BALIKESİR/YALOVA (AA) - AHMET PESEN/YAVUZ EMRAH SEVER - Marmara ve Ege denizlerinin kuzeyinde av sezonunun sonuna gelen gırgır ve trol balıkçıları, özellikle yılbaşından bu yana verimsiz bir dönem geçirdi.
Türkiye'de denizlerde geçen sene 1 Eylül'de başlayan avlanma mevsimi bitti. Denizden son nasiplerini toplayan balıkçılar, yaz mevsiminin sonuna kadar teknelerinin ve ağların bakımını yapacak.
Yalova Merkez İlçe Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Erdal Tokalak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıkıntılı geçen bir sezonu geride bırakmaya hazırlandıklarını söyledi.
Tokalak, "Biz her ne kadar balık yok desek de sezon kötü geçti desek de bir şeyler tutuldu. 6 ay içinde kooperatiflerin düzenlediği nakil belgesi üzerinden kayıtlara bakın. Sadece hamsi olarak Yalova bölgesinde 40-50 bin ton balık tutulmuş." dedi.
Erdal Tokalak, balıkçıları bu sezon hamsi, sardalya, istavrit, tekir, fener, bako ve sarı mezgit gibi balıkların ayakta tuttuğunu kaydetti.
- "Sadece büyük gırgır ve kayıklara yasak var"
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Bandırma Su Ürünleri Balık Hali esnafından Cem Tecimen ise 2017-2018 sezonuna bakıldığında bu dönem yılbaşına kadar olan yaz balıkçılığının daha verimli geçtiğine dikkati çekti.
Bu süreçte palamut, hamsi ve çinekopun bolca tüketildiğini anlatan Tecimen, "Yılbaşından sonra balıkçılık zayıfladı ama yine çeşitlerimiz geliyor. 'Balık yasağı geldi' deniliyor. Halkımızı bilinçlendirmemiz lazım bu konuda, sadece büyük gırgırlara, büyük kayıklara yasak var, küçük kayıklara avlanma yasağı yok. Tezgahlarımızdan balık eksilmeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, Bandırma Su Ürünleri Balık Hali'nde 7,5 aylık avlanma sezonu boyunca 25 bin 220 kasa sardalya, 66 bin 120 kasa hamsi, 17 bin 450 kasa istavrit, 16 bin 300 kasa çinekop, 4 bin 250 kasa kolyoz, 374 bin çift palamut, 38 bin 100 adet lüfer satışı yapıldı.
Halde bir önceki sezon 62 bin kasa sardalya, 33 bin kasa hamsi, 33 bin 800 kasa istavrit, 11 bin 200 kasa çinekop, 6 bin 600 kasa kolyoz, 163 bin çift palamut, 13 bin adet lüfer satılmıştı.
- "Diğer denizlere göre Marmara'da sezon kötü geçti"
Sezonu AA muhabirine değerlendiren Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, diğer denizlere göre Marmara'da sezondan beklenen verimin alınamadığını anlattı.
Marmara Denizi'nde balıkçılığın göçle gelen balıklara bağlı olduğuna değinen Sarı, şunları söyledi:
"Geçen yıla göre Bandırma haline gelen palamut sayısında iki kat artış gözüküyor ama bu palamut Marmara Denizi'nden avlanmadı, Karadeniz'den geldi. Karadeniz'de palamut iyi başladı ama sonu iyi gelmedi. Marmara'da sardalya da avlıyorduk, sardalya yarı yarıya düştü. Hamsi avlıyorduk, hamsi gelişi yükseldi. Hale giren hamsi miktarında yükseliş görüyoruz. Bu hamsi de Marmara'dan avlanan hamsi değil, Karadeniz'den gelen hamsi. Neden böyle oldu peki? Marmara'dan avlanan hamsi minicik oldu. Tavuk yemi gibi, avlanmaması gereken hamsi."
"Marmara balıkçısı teknesini barınaklarına bağlayalı bir ay oldu." diyen Sarı, şöyle devam etti:
"Bağlamayanlar kimler? Küçük balıkçılar. Türkiye'nin en büyük balıkçı filosuna sahip iki kırsal mahallemiz Erdek'te Çakıl ve Karşıyaka. Buralardaki teknelerin bir kısmı Moritanya'ya gidiyor, orada avcılık yapıyor. Türkiye'nin av filosu çok büyük. Bu av filosunu küçültmenin yollarını arıyor bakanlık ama çabalar henüz yeterli değil. Onun için dışarıya, açık denize doğru, uluslararası avcılık sahalarına doğru filomuzu yönlendirmemiz lazım. Onun için Moritanya ile yapılan balıkçılık anlaşması Marmaralı balıkçılar açısından, Türkiye balıkçılığı açısından bir şans. Hiç olmazsa yatırımlarını gidip orada değerlendirebilecekler. Umman ile Tunus ile görüşmeler olduğunu biliyoruz ama henüz sonuçlanmış değil."
Prof. Dr. Sarı, Marmara'daki en büyük sorunun kaçak avlanma olduğunu, bu konuda denetimlerin artırılması gerektiğini belirtti.
Balıkçılık kaynaklarının sürdürülebilir olduğunu dile getiren Sarı, "Her yıl üremeyle, büyümeyle belli bir miktar artar, bu kadarını avlarsak sonsuza kadar bu denizden yararlanabiliriz. Yemini vermedik, suyunu vermedik, bakımını yapmadık, ağı atıyoruz çekiyoruz, atıyoruz çekiyoruz. Nadir bir kaynak bu. Bu kaynaktan yararlanmanın şartı, her yılki artış kadar avcılık yapmamız." diye konuştu.