03 Kasım 2002 Pazar günü yapılan genel seçimin akşamı sandıklar açıldığında o ana kadar var olan partilerin nerede ise baraj altı kaldığı ve Türkiye’nin iktidar olan AK Parti ile seçim barajını aşan CHP ile baş başa kaldığı anlaşılmıştı.
O seçimden sonra uzun bir süre siyaseti domine eden AK Parti dolayısı ile sağda başka bir siyasi partinin ortaya çıkması mümkün olmadı, Sağ ve muhafazakar kanatta parti kuran kim varsa tek tek bir şekilde AK Partide yer aldılar, CHP’nin de sol kanatta başka bir siyasi oluşuma izin vermemesi epey bir zaman ülkede iki partili sistemi mecbur kıldı.
Yıllar içerisinde yapılan seçimde AK Parti ve CHP dışında HADEP belli miktarda oy alıyor, MHP yüzde onluk seçim barajını aşıyor bunun dışında bir siyasi yapılanma olmayınca AK Parti yapılan her genel seçimde CHP’nin çok önünde oy alarak tek başına iktidar oluyor yerel seçimlerde ise başta büyükşehirler olmak üzere herkesi şaşırtacak kadar fazla belediye kazanıyordu.
MHP’de yapılamayan Büyük Kurultay sonrası 25 Ekim 2017 tarihinde Meral Akşener ve arkadaşları tarafından İYİ Parti siyasete “Merhaba” dediği günden itibaren herkesin kabul edeceği gibi 2002 yılından itibaren tek başına iktidara gelen AK Partinin hükümranlığı kısmen de olsa sona erdi, son seçimden bu tarafa da ismi Cumhur ittifakı olan yapıda AK Parti ile MHP birlikte siyaset yapıyorlar.
İYİ Parti’nin Türkiye’de siyaseti değiştirmesinden sonra devam eden süreçte AK Parti’den ayrılan eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve arkadaşları Gelecek partisini, yine AK Partiden ayrılan eski başbakan yardımcısı Ali Babacan ve arkadaşları tarafından kurulan DEVA Partisi ile yeni bir noktaya geldi.
2018 yılında uygulamaya konulan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bilindiği gibi bir noktada seçim barajını da ortadan kaldırdı, Partilerin seçimlere ittifak ile katılması sonucu şu an TBMM’de temsilcisi olmayan siyasi görüş nerede ise kalmadı, TBMM’de temsil edilsin yada edilmesin mecliste her siyasi görüşe mensup milletvekili bulmak mümkün.
2018 yılında yapılan genel seçime kadar işin doğrusu gönlünden milletvekili adaylığı geçenlerin pek fazla şansı yoktu, AK Parti ve CHP’nin kulvarda yalnız olması dolayısı ile siyaset yapacak alanda nerede ise kalmamış duruma gelmişti.
Bugün Türkiye’de siyasetin hem sağında hem solunda çok sayıda parti bulunuyor, yukarıda da belirttiğimiz gibi seçim barajının artık bir işe yaramadığı algısı da netleşince siyaset yapmak isteyenler için de çok fazla alternatif oluşmaya başladı.
Bizim insanımız siyaseti sever siyaset yolu ile milletvekili, Belediye başkanı, Meclis üyesi yada muhtar olmak isteyen vatandaşlarımız şu ara kendi dünya görüşüne yakın bulduğu herhangi bir siyasi partiye üye olmakta hiç bir sıkıntı yaşamıyor.
Biz gazeteciyiz istesek te istemesek te hayatımız 7/24 siyaset, Hal böyle olunca mıknatısın çiviyi kendisine çektiği gibi günün büyük bir bölümünü siyaset yapmak isteyenler ile birlikte geçiriyoruz.
Bu ara caddede, sokakta omuzunuzun çarptığı üç kişiden ikisi kesinlikle milletvekili adayı olduğunu söylüyor, Sade vatandaşın dışında
“-Mevcut milletvekilleri
-Seçim kaybetmiş eski milletvekilleri
-Mevcut belediye başkanları
-Seçim kaybetmiş eski belediye başkanları
-Siyasi partilerin il başkanları
-Siyasi partilerin il yönetim kurulu üyelerinin tamamı
-Siyasi Partilerin ilçe başkanları
-Siyasi Partilerin ilçe yönetim kurulu üyelerinin tamamı
-Siyasi Partilerin belde başkanları
-Siyasi Partilerin belde yönetim kurulu üyelerinin tamamı”
Yapılacak ilk genel seçimde milletvekili adayı olabilmek adına kendilerini sokaklara atmak için seçim takviminin açıklanmasını bekliyorlar.
Ortaya çıkacak muhtemel curcunayı düşünebiliyormusunuz..
Düşüncesi bile felaket..!!