BALIKESİR (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Biz de Türkiye olarak çok taraflılığı savunuyoruz ama etkin çok taraflılığı savunuyoruz." dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinde öğrencilerle bir araya gelen Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politikası ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dış politikada adaletli ve ilkeli davranılmazsa girişimciliğin lafta kalacağını ve sözlerin hiçbir hükmünün olmayacağını belirten Çavuşoğlu, bundan dolayı Türkiye'nin kendi gücünü ve kapasitesini bilerek dış politikasını oluşturduğunu vurguladı.
Türkiye'nin dış politikada neyi yapabileceğini ve neyi yapamayacağını çok iyi bildiğini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Sadece kendi gücünü esas alarak dış politika oluşturmak da gerçekçi değil. Bugün dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip etmemiz lazım. İlginç bir süreçten geçiyoruz. Dünya bugün bir geçiş sürecinde. Farklı akımların çatışmaya başladığı bir dünyadan bahsediyorum. Çok farklı sorunların yaşandığı, aynı zamanda çok önemli fırsatların dünya insanlığının önüne çıktığı bir dönemden bahsediyorum. Bugün tek kutuplu bir dünya mı var? Ama tek kutuplu davranmaya çalışan ülke ve ülkeler var. Soğuk Savaş döneminde iki kutuplu bir dünya vardı, neyin ne olduğunu aşağı yukarı biliyorduk, biz de ona göre safımızı almıştık ama diğer taraftan çok kutuplu bir dünya için çaba sarf edenler var. Yani çok taraflılığı savunanlar var. Biz de Türkiye olarak çok taraflılığı savunuyoruz ama etkin çok taraflılığı savunuyoruz."
- "Etkin çok taraflılık birlikte hareket etmeyi gerektirir"
Çavuşoğlu, çok taraflılığa inananların tek başına gücünün ne kadar olduğunun bir önemi bulunmadığını anlattı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlar ve beklentiler, dünya insanlığının beklentileri sadece halklarımız değil, o kadar büyük ki bir ülkenin tek başına ya da bir uluslararası örgütün tek başına mümkün değil, bu sorunu çözmesi mümkün değil. O yüzden etkin çok taraflılıktan bahsediyoruz. Etkin çok taraflılık o zaman neyi gerektiriyor? Birlikte hareket etmeyi. Sadece ülkelerin birlikte hareket etmesi de önemli değil. Bu ülkeleri bir araya getiren uluslararası örgütler var, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere. Yani neden bahsediyor? Küresel sistemden. Peki bugünkü küresel sistem BM, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi ve ötesi. Bugün bahsettiğim bu sorunları çözmede başarılı mı? Ön alıcı politikaları var mı? Çatışmaları durdurabiliyor mu? Beklentileri karşılayabiliyor mu? Karar alma mekanizmaları yeterli mi? Yani kısaca bugünkü küresel sistem yetersiz, değil mi?"
- "70 milyona yakın kişi evlerini terk etti"
Halihazırda, İkinci Dünya Savaşı'ndaki sayıdan daha fazla insanın, 70 milyona yakın kişinin evlerini terk ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Savaştan mı, yönetilemeyen ülke mi, terör mü, açlık mı, susuzluk mu veya çevre afetlerinden dolayı mı? Bunların çözümü ne? Buna nasıl çözüm bulacağız? Bu insanları nasıl geri göndereceğiz? Ya da dönmüyorsa da gittiği yerde entegrasyonu nasıl sağlayacağız? Bunların hepsi, hepimizi ilgilendiren konular." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu bu konuda, "Bugün terörle mücadelede nasıl davranacağız? Çifte standardı, ikiyüzlülüğü nasıl yok edeceğiz? Bugün ekonomik kalkınmada payı kimler alacak? Irkçılık, yabancı düşmanlığı..." diyerek, daha çok şeyi sayabileceğini anlattı.
Avrupa'yı ve BM, AB gibi kurumların kurulması sonrasında Avrupa'yı birleştiren değerlerin hepsini erozyona uğratan, kökten sarsan olumsuz gelişmeler yaşandığını dile getiren Çavuşoğlu, "Hoşgörüsüzlük, ırkçılık, İslam düşmanlığı, kendisinden olmayan herkese karşı nefret, göçmen düşmanlığı gibi yani insanlığın ve inancımızın ne kadar yasakladığı şey varsa, akımlar varsa bunları görüyoruz ve bunlar İkinci Dünya Savaşı öncesi Avrupa'yı ve dünyayı bize hatırlatmaya başladı." diye konuştu.
Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, daha sonra üniversitede bazı açılışlar gerçekleştirdi.