Halen Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde Hukuk müşaviri olarak görev yapan Avukat Necmi Özen’i 1990’lıyıllardan beri tanırız, Bir dönem Gebze İmam Hatip Lisesinde de görev yapan Özen 1994 yılında Gebze Belediyesini rahmetli Ahmet Penbegüllü kazanınca Gebze Belediyesine başkan yardımcısı olarak geçiş yapmıştı.
Sonraki yıllarda İSU’ya geçiş yapan Özen geçen yılda Kocaeli Büyükşehir Belediyesine Hukuk müşaviri olarak geçmiş elinden geldiği kadarda işinde başarılı olmaya çalışan sakin kişiliği ile de sevilen bir bürokrat olarak biliniyordu.
Geçtiğimiz dönemlerde AK Partiden Kocaeli milletvekili olmak için başvuru yapan Necmi Özen sıralamaya girmedi, sonralarda ağır bir rahatsızlık geçirince muhtemelen “siyaset bana göre değil,en iyisi bürokratlık” diye düşünmüş olacak ki Büyükşehirdeki görevine gidip gelmeye başladı.
Kamuoyu son yıllarda Necmi Özen’i Kocaeli Büyükşehir belediyesindeki görevi ile değil gece gündüz demeden kendisine göre güzel ve haklı olduğuna inandığı iletileri anında kendisinin Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar ile tanıdı.
Necmi Özen’in yaptığı paylaşımlar tahmin edilebileceği gibi daha çok AK Parti tabanının hoşuna giden bununla birlikte başta CHP olmak üzere muhalefet partilerini ve bu muhalefet partilerine yakın STK’ları sosyal medya yolu ile üzecek paylaşımlar oluyordu.
Kendisi hatırlamayabilir ancak biz bu durumu Gebze’de dolaşırken yolda denk geldiğimizde “ Seni severiz, sayarız, Ancak gece gündüz yaptığın paylaşımlar dolayısı ile seni tanıyanların sana karşı bir dargınlıkları var, Bu bölgede senin her partiden her dünya görüşünden dostun arkadaşın var, Neticede sen bürokratsın, bırak bu paylaşımları Milletvekilleri-Belediye başkanları-Meclis üyeleri yapsın, Sosyal medya kurumlarında hergün binlerce photoshop görüntüler yayınlanıyor, Bu iletilerin doğru yada yanlış olduğunu anlayamayan pek çok kişi anında paylaşım yapıyor, Sonrasında mahkemelik oluyor,bugün senin için güzel olan bir paylaşım bakmışsın sana zarar verir” dediğimizde bize hak vermekle birlikte paylaşımlarının hiç durmadan devam ettiğini üzülerek takip etmeye başladık.
Sonunda geçen hafta içerisinde sadece Kocaeli’nin değil bütün Türkiye’nin duyduğu ve paylaşım sonrasında Cumhuriyet Savcısının soruşturma başlattığı o paylaşım sonrası Necmi Özen “Sosyal Medyadan kamuoyuna yansıyan Facebook sayfamdan yapılan paylaşım sevhen yapılmıştır, Gece geç vakitte yapılan bu paylaşımı fark ettiğim anda sayfamdan çıkardım, Paylaşım nedeni ile üzüntü duyanlardan daha fazla üzüldüğümüz ifade etmek istiyorum ve özür diliyorum” şeklinde açıklama yapmak zorunda kaldı.
Necmi Özen ile ilgili sürecin nasıl yürüyeceği ile ilgili bir fikrimiz yok, işin tatlıya bağlanmasını beklemekten başka yapacak bir şey de yok, Ancak burada üzerinde durmamız gereken mesele bürokratların kendilerini siyasete ne kadar fazla kaptırdıklarının bir kez daha ortaya çıkması ile ilgilidir.
Kamu kurum ve kuruluşlarda gördüğümüz kadarı ile iki tip bürokrasi ve personel oluştu, İlk kısımdaki üst düzey bürokrat yada diğer personel “Neticede biz siyasetçiler tarafından buraya tayin edilen çalışanlarız, dolayısı ile hangi dünya görüşüne sahip olurlarsa olsunlar bizim onlar arasında bir ayırım yapmak bir siyasi parti mensubunu çok severken diğerlerini yerden yere vurmak gibi bir lüksümüz yoktur, zira biz çocuklarımıza ekmek götürmek için bize verilen maaşımızı AK Partili-CHP’li-İYİ Partili-MHP’li-SP’li-BBP’li-TKP’li yada hangi dünya görüşüne mensup olursa olsun bütün vatandaşlarımızın ödediği vergilerden dolayı alıyoruz, bu yüzden herkese eşit mesafedeyiz” şeklindedir.
İkinci kısımdaki Üst düzey bürokrat ve diğer personel ise “İktidarda şu an falanca parti var,dolayısı ile bana düşen şu an iktidarda bulunan partinin lehine konuşmak-yazmak-sosyal medyada iktidar partisinin hoşuna gidecek bütün iletileri paylaşmak, diğer partilere de Allah ne verdiyse gece gündüz demeden yapıştırmaktır” diyen kafa yapısıdır.
Birinci kategorideki düşünce ne kadar doğru ise ikinci kategorideki düşünce o kadar yanlıştır, Neticede siyasi partiler hepimizin, Evimizin bulunduğu caddeye yada sokağa çıktığımızda yıllar yılı tanıdığımız pek çok eşimizin-dostumuzun- akrabamızın- arkadaşımızın değişik partilerde siyaset yaptığını zaten görmüş olacağız.
Hepimiz belli bir yaşa kadar geldik artık olgunluk çağımızı yaşıyoruz, Kendi evimizde bile çocuklarımızla aynı dünya görüşünü aynı siyasi fikri paylaşamadığımız bir noktaya gelmişken kendi fikrimiz dışındaki bütün düşünceleri yok saymak sonrada onlarla ilgili ağıza alınmayacak hakaret dolu küfürleri sallamak bize hiçbir şey kazandırmayacaktır.
Sosyal medya paylaşımlarının artık iyiden iyiye zıvanadan çıktığını anlayan hükümet bilindiği gibi geçen hafta yayınladığı bir KHK ile bu mecrayı biraz olsun denetim altına almayı hedefleyecek, Bir anda aslı astarı olmayan ve bir siyasi fikri savunan diğer görüşleri istemeyen bir iletinin sosyal medyaya düştükten çok kısa bir zaman sonra nasıl linç kampanyasına dönüştüğünü hemen hepimiz biliyoruz.
Necmi Özen’in başına gelen bu talihsiz hadise aslında hangi siyasi partiye mensup olursa olsun özellikle bütün bürokratlara ders olmalıdır, Dün körü körüne savunduğumuz değerler için bugün pişmanlık duyan milyonlarca insan varken , etrafımızda siyaset yolu kırdığımız ve tamir etmemiz gereken onca kalp varken halen daha kaynağını bilmediğimiz iletileri gerçekmiş gibi savunmak ve bu savunmada ısrar etmek insanlığa da sığmaz,dostluğa da sığmaz particiliğe de yakışmaz.
Bürokrat işini iyi yapacak, görev yaptığı kurum yada kuruluşun hak ve menfaatini sonuna kadar savunacak, kendi dünya görüşüne uymayan fikirlerinde aslında tek dertlerinin Türkiye olduğunu çok ama çok iyi anlayacak.
Bunu yaptığımız anda hem kendimizi kurtarırmış olacağız hemde Ülkemizi..