SAKARYA (AA) - İBRAHİM YOZOĞLU - Türkiye'nin farklı kentlerindeki camileri hat sanatıyla süsleyen Mehmet Ak'ın 4 ay önce hayatını kaybetmesi sonucu Sakarya'nın Söğütlü ilçesindeki Levent Mahallesi Camisi'nde yarım kalan hat işini eşi tamamladı.
Sakarya'da yaşayan 53 yaşındaki muhasebeci Çiğdem Ak, eşi Mehmet Ak sayesinde hat sanatıyla tanıştı. Eşinin çalıştığı camileri gezip gördükten sonra hat işine merak saran Ak, eşine yardımcı olmaya karar verdi.
Ak, Türkiye'nin farklı kentlerindeki camileri eşiyle hat sanatıyla süsleyerek Sakarya'nın Söğütlü ilçesindeki Levent Mahallesi Camisi'nin hat işinde de eşiyle çalışmaya başladı. İşin bitmesine az bir süre kala eşinin ani vefatıyla büyük üzüntü yaşayan Ak, verdikleri sözü tutmak için eşinin çırağını da yanına alarak caminin yarım kalan hat işini bitirdi.
- "Eşimin işine aşık oldum"
Çiğdem Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle yaklaşık 4-5 yıl önce iş ararken tanışarak evlendiklerini, eşinin 4 ay önce vefat ettiğini söyledi. Eşinin hat yaptığı camileri görünce hayran kaldığını anlatan Ak, "Daha doğrusu eşimin işine aşık oldum." dedi.
Edebiyatı ve görsel sanatları çok sevdiğini, zamanla eşinin işine de ilgi duyduğunu dile getiren Ak, "Hat sanatı biraz da insanın duygularıdır. Eşim bir yerden hazır desen alıp da yapmazdı, çizimleri kafasından yapardı. İstanbul Kapalıçarşı'da yetişmiş. Adana'da Sabancı Camisi'nin ustası eşimin ustasıymış. Orada kendini 11 yaşından beri yetiştirmiş. Siyah beyaz kalem çizimleri harikaydı." diye konuştu.
Eşinin Düzce, Kocaeli, Sakarya gibi kentlerdeki bazı camilerin hat işini yaptığını ifade ederek "Son çalıştığımız camide de birçok anımız var. Eşimle çalışırken aynı zamanda eğleniyorduk. Mesela cami ortamı akustik olduğu için dua okurdu." dedi.
- "Ustamız olsa daha başka olurdu"
Eşi vefat ettikten sonra Söğütlü ilçesindeki Levent Mahallesi Camisi'nde tamamlanması gereken işlerin kaldığını, kendisinin bu işleri tamamlamak için çaba sarf ettiğini anlatan Ak, şunları söyledi:
"Benim bir özelliğim vardır, sözümden asla dönmem. Muhtarımızla konuştum, 'Ne olursa olsun tamamlayacağım.' dedim. Çocukluğundan beri eşimin yanında çalışanlara söyledim, herkes kendini çekti ama Ömer usta sağ olsun, kırmadı ve bana yardım etti, beraber geri kalan işi tamamladık. En son badana işi vardı onu da son olarak tamamladık, teslim ettik. Ustamız olsa daha başka olurdu ama iyi kötü bitirdik. Yükseklere tırmanmayı severim ama bu işi yapmayı düşünmüyorum. Benim işim muhasebe. Eşimindi güzel olan, onun sanatıydı hayran olduğum. Kendim bu işi yapmam."
Ak, bundan sonra camiye namaz kılıp dua etmeye geleceğini kaydederek "Her köşesinde eşimle anım var. Kolay değil benim için, çok zor bir durum. Çok seviyorum onun sanatını ama anı olarak kaldı. Onunla birlikte her yaptığımız caminin teravih namazına giderdik. Uzak olsa bile giderdik. Allah nasip ederse bundan sonra camilere gidip teravih namazı kılacağım." diye konuştu.