Geçtiğimiz hafta bir arkadaşımızla çay içiyoruz, Arkadaşımızın telefonu çaldı –“Abi 312 ile başlayan bir numara arıyor, benim Ankara’da herhangi bir işim yada tanıdığım yok ki, yanlışlık sonucu aramış olmasınlar” dedikten sonra telefonu kulağına götürdü.
Arkadaşımız telefonu kulağına götürüp herhangi bir cevap vermedi, yaklaşık bir dakika dinledikten sonra telefonu kapattı.
Kendisine “-arayan kimmiş .?” diye sorduğumuzda “-Abi arayan bir anket firması, telefonda cumhurbaşkanı adayı olarak
-Kemal Kılıçtaroğlu
-Mansur Yavaş
-Ekrem İmamoğlu
-Recep Tayyip Erdoğan
İsimlerinden hangisine oy vereceksiniz. sorusunu sordular” cevabını verince “Cevap verseydin ya” dediğimizde “-Cevap verirsem başım belaya girer, Anketi kim yapıyor bilmiyorum, durduk yerde bilmediğim bir numaradan gelen soruya neden cevap verip sıkıntı yaşayayım” diyerek konuyu kapattı.
Pek çoğumuz yukarıdaki gibi araştırmalara denk gelmişizdir, Kamuoyu araştırmaları yapan firmaların pek çoğu bazı zamanlar telefon ile bazen yüz yüze yaptıkları araştırmalar ile seçmenin eğilimini belirliyorlar.
Ancak bizim karşı karşıya kaldığımız gibi vatandaş şu sıralar bırakın telefon ile soruların sorulara cevap vermeği çok iyi tanımadığı insanlara bile yapılacak seçimde hangi siyasi partiye oy vereceklerini söylemekten çekiniyorlar daha doğrusu korkuyorlar.
Bu yüzden yapılacak seçimde hiç birimizin tahmin edemediği sonuçlar ile karşı karşıya gelebiliriz, Normal şartlarda vatandaş fikrini söylemekten çekinmese, demokrasinin gereği olarak bu tür anket sorularına çekinmeden cevap verse seçimde aşağı yukarı kimin ne kadar oy alacağını bilebiliriz.
Normal şartlarda kendisini Cumhur ittifakı bünyesindeki siyasi partilere ve onların dünya görüşlerine yakın gören seçmen kitlesi “nasıl olsa dönem bizim dönemimiz” diyerek hiç çekinmeden fikrini beyan ediyor ancak çok büyük bir çoğunluk anlatmaya çalıştığımız sebep yada sebepler dolayısı ile cevap vermekten imtina ediyor.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin 2 bin ile 50 bin kişi arasındaki seçmen kitlesi ile yaptığı anketler var bu kadar fazla sayıdaki sonuçlarda bize seçim sonuçları ile ilgili fikir verebilir ama bizim anlatmaya çalıştığımız daha geniş kitlelerinin endişe ederek bu işim dışında kalmalarıdır.
2002 yılında yapılan seçim öncesi de pek çok bilinmezlikle doluydu, O seçim öncesi en azından DYP’nin , MHP’nin kısmen de DSP’nin az sayıda milletvekili ile TBMM’ye girmesi öngörülüyordu.
Ancak sandıklar açıldığında herkes çok büyük bir sürpriz ile karşı karşıya kaldı, Ak Parti ile CHP dışındaki siyasi partiler çok büyük hayal kırıklığı yaşatıp TBMM dışında kaldılar.
Yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminde de biz çok büyük sürprizler bekliyoruz, bizim içerisinde bulunduğumuz bu durumun milyonlarca vatandaşımızı da sarıp sarmaladığını çok net biliyoruz.
Herkes büyük sürprizlere hazır olsun..