KOCAELİ (AA) - KADİR YILDIZ- Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine karşı koymak için Ankara'da sokağa çıkan ve Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeci askerlerin helikopterden açtığı ateşle yaralanan Muhammet Durak, ülkeye, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmanın gururunu yaşıyor.
Ablası Songül Durak'ı ziyaret için gittiği Ankara'da FETÖ'nün darbe girişimine tanıklık eden Muhammet Durak, ablasıyla darbecilere karşı koymak için sokağa çıktı.
Genelkurmay Başkanlığı önündeki tankları durdurmak için mücadeleye katılan Durak kardeşler, darbeci askerlerce kullanılan helikopterden açılan ateş ve vücutlarına saplanan şarapnel parçaları nedeniyle yaralandı.
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Durak kardeşler, gazi olmanın sevincini yaşıyor.
Gazi Muhammet Durak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o gece Ankara'da ablasıyla yemeğe çıktıklarını bundan dolayı da hain darbe girişiminden geç haberleri olduğunu söyledi.
Eve gidince televizyondan darbe girişimini gördüklerini ifade eden Durak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını izledikten sonra sokağa çıkmak istediğini kaydetti.
Durak, ablasına evde kalmasını söylediğini aktararak, "Kapıyı kilitledim çıktım o anda ablamın içeriden sesini duydum, 'Ben de bu vatanın ferdiyim, eğer beni götürmezsen 3. kattan atlarım yine de sürüne sürüne gelirim.' dedi. Onunla beraber sokağa indik. Kurtuluş Parkı'na çıktığımızda sayımız arttı. Orada bir baba 2 kızını da almış Türk bayrağıyla sloganlarla Kızılay'a yürüyorlardı. Ablamla beraber onlara dahil olduk. Kızılay'a gidene kadar çoğaldık." diye konuştu.
- "İnsanlar tankı devirmek için güç birliği yaptılar"
Kızılay'a gittiklerinde ezilen insanları, polis araçlarını ve tankları gördüklerini anlatan Durak, gördüklerini bir savaş sahnesi olarak tanımladı.
Durak, Güven Park'tan yukarı yöneldiklerini ve Yargıtay'ın önünde tankı gördüklerini dile getirerek, "Aynı dili konuştuğunuz insanın, sizi korumakla mükellef bir askerin ne şekilde kör ve sağır olabileceğini gördük. 'Sen kimin askerisin? Ne yapmaya çalışıyorsun?' diye anlatmaya çalıştık ama bizi görmediler, duymadılar. Oradaki vatandaşlarla tankı durdurmaya çalıştık. Bizden sıyrıldı ve Meclise doğru yöneldiğini gördük. 1. Meclise yöneldi tank orada hafif rampaladı, insanlar tankı devirmek için güç birliği yaptılar." şeklinde konuştu.
Oradan sıyrılan tankın Genelkurmay Başkanlığına yöneldiğini belirten Durak, kendilerinin de oraya gittiklerini söyledi.
Durak, gittiklerinde yaralanan insanları gördüklerini, parçalanan insan cesetlerinin herkesin gözü önünde olduğunu kaydetti.
- "Yaralanan insanlara bile ateş açtılar"
Tankların ilerlemesine engel olmaya çalıştıklarını dile getiren Durak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"F-16'lar alçaktan geçiş yaparak insanları korkutmaya çalışıyor ama orada cesaret dolu gözler vardı. Sinmedik, yapabildiklerimizin en iyisini yapmaya çalıştık. Helikopterler gelip arada ateş ediyorlardı. Yaralanan insanları battı çıktının altına taşımaya çalışıyorduk. O kadar gözleri dönmüş ki yaralanan insanları kenara taşıyan insanlara bile ateş açtılar. Tankların hareketini engellemek için branda çıkardık ve onu tankın üzerine kapattık. Hareket etmemesini sağladık. Arkadan da tanklar gelince brandadan kurtuldu tank ve ilerlemeye başladı. Genelkurmayın içine girdiler. Oradayken Meclis bombalandı. Bir yandan mücadele ediyorum bir yandan da ablamı kontrol ediyorum. Her helikopter geldiğinde ablamın üstüne kapanıp onu korumaya çalışıyordum. Helikopter geldiği zaman ateş açılırken yine kapaklandım ama ayağımda ve sırtımda acı hissettim. Ruhum çekilmiş gibi yere düştüm. Şehadet getirdim, baktım gelen giden yok, Fatiha okudum yine gelen yok. Ablam bana destek oldu ve kalktım. Ablam da yaralanmıştı. Orada 45-50 dakika daha mücadele ettik. Kanamalarımız artınca bir araçla Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittik."
Durak, geçmişi yüzyıllara dayanan bir millet olduklarını vurgulayarak, "O gece o hissiyatları yaşamamızda 'Türkiye düşmemeli' düşüncesi vardı. Ülkemizin dahili ve harici düşmanlarının o gece hedefleri ülkemizi yok etmekti. Dışarıdan bize umutla bakan insanların gözlerini kapatmaktı. Milletimiz vatanına, milletine ve bayrağına sahip çıktı. Bu hissiyatla bayrağın yere düşmemesi, vatanın üzerine yabancı ayaklar basmaması için mücadele ettik." değerlendirmesinde bulundu.