EDİRNE (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şeytandan uzak olmanın yolu Kuran'a yakın olmaktan geçiyor, ibadete yakın olmaktan geçiyor. Rabbim müminleri Kuran'dan ayırmasın. Bizi tefrikaya düşürmek isteyenlere karşı hep birlikte Kuran-ı Kerim'e sarılacağız. Fitneden, tefrikadan uzak duracağız inşallah." dedi.
Erbaş, Selimiye Camisi'nde düzenlenen Hafızlık İcazet Programı'nda yaptığı konuşmada, Kuran-ı Kerim'i okumanın ve anlamanın önemine değindi.
Kuran-ı Kerim'in insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak için gönderildiğini anlatan Erbaş, "Yüce Rabbimiz, Kuran-ı Kerim'in ayetlerini okuyup anlamayı, hayatını ona göre tanzim etmeyi emrediyor. Kuran insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak için gönderilmiştir. Bizim vazifemiz de onu en güzel bir şekilde öğrenmek anlamak ve yaşamaktır. Bu amaçla 14 asrı aşkın zamandır, Müslümanlar bu amaca gönül vermiş, Kuran'ı sadece öğrenmekle kalmamış onu ezberleme, onu hıfzetme anlayışını medeniyetimizin bir parçası haline getirmiş ve milyonlarca hafızımızın kalbine gönlüne zihnine Kuran'ın yerleşmesini, Rabbim nasip etmiştir." diye konuştu.
Erbaş, bugün sadece Türkiye'de değil dünyada nerede Müslüman bulunuyorsa, her yerde bir Kuran hafızı olduğunu aktararak, böyle bir şeyin Kuran-ı Kerim'in mucizesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'de hafızlık geleneğinin daha da gelişmesi gerektiğini dile getiren Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bugün 150 bine yaklaşan belgeli hafızımız bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Hafızlarımızı daha nitelikli bir şekilde yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz. Serhat şehri Edirne'de hafızlık merasimine katılmaktan büyük mutluluk duydum. Yıllardan beri ilk defa böyle bir merasim gerçekleşiyor. Bu bizim için büyük bir sevinç kaynağıdır."
Kuran'a gönül veren bir gençlik yetiştirmeyi istediklerinin altını çizen Erbaş, şunları kaydetti:
"Kalbi camilere bağlı, sevgili Peygamberimizin müjdesine nail olan bir gençlik yetiştirelim. Bir hadisi şerifinde buyuruyor ki; (Hiçbir gölgenin bulunmadığı o mahşer gününde, güneşin insanın beynini fokur fokur kaynattığı o mahşer gününde Allah'ın arşının gölgesi altında gölgelendireceği yedi sınıf insandan biri de gönlü, yüreği, kalbi camilere bağlı gençlerdir.) Böyle gençler yetiştirmeyi Rabbim bize nasip etsin. Buradaki kardeşlerimiz Kuran-ı Kerim'i ezberlediler, onu anlamak ve yaşamak için de büyük bir gayret içinde olacaklar. Kuran'ın girdiği gönül şeytandan uzak olur. Şeytandan uzak olmanın yolu Kuran'a yakın olmaktan geçiyor, ibadete yakın olmaktan geçiyor. Rabbim müminleri Kuran'dan ayırmasın. Bizi tefrikaya düşürmek isteyenlere karşı hep birlikte Kuran-ı Kerim'e sarılacağız. Fitneden, tefrikadan uzak duracağız inşallah. Bizler Kuran'a sarıldığımız müddetçe, daha iyi Müslüman ve insan olacağız. Zira yaradılışımızda tertemizdik. Bu güzel yaradılışımızı ömrümüzün sonuna kadar devam ettirmemizin yolu da Kuran'a göre yaşamaktan geçiyor."