Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde yaşayan doğuştan bedensel engelli serebral palsi (beyin felci) hastası 19 yaşındaki Yalçın Gönüllü, Sakarya Beşiktaşlılar Derneğinin girişimleriyle taraftarı olduğu Beşiktaş'ın antrenman maçını canlı izleme ve Portekizli futbolcu Quaresma ile tanışma hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Semerciler Mahallesi'nde kirada oturdukları evde ailesine bağımlı halde yaşayan, tüm zorluklara rağmen siyah-beyazlı takıma olan tutkusu ve sevgisiyle Beşiktaşlı taraftarların gönlünü kazanan Yalçın, Anadolu Ajansının haberinin ardından harekete geçen Sakarya Beşiktaşlılar Derneğinin girişimleriyle Nevzat Demir Tesisleri'ne götürüldü.
Burada fanatik taraftarı olduğu Beşiktaş'ın antrenmanını ve maçını canlı izleme imkanı bulan Yalçın, futbolcular ve teknik heyetle buluşturuldu. Hayranı olduğu Portekizli futbolcu Ricardo Quaresma ile de tanışan Yalçın'ın, hayalinin gerçekleştirilmesinden duyduğu mutluluk yüzünden okundu.
Çocuklarının hayalinin gerçekleştirilmesine sevinen Gönüllü ailesi, bir yandan da Yalçın'ın fizik tedavisinin devam edebilmesi için uğraş veriyor.
Maddi durumları yetersiz olduğu için Yalçın'ın tedavisinde zorlanan aile, kendilerine uzanacak yardım eli bekliyor.
- "Yakından görünce daha bir güzel"
Yalçın Gönüllü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beşiktaşlı futbolcuları gördüğü için çok mutlu olduğunu belirterek, "Ekrandan da güzel ama yakından görünce daha bir güzel. Antrenmanı izledik, sonra maç yaptılar. Televizyondan küçük görünüyorlar. Orada olmak daha güzel sanki. Çok mutlu oldum, teşekkür ederim. Mümkün olursa tekrar görmek isterim." diye konuştu.
Oyunculardan Tolgay Arslan, Necip Uysal, Mustafa Pektemek, Pepe, Quaresma ve teknik heyetle fotoğraf çektirdiğini anlatan Yalçın, "Tolgay çok komikti. Ona, 'Yakışıklısın.' dedim, o da güldü, komik buldu. Pepe de çok komikti. 'Foto foto.' demesi, çok güzeldi. Yabancı da olsa sıcak kanlıydı, samimiydi. Quaresma başka tabii, o favorim, çalımlarının hastasıyız. Onu hiç kimse geçemez. İlhan Mansız hoca da çok süperdi. Onun gollerini de biliyoruz, efsane." ifadelerini kullandı.
Yalçın, tedavisinin de devam ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Oturabilmeyi çok istiyorum. Yürüme de olsa olur ama olmasa da kader, ne yapalım. Mümkünse ayağa kalkmak istiyorum, mümkün değilse de yaşarım. İyileşmek istiyorum, yürekli bir 'doktor amca' istiyorum. Gönül rızasıyla yardım edecek bir insan arıyorum. Şu anda zorlanıyoruz, olmuyor, tedavi aksayınca faydası azalıyor, geriye gidiyorum. Para olmadan bu hastalığın tedavisi zor oluyor."
- "Rüyada gibiydi, oğlum çok mutlu oldu"
Anne Hülya Güngör de oğlunun hayalinin sonunda gerçekleştiğini belirterek, o günün rüya gibi olduğunu söyledi.
"Yalçın çok mutlu oldu, çok sevindi." diyen Güngör, "Tesislerde Beşiktaş'ın antrenman maçını izledik. Maç sonrası futbolcuların çoğuyla tanışma fırsatımız oldu. Yalçın'ın en büyük hayali, Quaresma ile birebir tanışmaktı. Bu hayali gerçek oldu. Hepsine hayran ama Quaresma onun için farklı. Tabii arada tercüman yoktu. Yalçın, 'Seni çok seviyorum, hayranınım.' dedi ama ne kadar anladı, bilmiyoruz. Çok mutlu olduk. Beşiktaş'ı görünce şok oldu, rüyada gibiydi, ben de öyle. Heyecanla futbolcuları izledi. Güzel bir gün yaşattılar bize, sağ olsunlar. Sakarya Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Erdinç Bayındır'a çok teşekkür ederiz. Ölene kadar Beşiktaşlıyız." ifadelerini kullandı.
Oğlunun fizik tedaviye ihtiyacı olduğunu aktaran Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fizik tedavisinin aksamaması gerekiyor. Rehabilitasyon merkezinde aldığımız fizik tedavi yeterli değil. Doktorların görüşüne göre ayağa kalkıp, yürüyüp koşamaz ama Yalçın bir iki defa ayağa kalktı, zaten birinin yardımıyla da yürüyordu. Yalçın'ın oturarak, kimseye muhtaç olmadan en azından akülü sandalyeyle ellerini kullanarak hayatını devam ettireceğine inanıyorum. Çünkü Yalçın da pes etmiyor, biz de."
Güngör, ellerinden geleni yaptıklarını ama imkanlarının kısıtlı olduğunu, oğlunun fizik tedavisi için maddi ve manevi destek beklediğini belirterek, "Skolyoz ameliyatı da olması gerekiyor. Çok riskli ve ciddi bir ameliyat. Bunun için de duyarlı, yürekli, kendine güvenen, 'Bu ameliyatın üstesinden gelirim.' diyen bir doktorumuzla karşılaşmayı çok isteriz." dedi.