Türkiye’de siyaset yapmak adına kurulan siyasi partilerde uzun yıllar partilerinin başında kalmayı başaran iki tip lider figürü vardır.
Bunlardan birisi Adnan Menderes gibi, Süleyman Demirel gibi, Turgut Özal gibi, Recep Tayyip Erdoğan gibi kuruldukları andan itibaren partilerini iktidar yapan ve iktidarda tutmayı başaran isimlerdir.
İkinci kategoride de Necmettin Erbakan-Alparslan Türkeş- Devlet Bahçeli-Doğu Perinçek gibi partilerini iktidar yapamayan anacak kendi karizmaları dolayısı ile karşılarına rakip çıkmayan liderlerdir.
Bu saymaya çalıştığımız ve isimlerini unuttuğumuz isimlerin dışında var olan var oldukları zaman zarfında da partileri belli dönemlerde iktidar olan belli zamanlarda muhalefette kalan liderlerin karşısına hemen her kurultayda mutlaka bir rakip çıkar.
Siyasi partilerin kurultaylarında birden fazla aday çıktığı andan itibaren o partide kim kazanırsa kazansın, sonuç ne olursa olsun kongreden hemen sonra hatırı sayılır bir miktarda kopma yani istifa olur.
Siyasi tarihimize baktığımızda hangi partide olursa olsun birden fazla adayın oluğu kurultaylardan sonra genel başkanlığı kaybeden aday ve etrafındakiler tarafından oluşturulan yeni bir oluşum , yeni bir parti siyasete “merhaba” demiştir.
Var olan ana kütleden ayrıldıktan sonra partileştikten sonra iktidara gelen siyasi partiler gördük, Kurulduktan kısa bir zaman sonra tabela partisi olan siyasi teşekküller gördük, İktidar olamadıkları halde varlıklarını bir şekilde devam ettirmeyi başaran partilere şahit olduk.
İYİ Parti kurulduktan sonra beşinci Kurultayını yaptı, İYİ Partinin kuruluşunda yer alan Meral Akşener-Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu tarafından kurulan ve Meral Akşener’in dört kurultaya tek genel başkan adayı olarak katılmasından sonra 27 Nisan cumartesi günü üç adayın yarıştığı bir kurultaya şahit olduk.
27 Nisan cumartesi günü yapılan kurultaya Koray Aydın-Müsavat Dervişoğlu ve Mehmet Tolga Akalın genel başkan adayı olarak katıldı, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen delegelerin tercihleri sonrasında Müsavat Dervişoğlu en fazla oyu alarak İYİ Partinin genel başkanı seçildi.
Kurultayın neticesinin belli olduğu andan itibaren daha çok kongreden çıkan sonucu beğenmeyen parti üyelerinin bir kısmının sosyal medya hesaplarından istifa ettiklerini ilan ettiler.
Söz konusu istifaların nevam edip etmeyeceği edecekse bunun ne kadar olacağını şimdiden kestirmek zor ancak bir ideoloji partisi olmayan İYİ Parti üyelerini bir arada tutmak için Kurultayı kazanan ekibin var olandan daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
İYİ Partiden kendilerine göre haklı sebepler dolayısı ile istifa edenlere tavsiyemiz fazla kırıcı olmamaları noktasında, Üç adaylı bir kurultayda sadece bir kazanan olacağı gerçeğinden yola çıkıldığında kazanan diğer taraflarında “biz kaybedebiliriz” sonucunu çıkarmak gerekiyor.
Siyasi partiler dışarıda birlik ve beraberliği sağlamadan önce parti içerisindeki birlik ve bütünlüğü korumak zorundadırlar, içeriyi toparlayamayan hiçbir siyasi kuruluşun dışarıda başarılı olması zaten mümkün değildir.
Kurultay henüz yeni, aradan birkaç gün yada birkaç hafta geçtikten sonra parti üyeleri bugünlere göre daha sağlıklı ve kararlar verebileceklerdir.
Sonrası zaten Kurultayı kazanan ekibin atacağı yada atamayacağı adımlar sonrasında netleşecek.
Temennimiz güzel adımların atılması noktasındadır.