Koray Aydın 5 Aralık 1955, Trabzon doğumlu ,Erken yaşta siyasete katılan Aydın, 1976 yılında Yönetim Kurulu Üyesi olarak Milliyetçi Hareket Partisi Trabzon Gençlik Kolları üyesi olarak katıldı. Daha sonra MHP Trabzon Gençlik Kolları Başkanlığına yükseldi. MHP Trabzon Gençlik Başkanı olarak 1977 Türkiye genel seçimlerinde aktif çalışmalar yürüttü. 12 Eylül Darbesi'nin ardından siyasi yasakların kalkmasıyla, 1985 yılında ismi Milliyetçi Çalışma Partisi olarak değişecek Muhafazakâr Parti'nin kuruluş çalışmalarına katıldı.
Koray Aydın MYK Üyesi ve Genel Muhasip Yardımcısı olarak görev aldığı Milliyetçi Çalışma Partisi, daha sonra Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüttü. İlk defa 1991 Türkiye genel seçimlerinde Trabzon milletvekili olarak meclise girdi ve 1995 yılında yapılacak genel seçimlerine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olarak, önemli hizmetlerde bulundu.
1995 Türkiye genel seçimlerinin hemen ardından MHP Genel Sekreteri olan Koray Aydın, bu görevini en yakınındaki isimlerden biri olarak uzun yıllarını paylaştığı, MHP'nin kurucusu ve ilk genel başkanı Alparslan Türkeş'in vefatına kadar sürdürdü.
Devlet Bahçeli'nin 6 Temmuz 1997 tarihinde yapılan Milliyetçi Hareket Partisi 5. Olağanüstü Kongresi'nde yeni genel başkan seçilmesinin ardından Kasım 1997 tarihi itibarıyla yeniden MHP genel sekreteri oldu. 1999 Türkiye genel seçimlerinde Ankara milletvekili olarak meclise girdi.
Koray Aydın Meclise 1991–1995 yılları arasında Trabzon milletvekili, 1999-2002 yılları arasında Ankara milletvekili, 2007-2015 arasında tekrar Trabzon milletvekili olarak meclise girmiştir.
2012 yılında gerçekleştirilen Milliyetçi Hareket Partisi 10. Büyük Olağan Kongresi'nde Devlet Bahçeli ile genel başkanlık için yarıştıysa da kaybetti. 2015 yılında MHP Üst Kurul Delegeleri tarafından talep edilen Olağanüstü Kurultay sürecinde yeniden Genel Başkanlığa adaylığını açıkladı.
Ancak hepimizin bildiği sebepler dolayısı ile Büyük Kurultay yapılamayınca eski İçişleri bakanı Meral Akşener’in başkanlığında 25 Ekim 2017 tarihinde kurulan İYİ Parti'ye katıldı ve partinin kurucular kurulunda yer alarak Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. 2018 Türkiye genel seçimlerinde, İYİ Parti'den Ankara milletvekili seçildi.
1991 yılında yapılan ve RP-MÇP-IDP’nin ittifak yaptığı seçim öncesi biz MÇP Gebze ilçe başkanlığı görevini yürütüyorduk, o tarihte yapılacak seçim için ilçe başkanlığı görevinden istifa edip aday olduysakta şansımız yaver gitmedi Koray Aydın ise MÇP’nin o seçimde TBMM’ye giren milletvekillerinden birisi oldu.
1999 yılına geldiğimize yapılan genel seçimde biz yine MHP’den Kocaeli milletvekili adayı olduk, yine Ankara’ya gitme imkanı bulmadık, Koray Aydın ise Ankara milletvekili olarak TBMM’ye girdi ve arkasından bize göre 1950 yılında çok partili seçime geçildikten bugüne kadar en başarılı Bayındırlık ve İskan bakanlığı görevini yerine getirdi, başta biz olmak üzere bütün dostlarının övünç kaynağı oldu.
Bizim Koray Aydın ile ilk temasımız kendisinin Bayındırlık ve iskan bakanlığı döneminde gazetemiz adına yaptığımız “Yılın en başarılı siyaset adamı” anketinde on binlerce okuyucumuzun takdiri ile kendisinin seçilmesi sonrasında TSE Çayırova kampüsünde düzenlediğimiz ödül törenine katılımı işe olmuştu..
2012 yılında yapılan MHP büyük Kurultayı öncesi biz MHP Kocaeli’de Eğitim İşlerinden sorumlu il başkan yardımcısı görevini yerine getiriyorduk, İl kongresinde Büyük Kurultay delegesi olarak seçilmiştik, Kurultay öncesi bir grup arkadaşımızla birlikte Ankara’da ziyaret ettiğimiz Genel başkan adayı Koray Aydın’a “Biz yapılacak kurultay da sizinle beraber yol yürüme kararı aldık, en azından beni yani Yüksel Ercan’ı kovuncaya kadar Türkiye genelinde sizinle beraber sahada olacağız” dedikten sonra çalışmalara başladık.
2012 yılında yapılan MHP’nin büyük Kurultayı öncesi arkadaşlarımızla birlikte yurt genelinde Koray Aydın adına yaklaşık 30 il teşkilatı bu sayının en az 3 katı kadarda ilçe teşkilatını ziyaret ettik, Kurultayı kazanma adına elimizden gelen tüm gayreti gösterdik.
Ankara’da gerçekleşen Büyük Kurultay Devlet Bahçeli adına neticelenince Kurultayın yapıldığı salonun dışına çıkar çıkmaz “her yarışın ve her kaybın bir bedeli var, biz yarışı kaybettik, dolayısı ile bu şartlarda var olan görevlerimizde bulunarak hiçbir şey olmamış gibi davranmak bize yakışmaz” diyerek üyeliğimiz baki kalmak üzere MHP’deki tüm aktif görevlerimizden daha Kocaeli’ye gelmeden istifa ettik.
Aradan geçen yıllar içerisinde Türkiye’de meydana gelen siyasi gelişmeler hepimizin gözleri önünde cereyan etti, Koray Aydın artık MHP’de siyaset yapma imkanı bulamayınca yukarıda da belirttiğimiz gibi Meral Akşener’in genel başkanlığındaki İYİ Partiye en zor ve en ihtiyaç duyulduğu bir zamanda katıldı, Partinin yurt genelindeki teşkilatlananını beklenenin üzerinde bir performans ile gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz ay yapılan İYİ Partinin büyük Kurultayında Koray Aydın yeniden başkanlık divanına seçildi ve yine Teşkilat işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak Meral Akşener’e omuz vermeye devam ediyor.
Kurultay sonrası Koray Aydın ile ilgili önce parti yönetimine seçilemeyen milletvekillerinden arkasından da onlar vesilesi ile parti dışından eleştiriler gelmeye başladı, Milletvekillerinin “Bizi Koray Aydın çizdirdi” şeklinde içi boş yakıştırmalar yapıldı, halen daha yapılıyor.
Çoğumuz biliriz Koray Aydın’ın teşkilatçılığından başka bir özelliği yok, Babasından kalan ve siyaseti kolaylaştıracak bir soyadı da yok, 3 bin 5 bin kişilik bir STK’nın başında da bulunmadı, Arkasında kendisini destekleyen bir Holding yada paralı bir kurumda yok, kendisini tanıdığımız günden itibaren biz biliyoruz ki bulunduğu yere dişleri ile tırnakları ile kazıya kazıya gelmiş bir isim.
Herkes bulunduğu siyasi partinin en üst kademesinde yer almak istiyor bu son derece saygı duyulacak bir beklenti, ancak yüzlerce hatta binlerce ismin aday olduğu bir yarışta çemberin içerisinde yer alacak sayıda belli, dolayısı ile sadece İYİ partide değil Türkiye’de var olan tüm siyasi kuruluşlarda istediği noktaya gelemeyen kim varsa başını ellerinin arasına alıp “Ben nerede yanlış yaptım “diye kendi kendine soracağına suçu hep başkalarının üzerine atmak gibi kötü bir alışkanlık var.
Koray Aydın’ın İYİ Partide genel başkanlık gibi bir derdinin olmadığını ismimizin Yüksel Ercan olduğunu bildiğimiz kadar iyi biliyoruz, bu nedenle bir gerçeği de buradan belirtmekte fayda var bugün sağdaki ve soldaki partilere oy veren seçmenin yönlendiği ve yapılan anketlere göre de oy oranının yüzde 20’lere dayandığı İYİ Partinin başından Meral Akşener gitsin yerine genel başkanlık için ismi geçen kim gelirse gelsin alacakları oy bilemediniz yüzde 2’dir.
Böyle bir matematikte oy oranını daha yukarılara taşımayı hedefleyen Meral Akşener partisini TBMM’de Lütfü Türkkan ve Musavvat Dervişoğlu’na teslim ederken içeri dede partiyi gözü kapalı Koray Aydın’a teslim ettikten sonra “İktidarı hedefliyorsak Ankara’da oturmak olmaz karış karış Anadolu’yu dolaşmak gerek” diyerek yollara düşmüştür.
Koray Aydın siyasete girdiği günden itibaren kendisine güvenen hiç kimseyi yolda bırakmamış bir isim o yüzden kendisini tanıyan kim varsa sorduğunuzda “Vefa” cevabını veriyor ki bu ifadeyi kullananlar arasında bizde varız.
İYİ Parti yukarıda da belirttiğimiz gibi yoluna sağlam ve emin adımlarla devam ediyor, Meral Akşener’in karizması sayesinde milletvekili olan ancak şu sıralarda yönetim kademesine giremedikleri için bayrak açmaya çalışanların kendilerini bir kez daha gözden geçirmeleri tüm partililerin ortak dileği.
Koray Aydın’da tüm siyasetçiler gibi kendi mevzisini korumak istiyor ki buda tüm siyasetçilerin olmazsa olmazı, biz dahil hiç kimse yarışa kaybetmek için girmez, bu gerçek olduğu gibi yerli yerinde dururken “Koray Aydın sen parti yönetimine girme, hatta Teşkilat işleri başkan yardımcılığını da bırak “ şeklindeki bir talebe de kusura bakılmasın hiç kimse rıza göstermez.
Biz her hal ve şarta Koray Aydın’ı bizden 5 yaş büyük bir ağabeyimiz gibi seviyoruz, sayıyoruz, siyaseten kimin nerede olduğunun bir önemi de yok, Kendisini biraz geç tanımakla birlikte “iyiki tanımışız” dediğimiz nadir isimlerden birisi olan Koray Aydın’ın bu tür yakıştırmalara kulak asmadan asli işini yaptığını da çok iyi biliyoruz.
“Su gider kum kalır” ifadesi de galiba yıllardır en çok Koray Aydın’a yakışıyor.