Gözümüzün önünde cereyan eden olaylar birbirlerine o kadar çok benziyor ki , “biz bu oyunu daha önce izlemiştik “diyesi geliyor insanın. ABD Eski Başkanı Obama’nın “Iraktan askerlerimizi tamamen çekiyoruz “ açıklamasıyla, Suriye’de iç ayaklanmalarının başladığı tarih aynı yıla rastlıyor.
2011 yılında Suriye’de özgürlük ve demokrasi talepleriyle sokağa dökülen halkın meşru talepleri bir anda iç ayaklanmanın fitilini ateşledi. 2011 Yılında Irak’tan çekilen ABD askerleri o günden bugüne kadar Suriye’yi taksim etmekle meşguldüler.
Suriye’nin taksimatıyla uğraşırken fazla kendisine zorluk çıkarmasın diye İran’a nükleer silah yapımını durdurma karşılığında uygulanan ambargolar kısmen hafifletilmişti.
Irak’ı istikrarsızlaştırdı, Suriye’ye taşındı. Şimdi Suriye’yi fiilen üçe bölmüş gözüküyor. Öyle görünüyor ki bugün sıra İran’a geldi. Suriye’den İran’a taşınma vakti geldiğini düşünüyor olacak ki, İran’la OBAMA döneminde imzalanan “nükleer program anlaşma” sını rafa kaldırma derdine düştü.
Bu anlaşma, İran ile Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya ve AB arasında imzalanmıştı. Anlaşmanın iptal edilmesi için bu ülkelerin ikna edilmesi gerekmektedir. Son zamanlarda gelişen olayları birde bu gözlükle okumak lazım. TRUMP’ı Tweeter fenomeni olarak nitelemeden önce, ne yapmaya çalıştığı konusunda biraz akıl yormak gerekir. ABD bir strateji belirlemiş, bu strateji doğrultusunda adım adım ilerliyor.
Belirlediği bu strateji doğrultusunda eline geçen her fırsatı sonuna kadar kullanıyor. Bir elinde havuç, diğer elinde sopa. Bazen havucu sopa, bazen sopayı havuç olarak kullanıyor. Doğrusu bu konuda çok usta olduklarını kabul etmek lazım.
Gümrük duvarlarını yükselterek, Almanya’ya, Çin’e, AB’ne ve Fransa’ya mesaj veriyor. İngiltere adına casusluk yapmakla suçlanan Rus Ajan Sergey Skripal’ın, Wiltshire bölgesindeki alışveriş merkezinde zehirlenmesi sonucu İngiltere ile Rusya arasında ki diplomatik krize taraf olarak Rus diplomatları sınır dışı ettiler.
Avrupa ve ABD, son zamanlarda görülmemiş bir çabuklukla ortak tavır aldılar.
Krizin tırmanması için büyük çaba sarf ediyor. Rusya ’yada mesajını bu şekilde iletmiş oldu.
Bunun yanında, ABD Başkanı TRUMP; alüminyum ve çelik ithalatı için koyduğu gümrük duvarlarına Avrupa için istisna getirdi.
Aynı zamanda, Suriye’den çekileceği yerlere Avrupa ülkelerinin de daha güçlü bir şekilde girebileceklerini ima ederek, İran’la imzalanan nükleer program anlaşmasının askıya alınması için zemin hazırlıyor. Fransa hiç düşünmeden kolları çoktan sıvamış gözüküyor.
Önümüzde ki günlerde hep beraber göreceğiz.
Çin gümrük duvarlarıyla ekonomik cendere altına sokulabileceği, Rusya’nın Ajan Sergey Skripal’in zehirlenmesi bahane edilerek yaratılan diplomatik kriz sonucu yeni ekonomik yaptırımlara tabi tutulabileceği mesajını aldılar mı? .
Bu mesaja nasıl bir cevap verecekler .
İran, bugüne kadar hiç olmadığı kadar baskı altına alınmak isteniyor. İran’ı zor günler bekliyor.