Karşınızdaki kişiye bakarsınız ve sanırım annesinin karnında daha doğmadan takım elbise giymiş, bıyıklı diye bir cümle kurarsınız.
Bazı insanlar böyle aşırı ciddidirler ve insanı gererler.
Çocukken, okul hayatımızda, iş hayatında ailenizde belki babanız belki eşiniz hep böyle bir heykelmiş gibi davranan asık suratlı insanlar .
Mesela bazı insanların isimleri çok ağır oluyor.
Örneğin Hayrettin ismini ya da Nimetullah ismini düşündünüz mü?
Bu tür isimler insana ciddi anlamda bir ağırlık katar.
Bu tür isimleri taşımak zordur.
Böyle 5-10 genci bir arada gördüğünüzde aralarında en çok kahkaha atanın adı Nimetullah deseniz siz de ben de inanmayız yakıştıramayız.
Bazı isimler gerçekten çok ağır ve ta çocukken yapışır kalır.
Tam terside doğru değil örneğin çocuğunuza Ali Can gibi bir isim koydunuz ve hayal ediyorsunuz işte üniversite, evlilik vs çocuğunuzun dede olduğunu düşünün ve torunu ona "Ali Can dede bugün beraber parka gidelim" diyebilir mi?
Mesela bazı insanlara ailesi gülmenin kötü bir şey olduğunu, tepki vermenin kötü bir şey olduğunu öğretir.
Ya da aile bireyleri o kadar uyuzdur ki ailedeki çocuklar da o tavrı alır.
Asık suratlı aşırı ciddi gözüken insan prototipi yaratmak bir ailenin çocuklarına yapacakları en büyük kötülüklerdendir.
Şu kısa hayatımızda pek çok sorun sıkıntı varken, ailelerin çocuklarını hayata daha pozitif bakmaları ve komedi izleyip gülmeleri yerine asık suratlı bir birey olarak yetiştirmelerini çok doğru bulmuyorum.
Mesela toplumumuzdaki en önemli problemlerden birisi
Kadın erkek ilişkileri hem kız çocukları hem de erkek çocukları karşı cinsle karşılaştıklarında bir tutukluk, bir ağırlık sergilerler.
Bu durum da işte toplumumuzda gördüğümüz baston yutmuş insanların sayısını ciddi miktarda arttırmaktadır.
Mesela insanların aşırı ciddi olmalarının sebeplerinden birisi de eğitim sistemidir.
Daha 4 yaşında etüt yapmaya ve havuz problemleriyle uğraşmaya başlayan yurdumun çocuğu ağır derslerin altında ezilir.
Henüz oyun oynama yaşındayken yapılan bu ağır işler çocukların belini büker.
Ayrıca, zaten okullarda zengin aile çocuklarının diğer fakir aile çocuklarını ezme çabası vs. de Sezercik tabir ettiğimiz acıların çocuğu tarzı insanların yetişmesine neden olur.
Mesela bazı anne babaların kendi yapamadıklarını çocukları üzerinde yapmak istemeleri.
Ben tenis oynayamadım çocuğum oynasın.
Ben piyano da çalamadım çocuğum çalsın.
Çocuğum hem etüte gitsin, hem jimnastik yapsın hem de Dostoyevski okusun tarzı sapık aile anlayışları çocukların belini büküp asık suratlı insanlara dönüştürür.
Bu insanların aşırı ciddiyetinde aslında 10 senede yapmaları gereken tecrübe ve aktiviteyi 2 seneye sığdırmaları yer alır.
Eee ne olur sonra adam daha 20 yaşına gelmeden yorulur.
Eğer robot yetiştirmek istiyorsanız alın bir robot yetiştirin ama çocuklarınızı robot yapmayın.
En masum olan özellik de bu aslında. Bir insanın karakter özelliği aşırı ciddi olmasını gerektirir.
Bu duruma gerçekten saygımız sonsuz.
Tabiatı böyle olan insanları selamlıyoruz.
Bu tür insanlar biraz da içlerindeki hüzünü dışarı yansıtan, içten pazarlıksız düzgün insanlardır.
Normalde aslında zor olmaması gereken koşullar da insanları asık suratlı olmaya iter.
Günde 20 km yol için 2 saat vakit harcayan insanları ya da asgari ücret kazanmak için inşaatlarda çalışan insanları düşünün.
Bu insanların asık suratlı olması gayet doğal.
Ancak bütün zor koşullara rağmen güleryüzlü olan bazı insanlar var ki onlar gerçekten takdir edilmeye değerler.
Evet elbetteki iş hayatı bazen asık suratlı olmayı gerektirir
İş hayatında bazen görmüşüzdür.
Aşırı ciddi gözüken yaptığı işi dünyanın en önemli işi zanneden ve bu izlenimi dışarıya vermeye çalışan insanlar görürüz.
Ortalık bu zebilce PR çalışma ünlülerinden doldu taştı.
Bu tür insanlar ciddi halleri ile kendilerini dışarı pazarlama uğraşına girerler aslında.
İşin ilginç yanı da karşılarındaki diğer bazı insanlar da bu insanları ciddi ciddi bir şey sanabilirler ve hatta sanıyorlar.
İş hayatında ağır hareket eden, asık suratlı kimsenin beraber yemek bile yemek istemediği bu insanlar bir şekilde YÜKSELİRLER DE…
Etrafınıza bir bakın ve NELER görüyorsunuz NELER
Ağır olmak, asık suratlı olmak için geçerli-geçersiz pek çok neden olsa da bence en başta insanın kendisine zarardır.
Sonuçta şu üç günlük dünyada asık suratlı gelip asık suratlı gitmeye ne gerek var.
Tavırlarımızla, yaşamımızla daha mutlu, daha enerjik, daha hayat dolu olmak; bence bu dünyada olması gereken bir şey