12 Eylül öncesinde bir siyasi partiden başka bir siyasi partiye geçmek son derece ayıp bir hadise olarak değerlendirilir başka bir siyasi partiye transfer olan siyasetçi en azından “dönek” olarak damgalanırdı.
12 Eylül sonrası 1983 yılında yapılan seçimi ANAP kazanınca ortaya son derece ilginç bir fotoğraf çıktı, Partinin genel başkanı Turgut Özal tarafından “dört eğilim” diye tanımlanan bu yapı içerisinde en sağdan en sola kadar çok sayıda siyasetçi bir siyasi partinin şemsiyesi altında yer bulmakta hiçbir sakınca görmedi.
Sonraları vatandaşlarımızın “aşınma” olarak isimlendirdiği bu durum artık bir gelenek haline geldi, bir siyasi partiden diğerine geçmek bırakın ayıplanmayı “memlekete hizmet için parti ayırımı yapmak gereksiz” ifadesi kullanılmaya başlandı.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçim öncesi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Haliç gösteri merkezinde yapılan aday tanıtım toplantısında partisinin adaylarını açıklarken normal şartlarda AK Parti ile ilgisi olmayan isimlerin belediye başkan adayı olarak açıklayınca kendi kendimize “artık herkes her siyasi partinden aday olabilir, hiç kimse de parti aidiyeti kalmadı” dediğimizi hatırlıyoruz.
YSK ile ilgili seçim takvimi bilindiği gibi 01 mart tarihi itibarı ile başlıyor o zamana kadar siyasi partiler herhangi birisini aday gösterebildikleri gibi şu an aday gösterdikleri birisini geri çekebilirler.
Burada başka bir konu daha var 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimde partileri tarafından aday gösterilen ve seçilen ve halen belediye başkanlığı yapan önemli bir kısım siyasetçi partileri tarafından tekrar aday gösterilmeyecek.
Bu isimler arasında göreceksiniz çok önemli sayıdaki belediye başkanı kendileri ile son derece alakasız başka bir siyasi partiden aday olacaklar bu durumu da yukarıda belirtiğimiz gibi “memlekete hizmet etmek istiyoruz ancak partimizde bu imkanı bulamadık” ifadesini kullanacaklardır.
Bu durum genel seçimde pek normal karşılanmaz ancak yerel seçimde partiler kadar adaylarda önemli olduğu için karar daha çok mevcut belediye başkan adayları tarafından veriliyor.
Bu durumun yani aday gösterilmediği için başka bir siyasi partiye geçmenin ne kadar iyi yada ne kadar kötü olduğu ile ilgili bir görüş belirtmemiz zor zira ortalık tam anlamı ile toz duman haline gelmiş durumda.
15 Ocak tarihinde seçimde iddialı olan partilerin adayları büyük oranda netleşmiş olacak, işte o tarihten sonra bizim anlatmaya çalıştığımız “parti geçişlerinin” büyük oranda hızlanacağını düşünüyoruz.
Özellikle 60 yaşına merdiven dayamış ve siyaset yapmak için en fazla bir dönem daha vakitlerinin olduğunun farkına varan binlerce siyasetçi için anladığımız kadarı ile hangi partide olduklarından ziyade kendilerinin hangi makamda olacakları gibi bir endişelerinin olduğu kanaatini taşıyoruz.
Duruma göre sorun sadece zaman darlığı..