İSTANBUL (AA) - Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) raporuna göre, küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için 2030'a kadar 6,3 trilyon dolar yatırım gerekirken, bu dönemde yılda 600 milyar dolar ilaveyle bu yatırımlar iklimle uyumlu hale getirilebilir ve ekonomik büyüme devam edebilir.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ile OECD'nin birlikte düzenlediği "Düşük karbonlu ve dirençli bir geleceğe yatırım yapmak: Türkiye için fırsatlar toplantısı" İstanbul'da yapıldı.
Toplantıda, OECD tarafından hazırlanan ve başarılı bir enerji dönüşümünün makro ekonomik faydalarını gösteren "İklime Yatırım, Büyümeye Yatırım" raporu açıklandı.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu G20 ülkelerinin iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine, ekonomik büyüme, rekabetçilik ve refah artışıyla eş zamanlı nasıl ulaşacağının anlatıldığı rapora göre, sağlam, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme rotası oluşturmak, bugünün en başta gelen politika önceliklerinden birini oluşturuyor.
Rapora göre, ekonomik büyüme, verimlilik artışı ve eşitsizliklerin azaltılması düşük emisyonlu bir gelecekle oluşturulabilir. Ayrıca doğru politikalar ve teşviklerle hükümetler iklim değişikliği riskini ciddi ölçüde azaltabilir.
İklim değişikliğiyle mücadelenin kalkınma politikalarına entegre edilmesi, küresel ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Küresel ısınmayı 2 derecenin altına çekmek için G20 ülkeleri genelinde mevcut politikaların devam ettirilmesi, 2050'ye kadar uzun vadeli gayrisafi yurt içi hasılayı ortalama yüzde 2,8 artırabilir. İklimin yaratacağı olumsuz etkileri en aza indirmenin olumlu sonuçları hesaba katıldığında ise gayrisafi yurt içi hasıla üzerindeki net etki yaklaşık yüzde 5'e çıkabilir.
Sürdürülebilir ekonomik büyüme için gelecek 10 yılda modern, akılcı ve temiz altyapıya yatırım yapılmasının önemine işaret edilen rapora göre, küresel düzeyde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için 2030'a kadar yıllık ortalama 6,3 trilyon dolar tutarında altyapı yatırımı gerekiyor. Aynı dönemde yılda 600 milyar dolar ilaveyle bu yatırımlar iklimle uyumlu hale getirilebilir ve ekonomik büyüme sürdürülebilir.
- "Önemli olan istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme"
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman, toplantıda yaptığı konuşmada, hızlı nüfus artışı ve ekonomik büyüme nedeniyle Türkiye'nin enerji talebinin arttığına dikkati çekti.
Mevcut durumda Türkiye'nin birincil enerji arzının dörtte üçünün ithal kaynaklardan sağlandığını dile getiren Hakman, diğer yandan ülkenin çok büyük bir yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğine sahip olduğunu ifade etti.
Hakman, düşük karbonlu ve dirençli bir geleceğe yatırım yapılarak yerel kaynakların harekete geçirilebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Böylece enerji arz güvenliği güçlendirilebilecek, ticaret daha dengeli hale getirilerek yeni ekonomik faaliyet alanları ve istihdamda artış sağlanabilecek. Ayrıca bu, çevre kalitesinin iyileştirilmesine de fayda sağlayacaktır. Önemli olan istikrarlı ve sürdürülebilir büyümedir. Raporda da belirtildiği gibi, ekonomik büyümenin desteklenmesi ve verimliliğin artması için dünyayı yüksek karbonlu bir geleceğe mahkum etmemek gerekiyor."