SAKARYA (AA) - Toyota Avrupa Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Johan van Zyl, "Toyota C-HR modelimizin yanı sıra Corolla Sedan modelimizin de 2020 yılına kadar hibrit satışların yüzde 50 seviyesine ulaşma hedefimize önemli bir katkıda bulunmasını bekliyoruz." dedi.
Toyota fabrikasında düzenlenen "Yeni Toyota Corolla"nın hattan çıkış töreninde konuşan Zyl, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktasını hayata geçirdiklerini söyledi.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'nin 1994 yılında ilk Türk yapımı 7. nesil Corolla ile üretime başladığını anımsatan Zyl, 12. nesil yeni Corolla Sedan ile yeni bir modelin daha lansmanını yapmaktan gurur duyduklarını kaydetti.
Zyl, Corolla'nın, dünyanın en çok satan otomobili ve sadece Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye için değil, dünya genelinde Toyota'nın temel ürünlerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Toyota, bu yeni nesilde Avrupa'da sadece hatchback ve station wagon versiyonlarını değil, aynı zamanda bu tesiste üretilen sedan versiyonunu da müşterileriyle buluşturacak. Corolla Sedan ilk kez hibrit olarak sunuluyor ve hibrit otomobiller Avrupa ve küresel stratejimizin merkezinde yer alıyor. Toyota C-HR modelimizin yanı sıra Corolla Sedan modelimizin de 2020 yılına kadar hibrit satışların yüzde 50 seviyesine ulaşma hedefimize önemli bir katkıda bulunmasını bekliyoruz. Bu yeni modelin hibrit teknolojimize daha fazla Türk müşteri çekeceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Türkiye pazarında hibrit teknolojisinin geliştirilmesine yardımcı olma konusundaki ileri görüşlerinden dolayı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a teşekkür eden Zyl, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çevresel sorunları aşmak tüm ülkeler için kritik öneme sahiptir ve hibrit teknolojisini desteklemenin önümüzdeki yıllarda otomobillerin elektrikle geleceğe hazırlanma sürecini hızlandırma noktasında önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'de üretime başladığı günden bu yana 2,4 milyondan fazla otomobil üretildi ve Türkiye'deki üretim operasyonlarımıza 1,8 milyar avrodan fazla yatırım yaptık. Corolla'nın üretimi 230 milyon avroluk bir yatırımı temsil ediyor. Sakarya'nın yerel ekonomisine ve bir bütün olarak Türkiye'ye katkıda bulunmaktan çok memnunuz. Yerel tedarikçilerimize ve Türk toplumuna, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'nin başarısını devam ettirme noktasında bizimle iş birliği yaptıkları için teşekkür ediyoruz."
- "Müşterilerimizin gülümsemesi için kaliteli ürünler sunmaya devam edeceğiz"
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi (CEO) Toshihiko Kudo da Türkiye ile Japonya arasındaki büyük dostluğun 120 yıldan daha uzun geçmişe sahip olduğunu ve anlamlı şekilde büyümeye devam ettiğini söyledi.
Aynısının Toyota için de söylenebileceğini belirten Kudo, "Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye, ilk aracını Sakarya'da ürettiğinden bu yana 25 yıl geçti. Hatırlayacağınız gibi Toyota'nın Türkiye'deki öyküsü, 1992'de çığır açan bir törenle başladı. Sadece 2 yıl sonra, 1994 yılında Toyota üretim operasyonu 7. nesil Corolla'nın yerel pazar için üretilmesiyle başladı. 2002 yılında artan üretime paralel olarak Avrupa'ya ihracat operasyonumuza başladık. 2007 yılına kadar 8. ve 9. nesil Corolla Sedan ve station wagon modellerini üretmeye ve ihraç etmeye devam ettik. Kısa bir molanın ardından Corolla, 2013 yılında tekrar Sakarya'daki evine geri döndü. Şimdi ise en çok tercih edilen iki Toyota modelini üretiyoruz: Corolla ve C-HR." diye konuştu.
Kudo, bugünün Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye tarihinin yeni ve önemli bir dönüm noktası olduğunu, 12. nesil Corolla Sedan'ın üretimine başlamaktan dolayı gurur duyduklarını ifade ederek, Yeni Corolla Sedan projesi için çalışanları, tedarikçileri ve tüm iş ortaklarının desteğiyle kararlı ve yoğun bir üretim hazırlığı sürecini geride bıraktıklarını kaydetti.
Yeni Corolla Sedan'ı üreten dünyanın ilk Toyota fabrikası olmaktan mutlu ve gurur duyduklarını aktaran Kudo, "İlk kez lanse edildiği 1966 yılından bu yana, dünya genelinde 46 milyonun üzerinde Toyota Corolla satışı gerçekleştirdik. Bu, insanların Corolla'yı ne kadar çok sevdiğini gösteriyor. Müşterilerimizin gülümsemesini görmek için kaliteli ürünler sunmaya, yoğun çaba göstermeye devam edeceğiz. Üretim, ihracat, yatırım ve istihdam yoluyla Türkiye ekonomisinin başarılı geleceğine katkıda bulunmaktan çok mutluyuz. İşimizi topluma katma değer üretmeye paralel olarak yürütmeye özen gösteriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.