Mahkumlar mimari restorasyon işlerinde görev alıyor

GENEL

- Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak : "Zamanın da genişliği değerlendirildiğinde hükümlülerden istifade edip onları eğitip, onlardan hem işbaşında yararlanmak hem de tahliyelerinden sonra onları ustalıkla belgelendirip, edindikleri bilgi ve tecrübeleri meslek olarak yürütmelerini hedefliyoruz"

EDİRNE (AA) - Edirne Açık Cezaevi'nde mahkumlar, kurulan mimari restorasyon iş kolu aracılığıyla restorasyon işlerinde görev alıyor.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Balkan Kongre Merkezi'nde 3 gün sürecek ''23'üncü Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu'' başladı.

Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, sempozyumun açılışında yaptığı sunumda, Edirne Açık ve Kapalı Cezaevi sınırlarında Piyade Kışlası, Mahmudiye Camisi, Kışla Hamamı, Çifte Kuleli Giriş Kapısı, Valide Sultan Çeşmesi, Hacıdoğan Tabya ve Ayvalık Tabya olmak üzere korunması gereken kültür varlıkları olduğunu söyledi.

Karabacak, Türkiye'de bir ilke imza atarak, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda iş yurdu faaliyetleri kapsamında "mimari restorasyon iş kolu" kurduklarını belirtti.

Mimari restorasyon uygulamalı iş kolunda son zamanlarda artan restorasyon işleri sebebiyle ara eleman ihtiyacının hat safhada olduğunu belirten Fatih Karabacak, "Zamanın da genişliği değerlendirildiğinde hükümlülerden istifade edip onları eğitip, onlardan hem işbaşında yararlanmak hem de tahliyelerinden sonra onları ustalıkla belgelendirip, edindikleri bilgi ve tecrübeleri meslek olarak yürütmelerini hedefliyoruz" dedi.

TÜ Rektör Yardımcısı Prof. Ahmet Hamdi Zafer ise sosyal bilimlerin uzun soluklu toplantılarda güçlendiğini görmenin ve üniversite olarak bu konulara katkıda bulunmaktan onur duyduklarını belirtti.

TÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç da sempozyuma katılan araştırmacıların büyük bir çoğunluğunu gençlerin oluşturmasının önemli olduğunu ifade etti.

Bildiri sunanların 3'te 2'den fazlasının çok genç kişiler olduğunu belirten Beksaç, "Sanat tarihi ve arkeolojinin büyük sorunlar yaşadığı bir süreçte, özellikle arkeolojiden bazı bölümlerin kapatılmakta olduğu bir süreçte, bu kadar genç araştırmacının varlığını görmek bizim için büyük bir kıvanç ve ümit kaynağı" diye konuştu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.