“Yılda 1,5 milyon ton yağ tüketiyoruz“

GENEL

- BSYD Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil: - "Türkiye'de yılda 1,5 milyon ton civarında yağ tüketiyoruz. Bunun yüzde 85'i ayçiçeği yağı olmak üzere 1 milyon tonu sıvı yağ"

 Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BSYD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil,

"Türkiye'de yılda 1,5 milyon ton yağ tüketiyoruz. Bunun yüzde 85'i ayçiçeği yağı olmak üzere 1 milyon tonu sıvı yağ." dedi.

Büyükhelvacıgil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyada olduğu gibi tarım ve gıda sektörünün Türkiye'de de en kritik sektörlerden biri olduğunu vurguladı.

Coğrafi konumu ve iklimiyle Türkiye'nin tarım ürünleri ticaretinde dünyada önemli ülkeler arasında yer aldığını ifade eden Büyükhelvacıgil, tarımın, önümüzdeki yüz yılın en stratejik sektörü olarak devletlerin geleceğini belirleyeceğini söyledi.

Türkiye'de tüketilen yağ miktarıyla üretilen yağ miktarının yerli ürünlerin desteklenmesi ve ekilmesiyle dengelenebileceğini ifade eden Büyükhelvacıgil, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'de yıllık 1,5 milyon ton civarında yağ tüketiyoruz. Bunun yüzde 85'i ayçiçeği yağı olmak üzere 1 milyon tonu sıvı yağ. Yağ tüketiminde en önemli etmen bizim dışa bağımlı olmamız. Ülkemizin ithalatta, ilk 10 kalem içerisinde yağlı tohumlar geliyor. Bu nedenle yağlı tohumların stratejik ürün olarak görülmesi ülkemizin geleceği açısından çok önemli. 1,5 milyon ton civarında ayçiçeği yağı üretebiliyoruz ama ihtiyacımız olan 2,5, 3 milyon ton. Bunu üretebilirsek dışarıya bağımlılığımız azalır. En önemli etken asıl bunu ürettiğinizde katma değer de sizde kalacak. Çünkü kırma tesisleri tam kapasiteli çalıştığı zaman küspeden çıkan diğer işlemlerden sektör istifade edecek. Başka ülkelerden hayvan yemi ithal etmek zorunda kalınmayacak. Bir yandan da sadece ayçiçeği değil, aspir ve kanalo gibi farklı ürünlerinde üretilebilir olması lazım. Çünkü onların protein değerleri farklı. Çeşitlilik de sağlayabilmemiz lazım. 8 milyon ton kırma kapasitemiz var, 4 milyon ton rafine kapasitesi var ama bunu tam kapasite kullanamıyoruz. Çünkü eylülde hasat oluyor ve bu ürün martta bitiyor. Bu ürünü marttan eylüle kadar ithal etmek zorunda kalıyorsunuz. O nedenle ürün çeşitliliği olmalı."

- "Çiftçilerimiz de üzerine düşeni yapmalı"

Türkiye'nin daha önce tarımda dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri konumunda olduğunu hatırlatan Büyükhelvacıgil, tekrar o konuma gelebilmek için çalıştıklarını vurguladı.

Devletin çiftçilere ciddi anlamda destekler verdiğini hatırlatan Büyükhelvacıgil, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah tekrar o konuma geleceğiz. Şimdi buğdayı ithal etmek zorunda kalıyoruz. Tabii ki buğdayımız var ama kaliteli, makarnalık buğday ithal etmek zorunda kalıyoruz. Arzumuz yerli ürünlerle üretimin artması ve ithal edilen ürünün düşmesi. Önemli olan üreticimiz, çiftçimiz ürünü sevmeli, ürününe sahip çıkmalı, üründen kazanmalı ve zarar etmemeli. Bunu sağlayabilirsek ülkemiz kazanır. Çiftçimiz kazanırsa sanayici kazanır. Kırma sektörü çalıştığı zaman çıkan küspeden hayvancılık sektörü istifade edecek. Çiftçilerimiz de üzerine düşeni yapmalı, aldığı ürünün ve desteğin hakkını vermeli. Biz Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden biriyiz tarımda. Çiftçimiz bunun farkına varmalı."

Büyükhelvacıgil, Türkiye’de tağşiş ile mücadelede sonuç alınabilmesi Tağşiş yasasıyla ilgili kanunu bir an önce çıkartılması gerektiğini belirtti.

Kendi hukuk birimleri ve tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda daha önce bir firmayı dernek üyeliğinden ihraç ettiklerini aktaran Büyükhelvacıgil, "Yeni bir gelişme daha oldu, bir firmamızı da tağşiş yaptığı için mahkumiyet kararı çıktı yasamızdan. Bu önemliydi ben diğer sektörlere de örnek olacağını düşünüyorum. Aldatan bizden değildir. Bizim insanımızı hiç kimse aldatmamalı. Doğru ve kaliteli ürünler üretmeliyiz. Türk insanı bu güce sahip." değerlendirmesinde bulundu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.