“Öğretmenlik aynı zamanda sürekli bir öğrencilik halidir“

EĞİTİM

- MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin: - "Öğretmenlik, üniversiteden mezun olup, işe girip durağan bir şekilde işin yapılacağı bir meslek değil. Sürekli güncel gelişmeler ışığında hem kendimizi yenilemeli hem pedagojik bakış açımızı geliştirmek hem de alanla ilgili bilgilerimizi güncelleyip geliştirmemiz gerek"

EDİRNE (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim ve gelişim faaliyetlerine önem verdiklerini belirterek, "Öğretmenlik, üniversiteden mezun olup, işe girip durağan bir şekilde işin yapılacağı bir meslek değil. Sürekli güncel gelişmeler ışığında hem kendimizi yenilemeli hem pedagojik bakış açımızı geliştirmek hem de alanla ilgili bilgilerimizi güncelleyip geliştirmemiz gerek." dedi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen 13. Uluslararası Balkan Eğitim ve Bilim Kongresi'ne konuşmacı olarak katılan ve öğretmen eğitimi üzerine güncel yaklaşımlar konulu sunum yapan Aktekin, MEB'in en önemli gündem maddelerinden birinin öğretmen eğitimi olduğunu ve buna yönelik çalışmaların süreceğini ifade etti.

Aktekin, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerinin artması için çalışmalar yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirterek, "Bir sistemin ve eğitimin kalitesi öğretmeni kadardır. İstediğiniz kadar büyük reformalar yapın, kağıt üzerinde büyük projeler hazırlayın, eğer öğretmeniniz onu içselleştirmemiş ise, anlamamışsa veya uygulamak istemiyorsa başarılı olma şansınız yoktur. Bu sebeple tüm dünyada, eğitim deyince en büyük yatırım öğretmene yapılan yatırım oluyor." diye konuştu.

Aktekin, öğretmenliğin durağan bir meslek olmadığını ve sürekli gelişim ve yenilenmeye ihtiyaç duyulan bir meslek olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Öğretmenlik sürekli bir tekamül etme, olgunlaşma yolculuğudur. Öğretmenlik aynı zamanda sürekli bir öğrencilik halidir. Öğretmenlik, üniversiteden mezun olup, işe girip durağan bir şekilde işin yapılacağı bir meslek değil. Sürekli güncel gelişmeler ışığında hem kendimizi yenilemeli hem pedagojik bakış açımızı geliştirmek hem de alanla ilgili bilgilerimizi güncelleyip geliştirmemiz gerek. 30 yıl boyunca aynı şeyi aynı şekilde yaparsak bu mesleğin gereğini yerine getirmemiş oluruz. Özellikle bu açıdan sürekli mesleki gelişime çok önem veriyoruz. Bir diğer amacımız da öğretmenlerin adaylık sürecinden itibaren, kişisel ve mesleki gelişim faaliyetlerinin niteliğini artırmak."

Bakanlık olarak öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimine katkı sağlayacak hizmet içi eğitimlere önem verdiklerini aktaran Aktekin, "Mesleki gelişim dediğimiz eğitimler bizi bilgi, beceri, tutum ve değer noktasında ileri götürmeli. Buna yönelik yapılan tüm faaliyetler meslek içi eğitimdir. Dünyadaki genel trend bu eğitimlerin akademik şekilde tepeden değil, sunumlarla empoze edilen değil, okulda kendi meslektaşlarınızla ve paydaşlarla, aynı amacı paylaştığınız arkadaşlarla kültürel ortamdaki gelişimler etkili oluyor." değerlendirmesini yaptı.

Semih Aktekin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Finlandiya'ya gittik ve bize bütün öğretmenler için hizmet içi eğitimin zorunlu olduğunu söylediler. Tüm öğretmenlerin yılda en az 3 gün hizmet içi eğitime katılma zorunluluğu olduğunu ifade ettiler. Bu eğitimleri kendi okullarında yapıyorlar. Bizim okullarımızda ise haziran ayında okullar kapandıktan sonra iki hafta, eylül ayında da iki hafta seminer haftası var. Bu bir hizmet içi eğitim çalışması. Finlandiya'da 3 gün hizmet içi eğitim varken bizim öğretmenlerimiz senede 4 hafta hizmet içi eğitim görüyor kendi okullarında."

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.