İdeoloji partileri bir sonraki seçime ne kadar hazır olduklarını “Bizim için gelecek seçim yapılan seçimin ertesi günü başlar” ifadesini kullanırlar, bu ifadeyi kullandıktan sonra kitleleri Sezai Karakoç’un
“ İri buğday tanelerinin trenleri yürüttüğünü bilmeyiz
Biz yangında koşuyu kaybeden atlarız
Biz kirli ve temiz çamaşırları
Aynı zaman aynı minval üzere katlarız
Biz koşu bittikten sonra da koşan atlarız”
şiirinde ete kemiğe büründürürler.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmeden önce yani Türkiye Cumhuriyetinin sembolik bir Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olduğu dönemlerde bilindiği gibi seçim akşamı sandıklar açıldığında eğer bir siyasi parti tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekilliği kazanmışsa Cumhurbaşkanı tarafından o partinin genel başkanına Başbakan olarak hükümeti kurma görevi verilir, Eğer tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekili kazanılmamışsa yine Cumhurbaşkanı en fazla oyu alan siyasi partinin genel başkanına “Hükümet kurma görevini sana veriyorum, diğer partiler ile anlaş koalisyon hükümeti kur, kuramadığın takdirde de görevi bana iade et” derdi.
Tabi 2018 yılında yapılan seçimde Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçince yazdığımız süreç tamamen ortadan kalktı, Partili cumhurbaşkanının olduğu bir sistemde 50 artı bir oyu alan siyasetçi cumhurbaşkanı seçildi, Başbakanlık kurumu ortadan kalktı koalisyonlarda seçim sonrası değil seçim öncesi yapılır hale geldi.
Eğer son dakikada bir değişiklik olmadığı takdirde genel seçim 2023 yılının haziran ayında yapılacak, İttifakların seçime girdiği bir süreçte Cumhur İttifakı “Biz kazanırsak mevcut Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam edecek” derken Millet İttifakı da “Biz kazandığımız takdirde en makul sürede yeniden bir seçim daha yapacağız ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri döneceğiz” diyor.
2023 yılının haziran ayında yapılacak genel seçim tarihi normal şartlar altında uzun bir süre olarak görülebilir ancak zamanın su gibi aktığı bir dünyada kafamızı çevirdiğimizde beklediğimiz anın geldiğine şahit oluyoruz.
Böyle bir noktada çay –kahve içerken bizi yakalayan kim varsa “Yüksel Bey sen gazetecisin ne oluyor , seçim ne zaman olacak, İttifaklar nasıl şekillenecek, Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak.?” İle başlayan ve birbirinin peşi sıra devam eden yüzlerce soru birbirinin ardına sıralanıp duruyor.
Dikkat edilirse ittifaklar aşağı yukarı netleşmiş durumda, 2019 yılında yapılan yerel seçim sonrası büyükşehirlerin Millet İttifakı tarafından kazanılması o ana kadar cumhur ittifakı ama özellikle de AK Parti cenahını olağanüstü bir sıkıntı ile baş başa bıraktı.
Bundan sonra gelecek süreçte hangi sistem gelirse gelsin ilk seçimde önce Cumhurbaşkanı seçilecek olduğundan 2018 yılındaki şartlar ile yarışılacak, Bu yüzden her iki tarafta ittifak alanını genişletmeye daha da önemlisi var olan ittifaka yeni siyasi partiler katmaya çalışacaklar.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gereği bilindiği gibi seçim yüzde birlik oy oranı ile kazanılıyor, dolayısı ile millet ittifakı 31 mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimin kazanılması dolayısı ile kazandığı moral ile seçime daha bir sıkı sarılacak.
Bizim seçimi kimin galip bitireceği ile ilgili kesin bir fikrimiz yok ,Seçim öncesi siyasetçilerin yapacağı bir hata oy kitlesinin diğer tarafa yönelmesine vesile olacağından şimdiden fikir yürütmek zor.
Seçimi “koşu bittikten sonra da koşanlar” kazanacak.