ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale'de, Ezine Devlet Hastanesi bünyesindeki Uyku Apne Ünitesi, 9 yatak kapasitesiyle bölgedeki hastalara şifa dağıtıyor.
Ezine Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Uyku Apne Ünitesi sorumlusu Dr. Burhan Akbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uyku apnesinin insanların belli bir yaştan sonra daha çok etkilendiği, üst solunum yollarına uykuları süresince tıkanıklık yada merkezi sinir sisteminden, beyinden kaynaklı impulsların yeterince gelememesi neticesinde nefesinin uyku sürecinde duruyor olmasını ifade eden bir rahatsızlık olduğunu söyledi.
Uyku apnesi hastalığının tek başına bir hastalık olmayıp sistemik bir hastalık olduğuna işaret eden Akbaş, hastalığın beraberinde tüm vücutla ilgili tansiyon, şeker, kalp hastalığı yada bilişsel işlevler gibi durumları da etkileyebildiğini aktardı.
Hastalığının alt tiplerinin de mevcut olduğunu belirten Dr. Burhan Akbaş, "Bu tip rahatsızlığı daha çok kilolu insanlarda görüyoruz. Santral uyku apne dediğimiz durumda ise daha çok beyinle ilgili solunum merkezinin inümisyona uğraması ile aralıklı olarak solunum durması olarak karşımıza çıkmaktadır. Uyku laboratuvarımız 9 yataklı üniteden oluşmakta olup, ilk açılışımız 2015 yılının Mayıs ayında gerçekleştirdik.
İlk etapta 3 yataklı ünite olarak faaliyete geçen laboratuvarımız, 2018 yılının başında 6 yatak daha ilave edilerek 9 yatak kapasiteli uyku apne ünitesine kavuşmuş olduk. Bu bize hastalarımız açısından büyük bir rahatlama sunmakta. Ünitemizde açıldığı 2015 Mayıs ayından bu yana yaklaşık 3 bin dolayında hastamıza hizmet verdik." dedi.
Bu hastaların bin 400 civarını cihazla tedavi etme yoluna gittiklerini kaydeden Akbaş, şöyle devam etti:
"Neredeyse yatırdığımız hastaların yarısında uyku apnesi hastalığı çıktı ve bunlara yönelik tedavilerimize başlamış olduk. Tüm Türkiye genelinde de en büyük eksikliklerden birisi de tedaviye başlanan hastanın kendisine verilen cihazı kullanmayıp ve ya kısa bir süre kullandıktan sonra bir kenara bırakması olmaktadır. Bu genel olarak ülkemizde büyük bir eksiklik idi. Biz bunu ünitemizde en aza indirmek için doğru tanı, doğru cihaz ve doğru çekimi yapmaya çok özen gösteriyoruz.
Tüm raporlarımızı kendimiz okuyoruz. Bu konuda da doğru tanının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Geri bildirim olarak da bunu takip ediyoruz. Hastalarımızın büyük çoğunluğu cihazlarını kullanmakta ve fayda görmekte. Hastalarımız hastalıklarının farkına varmakta bunun içinde cihazlarını kullanmaya özen gösteriyorlar ve devamında da kontrollerini yaptırmaktadırlar."