İlahiyatçı Yazar Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, "Tenim'e gidenler beyaz ihrama bürünürler. Sanki oradaki genç kızların, gömülen çocukların hatırası diri kalsın istiyor Peygamber. Oraya gideni şöyle bir çarpıyor bu hava. Dün burada günahsız kızlar diri diri gömüldüler, binlercesi. Onu hatırlatıyor sanki Peygamber. Peygamber efendimizin yaptığı sıradan hiçbir iş yoktur." dedi.
Hatipoğlu, Trakya Üniversitesi (TÜ) Balkan Kongre Merkezi'nde, Kredi Yurtlar Kurumunca (KYK) "Çınaraltı Gençlik Söyleşiler" projesi kapsamında düzenlenen "Nebi'nin Ayak İzleri" programında yaptığı konuşmada, umre ziyaretinden önce Kabe'den 10 kilometre uzakta olan bir bölgede ihrama girilmesi gerektiğini söyledi.
Bu bölgenin bir özelliği olduğunu belirten Hatipoğlu, "Küçük kızlar babaları tarafından orada gömülürdü diri diri. Peki niçin, bir baba niçin evladını gömer. Sizler gençsiniz ileride evleneceksiniz, annelik, babalık nedir bunu yaşayacaksınız ileride inşallah. Bir baba durup dururken kızını gömmez. Baba neticede ama eğer aşiretiniz yoksa o dönemde, kabileniz yoksa, gücünüz yoksa kızınızı elinizden alıp, cariye, köle yapabiliyorlardı. Babalar bu iğrenç geleneğe daha çirkin bir karşılılık veriyorlardı. Kızım cariye olacağına ölsün daha iyi diyorlardı. Binlerce küçük kız Tenim'de gömüldü. Fakat çok ilginçtir Hazreti Peygamber, peygamberliğinden sonra Tenim'i umre ziyaretinin başlangıcı yaptı. Kızların gömüldüğü bu yeri. Çünkü Tenim'e gidenler beyaz ihrama bürünürler. Sanki oradaki genç kızların, gömülen çocukların hatırası diri kalsın istiyor Peygamber. Oraya gideni şöyle bir çarpıyor bu hava. Dün burada günahsız kızlar diri diri gömüldüler, binlercesi. Onu hatırlatıyor sanki Peygamber. Peygamber efendimizin yaptığı sıradan hiçbir iş yoktur."
Selimiye Camsi İmam Hatibi Alpcan Çelik'in Kur'an-ı Kerim okuduğu programa, TÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mümin Şahin, KYK Edirne İl Müdürü Selim Ak, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Zekeriya Bayrak, TÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.