İSTANBUL (AA) - Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 sanığın, "taksirle ölüme neden olmak" suçundan altışar yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz 5 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Şule İdil Dere'nin annesi Nesrin Aslan da hazır bulundu.
Mahkeme hakimi, dava kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesinden istenen ek bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını tutanağa geçirdi.
Bilirkişi raporuna karşı diyecekleri sorulan anne Nesrin Aslan'ın avukatı Mehmet Can Sezgin, dosya kapsamında yeterince bilirkişi raporu aldırıldığını belirterek, "Dosya tekemmül etmiştir. Öncelikle suç vasfının ihmal suretiyle kasten öldürme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Sanıkların cezalandırılmasına karar verilsin." dedi.
Sanık kamyon şoförü Mümin Kılıç da şunları söyledi:
"Olay günü aracın geri geldiği sırada gözlemci olarak görevlendirilen H.E. ve T.B. isimli kişiler o gün ateşin başında patates közlüyorlarmış. Beraber çalıştığım arkadaşlarım bu olaya şahittir. Ben normalde Maltepe dolgu alanında görevliydim. Beni Kurbağalıdere'ye sevk eden kişilerin de bu olayla ilgili sorumlu olduklarını düşünüyorum. Ben normalde Maltepe mekanik süpürge kamyonlarında çalışıyorum. Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde görevim yoktur. Bir telefonla beni buraya göndermişlerdir. Kaza olduktan sonra bana araçlarla ilgili eğitim verildiğine ilişkin kağıt imzalattılar. Ancak ben hiçbir eğitim almadım. Eğitim almadan araca bindirdiler. İlk defa o gün kullandım."
Sanık Teyfur Bingöl de bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirterek, "Çamur tarama faaliyetleri ile ilgili kamyonların, kamyon şoförleri ve operatörlere ilişkin işlemler İSTAÇ AŞ'ye bağlı Avrupa Yakası Kıyı Temizleme Şefliği'ne aittir. Ben suç tarihinde Asya Yakası Kıyı Temizleme şefiydim. Bana bağlı olmayan kamyonlar ve şoförleri hakkında gerekli eğitimi vermem mümkün değildir. Önceki raporda bana kusur verilmemiştir ancak son raporda tali kusur verilmiştir." dedi.
Sanık Saffet Altındağ ise tarafına isnat edilen hiçbir kusuru kabul etmediğini kaydederek, beraatine karar verilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, dava dosyası kapsamında alınan 6 bilirkişi raporu arasında çelişkiler bulunduğu gerekçesiyle A sınıfı iş güvenliği sertifikasına sahip 2 inşaat mühendisinin de bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyetinden yeniden rapor istenmesine karar verdi.
Duruşma eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin, 13 Mayıs 2016'da Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde, kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatılıyor.
İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret Sanayi AŞ (İSTAÇ) şirketine verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında, 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İSTAÇ AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtiliyor.
Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu anlatılan iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İSTAÇ AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak, olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği kaydediliyor.
İddianamede, tüm sanıkların "taksirle ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.