“Bu krizi fırsata dönüştürenler kimler?“

EKONOMİ

- Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay: "Bu krizi fırsata dönüştürenler kimler? Kimler insanları dolandırıyor? Mahallemizde, sokağımızda siz, aileniz, işçileriniz bunları biliyor. Bunlarla ilgili biz devletin tespit edip söylemediklerini bizzat tespit edeceğiz ve birbirimize söyleyeceğiz" - "(Sendikaların şube başkanları) Bunlarla ilgili genel merkezlerinize bir rapor hazırlayıp sunun. Raporunuzda yazın ki; 'Benim şu marketimde böyle böyle oluyor'. Bunları bir yazın. Bunları bir yazın da biz bir söyleyelim" - "Özellikle bu marketlerin gazeteler, televizyonlar her gün reklamlarını yapıyor. Bari onlar bunların reklamlarını yapmasınlar. Yani bu yapılan, insanlarımıza, ülkemize yapılan en büyük kötülüktür"

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Bu krizi fırsata dönüştürenler kimler? Kimler insanları dolandırıyor? Mahallemizde, sokağımızda siz, aileniz, işçileriniz bunları biliyor. Bunlarla ilgili biz devletin tespit edip söylemediklerini bizzat tespit edeceğiz ve birbirimize söyleyeceğiz." dedi.

Atalay, Balıkesir'in Edremit ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Türk-İş İl Temsilcileri ve Şube Başkanları Eğitim Semineri"nin açılışında yaptığı konuşmada, ülkede 1,5 aydır dövizle ilgili olarak bazı sıkıntıların yaşandığını söyledi.

Türk-İş olarak döviz kurlarındaki artışları bugüne kadar ağızlarına hiç almadıklarını dile getiren Ergün Atalay, şöyle konuştu:

"Bu ülkede yaşıyoruz, ne olup ne bitiyor hepsini biz de biliyoruz. Bunlarla ilgili olarak gelinen noktada Ticaret Bakanı bir açıklama yaptı. 1296 firmanın suçlu bulunduğunu söylüyor. Bazılarının düşük gramajlı olduğunu, bazılarının zam yaptığını söylüyor. Ama maalesef Sayın Ticaret Bakanı bunların adlarını, markalarını, bunları kimlerin yaptığını bizlere söylemiyor. Öyle devasa marketler var. Markette su yok. İki günde bir fiyat artışını etiketin üzerine koyuyorlar. Bunu devletin Ticaret Bakanlığının bilmesi gerekiyor. Bildiğini söylüyor ama kimin yaptığını söylemiyor."

- "Kimler insanları dolandırıyor?"

Salondaki sendika temsilcilerine seslenen Atalay, şöyle devam etti:

"Buradan, bu salondaki tüm şube başkanlarına sesleniyorum; Bizim işimiz Ticaret Bakanlığına falan kaldıysa çok zor. Kendi işimizi kendimiz halledeceğiz. Buradan memleketlerinize gittiğinizde hangi market, alışveriş merkezi ne yapıyor? Bu krizi fırsata dönüştürenler kimler? Kimler insanları dolandırıyor? Mahallemizde, sokağımızda siz, aileniz, işçileriniz bunları biliyor. Bunlarla ilgili biz devletin tespit edip söylemediklerini bizzat tespit edeceğiz ve birbirimize söyleyeceğiz. Bunlarla ilgili genel merkezlerinize bir rapor hazırlayıp sunun. Raporunuzda yazın ki; 'Benim şu marketimde böyle böyle oluyor'. Bunları bir yazın. Bunları bir yazın da biz bir söyleyelim. Özellikle bu marketlerin gazeteler, televizyonlar her gün reklamlarını yapıyor. Bari onlar bunların reklamlarını yapmasınlar. Yani bu yapılan, insanlarımıza, ülkemize yapılan en büyük kötülüktür."

- KİT'lerle ilgili kadro konusu

Ergün Atalay, taşeronların kadroya alınmasının ardından KİT'lerle ilgili kadro konusunun açıklığa kavuşturulamadığını dile getirdi.

2017'nin başında KİT'lerde çalışanlarla ilgili taleplerini yetkililere ilettiklerini ancak halen netice alamadıklarını anlatan Atalay, şunları kaydetti:

"Resmi rakamları tam bilmememize rağmen Bakanlığın açıkladığı 750 bin civarında arkadaşımız, taşerondakiler kadroya girdiler. Biz, 'Asıl işi yapanlar kadroya girsin' derken, asıl işi yapanlar kenarda kaldılar. Onlar da bizim insanımız, bizim kardeşimiz. İsabetli oldu, güzel oldu. Ama asıl işi yapıp 80 bin civarında arkadaşımız şu anda dışarıda bekliyor. Bu enerjide, madende, PTT'de, şekerde, TRT'de, demiryollarında var. Yani say Allah say. Belki 40 kalem sayarsın. Topladığında 80 bin kişi."

- "Bu böyle devam etmez, etmemeli"

"24 Haziran seçimlerinden önce Sayın Cumhurbaşkanımız, şimdiki Meclis Başkanımız, o dönemki Çalışma Bakanımız, bu işin hallolduğunu, bir daha konuşulmayacağını belirtmelerine rağmen bugüne kadar halen bir netice alamadık." diyen Ergün Atalay, şöyle devam etti:

"Bunlarla ilgili ülkeyi yönetenler açıklama yapmalarına rağmen bir şey olmadı. 24 Haziran'dan bir hafta sonra Resmi Gazete yayımlandı. Resmi Gazete'de KİT'lerle ilgili bir çalışma, hazırlık yapıldığı söylendi ama bugüne kadar hiç kimsenin kadroya girdiğini ben görmedim, duymadım, bilmiyorum. Ben bilmiyorsam kimse bilmiyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum; Bu arkadaşlarımız huzursuz şekilde işe geliyorlar. Verimlilikle, evle ilgili sıkıntıları var. Bir an evvel bu meseleyi çözsünler. Dört gözle bekliyoruz. Taşeronla ilgili son durum ne? Ne oldu? Herkesin elinde çağa uygun telefon var, bir bakarsak görebiliriz. Türk-İş, illerdeki sendika başkanları bununla ilgili ne yaptı? Bunların tamamını görüp inceleyebiliriz. Ama bunlarla ilgili elini sıcak sudan soğuk suya koymayanlar, taşeronların büyük bölümünü çatıları altına almaya gayret ettiler ve aldılar. Bu böyle devam eder mi? Bu böyle devam etmez, etmemeli, ettiremezler."

Atalay'ın konuşmasının ardından eğitim semineri, basına kapalı olarak devam etti.

Yarın ise Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısı yapılacak.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.