"BMC Gelecek 50 Yıl Buluşması"

EKONOMİ

- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: - "Amacımız uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak değil, yerli ve milli savunma sanayimizi bir dünya markası haline getirmektir. Stratejiden tasarıma, altyapı kurulumundan teknolojiyi geliştirmeye, prototipten ticarileşmeye kadar her aşamayı büyük bir titizlikle takip ediyoruz" - "Temellerini attığımız bu tesis, yüksek katma değerli üretim hedeflerimize doğrudan hizmet ediyor. Amacımız bu ve benzeri yatırımları çoğaltmak" - "Siyasi istikrar ve yatırımcı dostu politikalarımızla ülkemizin üretim eko-sistemini küresel bazda bir marka haline getireceğiz. Bu tip yatırımlarla hem milli teknoloji hamlemizin sanayinin bütününe yayılmasını hem de istihdam artışlarıyla birlikte ülkemizin güçlü büyüme hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız"

SAKARYA (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Amacımız uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak değil, yerli ve milli savunma sanayimizi bir dünya markası haline getirmektir. Stratejiden tasarıma, altyapı kurulumundan teknolojiyi geliştirmeye, prototipten ticarileşmeye kadar her aşamayı büyük bir titizlikle takip ediyoruz." dedi.

Sakarya'nın Karasu ilçesinde düzenlenen "BMC Gelecek 50 Yıl Buluşması" programında konuşan Bakan Varank, temeli atılan entegre üretim ve teknoloji üssünde; ticari araçlardan Altay tanklarına, motorlardan raylı sistemlere varıncaya dek pek çok katma değerli ürünün, yerli ve milli kabiliyetlerle üretileceğini söyledi.

Ürünlerin dünya pazarlarında yerini bularak, Türkiye isminin üretimde kaliteyle eş değer anılmasına büyük faydalar sağlayacağını belirten Varank, "Bu işler çok ciddi bir vizyon ve adanmışlık gerektiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın 16 yıl boyunca ortaya koyduğu vizyon ve ekonomi politikalarının ülkemize somut katkıları çok net bir biçimde ortaya çıkıyor. Bugün sahip olduğumuz Ar-Ge ekosistemimiz, üretim yeteneklerimiz, hedef ve çözüm odaklı bir bakış açısının ekonomiye hakim kılınmasıyla mümkün oldu." ifadelerini kullandı.

Bakan Varank, yatırımı, üretimi ve istihdamı önceleyerek, Türkiye'yi her zaman bir üst lige çıkarmanın peşinde olduklarını, savunma sanayisinin bugün geldiği noktanın kendileri için gurur vesilesi olduğunu dile getirerek, savunma sanayisinde yerlilik oranının yüzde 65'ler düzeyinde olduğunu kaydetti.

Sektörde 16 senede 700 yerli patent başvurusu yapıldığını, bunun yüzde 63'ünün sadece son 5 yılda gerçekleştiğini vurgulayan Varank, tüm bu çabaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan aldıkları "Tam bağımsız Türk savunma sanayini" kurma vizyonuyla şekillendiğini aktardı.

"Amacımız uluslararası savunma sanayi üreticilerine taşeronluk yapmak değil, yerli ve milli savunma sanayimizi bir dünya markası haline getirmektir." diyen Varank, şunları kaydetti:

"Stratejiden tasarıma, altyapı kurulumundan teknolojiyi geliştirmeye, prototipten ticarileşmeye kadar her aşamayı büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Ülkemize teknolojik üstünlük kazandıracak projeler için tüm imkanlarımızı seferber ediyor; üretim ve test altyapılarını ülkemize kazandırıyoruz. 10 gün önce Eskişehir'deydim. Türk Kara Şahini Helikopterlerinde kullanılacak T700 Turboşaft motorlarının Test Bremzesi'nin TEİ'deki açılışını yaptık. Artık, yüzde 60'ın üzerinde yerlilik oranına sahip T700 Turboşaft motorları ülkemizde üretilip ihraç edilebilecek, bu motorların üretim testlerinin yapılması mümkün olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini koyduğu Gökbey'e güç verecek, kendi mühendislerimizin tasarladığı ilk milli helikopter motorumuz TS1400'ün testini de yine Eskişehir'de gerçekleştirdik."

- "Sınıfının en iyisi İHA ve SİHA'ları üreten Türk firmalarımız var"

Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun kendi sosyal medya hesabından Türkiye'den insansız hava araçları almak üzere anlaşma imzaladıklarını duyurduğunu aktaran Varank, "Bakınız Ukrayna, uzay ve havacılık teknolojilerinde yüz yıllık tecrübesi olan binlerce uçak üretmiş bir ülke ama insansız hava araçlarında Türkiye'yi tercih ediyor çünkü şu anda dünyadaki en ileri teknolojili, sınıfının en iyisi İHA ve SİHA'ları yerli kabiliyetlerle üreten Türk firmalarımız var." dedi.

Bakan Varank, bugün temeli atılan BMC'nin bu entegre tesisinde Türkiye'de pek çok ilklerin hayata geçmesinde çok kritik ve dönüştürücü bir rol oynayacağını ifade ederek, bakanlığın bu gurur verici yatırımı desteklemek adına BMC'nin yanında durduğunu anlattı.

Yatırımcı dostu Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun olduğunu, temeli atılan bölgeyi de BMC adına Karasu Münferit Yatırım yeri olarak ilan ettiklerini bildiren Varank, şu ifadeleri kullandı:

"Bu entegre tesise raylı sistemler, zırhlı taşıtlar, muhtelif kara araçları, savunma sanayi sistemleri, dizel motorlar ve alt bileşenlerinin üretimine dönük proje bazlı teşvikler verdik. Bu üretim ve teknoloji üssü tamamlandığında yaklaşık 10 bin vatandaşımıza yeni iş imkanı sunulmuş olacak. Üretilecek yerli katma değerin yanı sıra, buradan yapılacak ihracatın da yıllık 1 milyar dolar olması hedefleniyor. Firmaya olan desteklerimiz, yatırım yeri ve yatırım teşvikleriyle sınırlı değil elbette. Ar-Ge'den bağımsız katma değerli üretim düşünemeyiz. 269 mühendisin çalıştığı BMC Ar-Ge Merkezi de Bakanlığımız desteklerinden yararlanıyor. Ayrıca şirketin TÜBİTAK'la yürüttüğü 25 projesi var. Ar-Ge, yatırım ve üretim sürecinde sunduğumuz destekler, yaptığımız ortak projeler hiç şüphe yok ki BMC'ye büyük katkılar sağlıyor. Bu sayede BMC gibi güçlü firmalar, hem sektöre hem de ülke ekonomisine ciddi bir dinamizm getirmektedir."

- "Amacımız bu ve benzeri yatırımları çoğaltmak"

Varank, temel atma törenini üç sebepten ötürü değerli ve önemli bulduğunu kaydederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İlk olarak, temellerini attığımız bu tesis, yüksek katma değerli üretim hedeflerimize doğrudan hizmet ediyor. Amacımız bu ve benzeri yatırımları çoğaltmak. BMC tarafından yapılan yatırımın ikinci önemli özelliğiyse 'yerlileşme politikamıza' olan desteğidir. Mühendislik de dahil olmak üzere, yerli üretim yeteneklerimizden mümkün olan en verimli şekilde yararlanılacak. Bu sayede hem cari açığın hem de dış kaynak ihtiyacının azalmasına katkıda bulunulacak. Bu yatırımı bizler için değerli kılan son özellikse ülkemize ve ekonomiye duyulan güvenin somut bir göstergesi olması. Türkiye ekonomisi, karşılaştığı her türlü zorlu teste karşı dayanıklılığını koruyor ve güçlenerek yoluna devam ediyor. Siyasi istikrar ve yatırımcı dostu politikalarımızla ülkemizin üretim eko-sistemini küresel bazda bir marka haline getireceğiz. Bu tip yatırımlarla hem milli teknoloji hamlemizin sanayinin bütününe yayılmasını hem de istihdam artışlarıyla birlikte ülkemizin güçlü büyüme hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız. Bu temel atma töreninin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, temellerini attığımız bu tesisin bir an önce üretime geçerek memleketimiz için katma değer üretmesini temenni ediyor, hepinizi hürmetle selamlıyorum."


Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.