Özellikle siyasetçiler her ne kadar beş yılın son derece uzun bir zaman dilimi olduğunu düşünürlerse de aslında beş yıllık uzun sürenin su gibi çabuk bir şekilde gelip geçtiğini,geçen zaman içerisinde yaklaşan son günlerinde kendileri için çok büyük azap olduğunu geçte olsa fark etmek zorunda kalırlar.
Siyasetçiler gibi hatta onlardan daha fazla sıkıntıyı kabul etmek gerekir ki yerel yönetimlerdeki kadrolar çekiyor, bir dönem-iki dönem-üç dönem önce seçilen belediye başkanları tarafından yerel yönetimlerin üst kadrolarına terfi ettirilen bürokratlar içinde seçim demek bir noktada “Kırk katırmı kırk satırmı” durumu haline gelir.
Türkiye’de belediye başkan adaylarının belirlenmesi ile yapılacak seçim arasında ortalama 2,5 aylık bir zaman dilimi olur, eğer mevcut belediye başkanı bir dahaki dönem için tekrar aday gösterilmişse belediye başkanı kendi ekibi ile rutin çalışmalarına devam eder ve propaganda sürecini yanındaki tecrübeli ekiple birlikte nihayete erdirir.
Asıl sıkıntı mevcut belediye başkan adayının yerine gelecek dönem için aynı partiden başka bir ismin aday gösterilmesi sırasında yaşanır, Partisi tarafından mevcut başkanın yerine aday gösterilen yeni siyasetçinin belediyenin var olan basın-yayın personeli ile çalışmak gibi bir şansı olmadığından iş başa düşer ve aday el yordamı ile bulduğu ve kendilerine güvendiği bir ekiple propaganda çalışmalarına başlar.
Dikkat edin partisi tarafından mevcut belediye başkanının yerine aday gösterilen siyasetçi seçimi kazandığı takdirde tüm seçim süresi boyunca yanında beraber dolaşan kim varsa o ekip olduğu gibi seçilen başkanın en yakın çalışma ekibi oluyor.
Böylesi durumlarda asıl endişe belediyelerin mevcut kadrolarında başlıyor, Mevcut belediye başkanı tarafından göreve getirilen ve durumları düne göre bugün daha iyi olan belediye bürokratları yeni dönemde bu makamlarda kalabilmek adına ister istemez mevcut adaya yakın durmak zorunda kalıyorlar.
Kocaeli gibi AK Partinin yıllar yılı mutlak üstünlük kurduğu ve her seçimde oyunu daha yukarılara çektiği bir seçim merkezinde sıkıntı ister istemez başka partilerden gelecek bürokratlar ile değil kendi partilerinden aday olmuş ve kazanmış belediye başkanlarının bürokrasi konusunda yapacağı tasarruf daha fazla ilgilendiriyor.
Bugünlerde dikkat ediyoruz, Belediyelerin bünyesinde görev yapan özellikle üst düzey bürokratlar olanca hızları ile 31 Mart tarihinde partileri tarafından aday gösterilen siyasetçilere “Bakın bizde buradayız, bizimde farkımıza varın, bizde yıllar yılı belediye bünyesinde çok güzel icraatlar yaptık” şeklinde seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Birkaç gündür bizi arayan çevre belediyelerdeki bürokratlar “Yüksel abi bizim aday mahalleden kapı komşum, bizim aday benimde eğitim gördüğüm İmam Hatip lisesinden bir üst devrem, bizim aday ile beraber falanca tarihte umreye gitmiştik, Bizim aday bundan aylar önce bir sıkıntısı için beni aramıştı da problemini anında çözmüştüm” diyerek aday ile aralarındaki mesafeyi anlatmaya çalıştılar.
Kocaeli’de bütün belediyelerin AK Partili başkanlar tarafından yönetildiği ve 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçim sonrasında da mevcut durumda önemli bir değişiklik olmayacağı da öngörüldüğünden asıl kavganın yada kıyametin en yakın dostlar yada arkadaşlar arasında kopacağını söylemek için sanıyoruz müneccim olmaya gerek yok.
Kocaeli’de var olan belediyelerde görev yapan bürokratların nerede ise tamamı AK Partili, kazanmaya en yakın adaylar bu dönemde yine AK Partili adaylar, böylesi bir durumda AK Partili bir başkanın halen görev yapan AK Partili bir bürokratı görevden alıp yerine yine AK Partili bürokratı ataması nasıl karşılanacak işin doğrusu bizde merak ediyoruz.
Bu zamana kadar daha doğrusu İbrahim Karaosmanoğlu’nun görev yaptığı yaklaşık 15 yıllık dönemde özellikle Kocaeli Büyükşehirde görev yapan bürokratların yeri büyük oranda üst noktadaki bir bürokratın daha üst noktaya bir yere tayin edilmesi durumunda gerçekleşiyor, gidenin yerine de alt birimlerden yukarıya doğru bir çıkış oluyordu.
Bu kez durum farklı, Artık İbrahim Karaosmanoğlu yok, Karamürsel belediye başkanı İsmail Yıldırım dışında kalan 11 belediye başkanı da yok, işte böylesi toz duman bir süreçte 31 Mart tarihinde Kocaeli’nin 13 belediyesini ister AK Partili adaylar isterse de başka siyasi partilere mensup adaylar kazansın bürokrasi de değişiklik artık kaçınılmaz.
Hayat her şeye rağmen devam ediyor, Makamlar güzel, makam arabaları, Özel sürücüler, özel kalem müdürleri de güzel, dolayısı ile elde var olan bu kadar güzelliğin uçup gitmemesi adına mevcut bürokratların da statülerini devam ettirebilmek adına “ Adayımıza en yakın bürokrat benim” şeklindeki feryatlarını da anlamak lazım.