EDİRNE/TEKİRDAĞ (AA) - Edirne ve Tekirdağ'da, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uyguladığı politikalar protesto edildi.
Edirne'de Eski Cami önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşu üyeleri, taşıdıkları Doğu Türkistan bayrağı ile "Çin zulmü devam ediyor", "Doğu Türkistan kan ağlıyor" yazılı afişlerle Saraçlar Caddesi'ne kadar yürüdü.
İHH İnsani Yardım Derneği Edirne Şube Başkanı Abdülkadir Akdi, burada yaptığı konuşmada, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik dini baskıların arttığını söyledi.
Asimilasyon ve yıldırma politikaları yürütüldüğünü de belirten Akdi, şunları kaydetti:
"Doğu Türkistan'da yapılanlar dünya gündeminden saklanmaktadır. Müslüman Uygurlar her türlü hak ihlaline maruz bırakılmaktadır. Sincan Uygur Özerk Bölgesi komünist parti sekreterinin, 2017'nin Nisan ayından itibaren Uygurları hapishanelere veya zorunlu politik kamplara göndermesi, Çin için yüz kızartıcı bir fiil anlamına gelmektedir. Çin'in 'eğitim kampı' olarak adlandırdığı toplama kamplarında 1 ila 3 milyon insanın bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu uygulamalar Nazi Almanyası'nı andırmaktadır."
- Tekirdağ
Tekirdağ'da İHH İnsani Yardım Derneği Tekirdağ Şubesi ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, akşam namazının ardından Gazi Süleymanpaşa Camisi önünde toplandı.
Ellerinde "Doğu Türkistan'da zulme dur de", "Soykırıma dur de" yazılı dövizler bulunan grup, "Katil Çin Doğu Türkistan'dan defol", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık" sloganları atarak, Yılmaz Büyükerşen Caddesi boyunca yürüdü.
Grup adına konuşma yapan Genç İHH üyesi Hüseyin Ay, Doğu Türkistan'daki Çin zulmünün sona ermesini istediklerini aktardı.
Ay, her zaman zulme karşı haykıracaklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Doğu Türkistan'daki zulüm tüm dünyadan gizleniyor. 2000 yılı sonrasındaki siyasi ve ekonomik atılımlarla gündeme gelen Çin, sınırlarının doğu ve batısında iki farklı yüzle ortaya çıkmaktadır. Doğu Türkistan tüm dünya gündeminden saklanmaya çalışılıyor. Müslüman Uygurlar her türlü hak ihlaline maruz bırakılıyor. Uygurların kamplara gönderilmesi ve onların beyinlerini yıkamaya yönelik çalışılması, Çin için yüz kızartıcı yeni bir fiil anlamına gelmektedir. Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz politik kaygılara kurban edilmemelidir. Çin yaptığı zulümlerin hesabını uluslararası mahkemelerde vermeli."