İSTANBUL (AA) - Limak Enerji Grubu Üst Yöneticisi Birol Ergüven, Türkiye'de son dönemde güneşte kurulu kapasitenin arttığını belirterek, "Türkiye'nin girişimci gücüne inanmamız gerekiyor. Güneşten enerji üretmek Türkiye için biçilmiş kaftan ve bunu daha da büyütmeliyiz. Hane halkına güneş enerjisinde daha fazla yatırım fırsatı tanımalıyız." dedi.
Ergüven, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ve BloombergNEF tarafından düzenlenen "Türkiye'nin Enerji Dönüşümünde Kısa Vadeli Yatırımları Hızlandırmak için Uzun Vadeli Çözümler" programında, Türkiye'nin güneş enerjisi kullanımında çok başarılı bir ülke olduğunu söyledi.
Güneş enerjisinde büyük kapasiteli projelerde istenilen noktaya ulaşmanın daha zor olduğunu ifade eden Ergüven, Türkiye'de güneş enerjisine küçük kapasitelerle başlandığını ve bu süreçte de başarının yakalandığını anlattı.
Ergüven, Türkiye'nin güneşte 5 bin megavat kurulu güce sahip olduğunu dile getirerek, "Dünyada üst sıralardayız. Bunu halk yaptı. Bu yüzden, Türkiye'nin girişimci gücüne inanmamız gerekiyor. Güneşten enerji üretmek Türkiye için biçilmiş kaftan ve bunu daha da büyütmeliyiz. Hane halkına güneş enerjisinde daha fazla yatırım fırsatı tanımalıyız. Ben, Türkiye'nin bölgesinde en büyük güneş enerjisinde elektrik üreten müteahhitlik ve teknoloji şirketlerinin doğduğu bir ülke olabileceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kapasitelerin nasıl yatırıma dönüşeceğini tartışmak gerekir"
Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla da yenilenebilir enerjinin Türkiye için çok önemli olduğunu, ancak bu gelişim sürecinde daha uzun vadeli strateji ve politikaların ortaya konması gerektiğini vurguladı.
Acarla, Türkiye'nin 2026'ya kadar 10'ar bin megavat güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesi oluşturma planı bulunmasına karşın, daha uzun vadeli bir planın olmadığını söyledi.
Avrupa'da 2030-2035 hedefleri doğrultusunda hangi yatırımların yapılması gerektiğinin belli olduğunu aktaran Acarla, "Türkiye'de sadece bazı rakamlar var ama oraya nasıl ulaşacağımız yok. Yenilenebilir enerji Kaynak Alanları (YEKA) bir model ama bunun karşılığında yenilenebilir enerji sektöründe daha küçük ve orta ölçekli yatırımcıların nasıl yer alacağına ilişkin bir model yok." diye konuştu.
Acarla, Türkiye'de yapılan yenilenebilir enerji ihalelerinde çok iyi fiyatlar çıktığını, ancak ihalelerdeki kapasitelerin önemli bir kısmının yatırıma çevrilemediğine dikkati çekti.
Bu kapasitelerin nasıl yatırıma dönüşeceğini tartışmak gerektiğinin altını çizen Acarla, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'nin arz güvenliği sorunu yok. Geçen yıl devreye giren tesislerin çok büyük bir kısmı bir megavat altındaki güneş enerjisi tesisleri. Önümüzdeki yıllarda daha az tesis devreye girecek ve gelecekte arz güvenliği sorunu yaşayabiliriz. Bunun sebebi de piyasanın liberal olmaması. Orta vadede Türkiye'de eksikliklerimizi tespit edip nasıl çalışacağımızı belirlemeliyiz. Yenilenebilir enerjinin temelde dağıtık olması gerekiyor. Tüm dünyada yaşanmaya başlanan merkezi, büyük enerji tesisleri yerine dağıtım sistemlerin kullanılması önümüzdeki dönemde Türkiye'ye de gelecek. Belki bugün hiç konuşmadığımız depolama teknolojilerini konuşacağız. O yüzden, Türkiye teknolojideki gelişmelere ayak uydurmak durumunda. Türkiye'nin, dağıtık enerji üretimi ve buna yönelik piyasaları nasıl oluşturacağını düşünmeye başlaması gerekiyor."