağacının dikilmesinin sebebi; Hz. İsa’nın bir çam ağacına ineceğine inanılır. “Olurda inerse bizim eve gelsin” umuduyla bu Hristiyan ritüeli gerçekleştirilir.
Çam ağacında ilk mumu Martin Luther yakmıştır. Bu Yahudilerden gelen bir gelenektir. İlk kez 1837 yılında Fransa’da Orleans düşesi Helene Tuileries Sarayı’nda yılbaşında çam ağacı kuruldu.
ZEYTİN AĞACI ile ilgili de yaptığımız kısa bir araştırmada Nur Suresi 35. Ayette “Allah, göklerin ve yerin ışığıdır. Onun ışığının örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil bir sırça içindedir. O sırça, inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı neredeyse kendisine ateş dokunmasa bile ışık saçar. O, ışık üzerine ışıktır. Allah dilediği kimseyi ışığına iletir. Allah, insanlara işte böyle örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir.” denilerek zeytin ağacı, açıkça kutlu / mübarek bir ağaç olarak niteleniyor. Yani bir nevi Kur’an bu ağacı kutsal ilan ediyor.
Zeytin ağacı ile ilgili olarak bu kadar muhteşem bir tarif varken 2014 yılında Yırca’da kesilen 6 bin Zeytin ağacı vesile ile hepimizin içi yanarken hatırlayınız , “Zeytin ağaçları neden kesilmeli?” başlıklı zeytin boykotu çağrısı sosyal medyada geniş yer bulmuştu . “Zeytin almıyoruz” hastag’i ile twitter’da başlatılan boykot çağrısında “Zeytin Yahudi ağacıdır, tümü kesilecek” kampanyası başlatmışlardı.
O günlerde yaşanan doğa katliamına, yaygın bir akıl tutulması eşlik etmiş “Kıyamete yakın Müslümanlarla Yahudiler arasında bir savaş çıkacak. Müslümanlar bu savaşta galip gelecekler. Öyle ki Yahudiler ağaçların ve taşların arkasına saklanacak, ağaçlar ve taşlar da 'ey Müslüman, şu arkamdaki Yahudi’dir. Hemen gel de onu öldür' diye haber vereceklerdir. Fakat sadece zeytin ağacı haber vermeyecektir. Çünkü o bir Yahudi ağacıdır. Bugün İsrail bütün ülkelerde zeytin ağacı dikmeyi teşvik etmektedir. Çünkü bu ağaçların Yahudileri koruyacağını bilirler.” şeklindeki mesaj elde edilen bütün iletişim araçları ile milyonlarca vatandaşımıza ulaştırılmıştı.
Bizimle birlikte dünyanın pek çok ülkesinde Çam ağacı yapısı itibarı ile bir anlamda “Ölümsüzlüğü” temsil eder, Antik dönemde ve öncesinde yaprak dökmeyen ağaçlar, yani özellikle “çam ağacı”, ölümsüz yaşamın bir simgesi olarak kabul edilmiştir. Çünkü: diğer ağaçların yapraklarının, ilkbaharda da doğup, sonbaharda ise yok olarak, bir anlamda yaşamı ifade ettiğine inanılırdı. Ancak yukarıda da söylediğimiz gibi, çam ağacı yapraklarını dökmez ve ölümsüzlük simgesi olarak kabul ediliyor.
Yeni yılda dünyada ne kadar insan varsa hangi dine hangi inanca tabi olurlarsa olsunlar bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla giriyor, herkes bir yıl daha yaşlanacak, Yaşı küçük olanlar bundan sonraki hayatının planlamasını yapacakken , yaşı ilerlemiş olanlarda “ömrümüzden bir yıl daha geçti, Yıllar su gibi hatta sudan daha çabuk geçip gitti” şeklinde muhasebe yapacaklar.
Çam ağacı da, Zeytin ağacı da dünya durdukça var olacak, İnsanlık çam ağacının gölgesinde soluklanırken, Zeytin gibi muhteşem bir ağacın dallarında yetişen güzelim zeytini her sabah sofrasına misafir edecek dünyanın pek çok ülkesinde artık “ilaç” olarak kabul edilen zeytinyağını da yemeklerinde kullanabilmek adına çaba sarf edecek.
Bugün ter edeceğimiz 2017 yılında ülkemiz çok yoruldu, Nefes nefese bir yıl geçirdik, artık 2017 yılını uğurlayacağız 2018 yılına “Merhaba” diyoruz, Böylesi özel ve güzel bir günde isteyen “Ölümsüzlüğü” tarif eden çam ağacının yanında yeni yıla girecek, İsteyen zeytin yada zeytinyağlı yemekler yiyerek yeni bir yıla adım atıyor..
Nihayetinde Herkes kendi meşrebine göre davranacak.