Biz 1994 yılında MHP'den Gebze belediye meclis üyesi adayı olabilmek adına sahada koşturup dururken Mansur Yavaş’ta MHP’den Beypazarı Belediye Başkan adayı oldu Mansur Yavaş o tarihte belediye başkanlığı kazanamadı, bizde meclisi üyesi olamadık.
18 Nisan 1999 seçimlerinde biz şansımızı milletvekilliği noktasında denedik, O tarihte listeye dokuzuncu sıradan girdik, MHP’nin oylarının tüm yurt genelinde tavan yaptığı seçimde MHP Kocaeli’den 9 milletvekili yerine iki vekili Ankara’ya gönderince biz yine sandıkta kaldık ,O seçimde Mansur Yavaş, MHP'den Beypazarı belediye başkan adayı olarak yüzde 51 oy oranıyla Beypazarı Belediye başkanı oldu.
Arkasından 18 Nisan 2004 tarihinde yapılan seçimlerde biz MHP’den Gebze belediye meclis üyesi seçilirken Mansur Yavaş’ta belediye başkanı olarak girdiği seçimde yüzde 55 oy oranı ve 11 bin oy ile oy oranını yükselterek ikinci kez Beypazarı belediye başkanı seçildi.
Aslında Mansur Yavaş’ın 2009 yılında yapılan seçimden itibaren Ankara büyükşehir belediye başkanı seçilip başkenti yönetmesi gerekiyordu, Biz hemen her platformda 2009 ve 2014 yılında yapılan iki seçimde Mansur Yavaş’ın belediye başkanı seçilemeyişinin sebebinin kendisinden değil mensubu bulunduğu partinin süreci yürütememesinden kaynaklandığını anlatıp duruyoruz.
Mansur Yavaş’ın Büyükşehir belediye başkanı olarak Ankaralılar ile buluşamamasının zararının da kendisinden çok mübarek Türkiye cumhuriyetinin başkenti Ankara’da yaşayan milyonlarca vatandaşa dokunduğunu da çok net bir şekilde söylememiz gerekiyor.
Mansur Yavaş 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçime millet ittifakının adayı olarak girdi seçim sonuçlarına itiraz sürecinin tamamlanması sonrasında da 08 Nisan 2019 tarihinde YSK’dan mazbatasını alarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine başladı.
Bizi tanıyanlar bilir Türkiye’yi birkaç kez dolaşmış ve son dönemlerde de Rotasızlar isimli gezi grubumuz ile sürekli hareket halinde olan bir gazeteci olarak ziyaret ettiğimiz yerleşim merkezindeki vatandaşlarımıza bıkıp usanmadan “Belediye başkanımızdan memnunmusunuz.?” sorusunu yöneltip duruyoruz.
Türkiye’nin kaderi noktasındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine 2 yıl kaldı, Siyasette kesin konuşmanın mümkün olmadığını çok iyi bilmemize rağmen 2023 yılının Haziran ayında yapılacak olan seçimin olsa olsa nisan ayına geri çekilebileceğini ancak bununda zayıf bir ihtimal olduğunu bu nedenle herkesin 2023 yılının haziran ayını beklediğini öngörüyoruz.
Bu sebepten dolayı nerede ise 1,5 yıldır Cumhur ittifakının bileşenleri nerede ise 7/24 “Millet ittifakının Cumhur ittifakı kim olacak.?” sorusunu sormaya başlayınca bizde seyahat ettiğimiz her yerleşim merkezinde “Belediye başkanından memnunmusunuz.?” sorusunun yerine “2023 yılında yapılacak seçimde millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi görmek istersiniz.?” sorusunu yöneltiyor ve aldığımız cevapları tek tek not defterimize kaydediyoruz.
O günlerde aldığımız cevap çoğunlukla “ Meral Akşener-Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçtaroğlu” şeklinde oluyordu, Bilindiği gibi Türkiye’de siyasetin başkenti Ankara, paranın başkenti ise İstanbul’dur, bu yüzden İstanbul belediye başkanı olduktan sonra Başbakanlık yada cumhurbaşkanlığı düşünmeyen tek bir başkan görmemek nerede ise mümkün olmamıştır.
Mevcut İktidarın sürekli İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üzerine gitmesi bir anda “Türkiye’de siyaseten kimin üzerine gelinirse o Cumhurbaşkanı olur” fikrini ortaya çıkarınca ismi cumhurbaşkanlığı için geçen kaç kişi varsa Ekrem İmamoğlu mutlaka o isimlerin arasında yerini aldı.
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener geçtiğimiz yıldan itibaren “Ben Cumhurbaşkanı değil önümüzdeki dönem hayata geçireceğimiz güçlendirilmiş parlamenter sistemde başbakan adayı olacağım” dediği anda millet ittifakındaki Cumhurbaşkanlığı adaylığı başka bir noktaya doğru evrilmeye başladı.
Son 6-7 aydır bizim seçmene yönelttiğimiz sorularda da artış oldu, soru yönelttiğimiz vatandaş sayısında da artış oldu, bir taraftan biz “Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı.?” diye soruyoruz, bir taraftan da hemen her gün gazeteye gelen yüzlerce vatandaşımız sohbete başladığımızın birinci dakikasından itibaren Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği ile ilgili bizi yönlendirip duruyor.
Sözünü ettiğimiz zaman dilimi içerisinde konuşulan isimlerin birisi olan ve hiç çember dışına çıkmayan Mansur Yavaş ile ilgili çok ilginç bir detay yakaladık, bizim sorduğumuz yada biz sormadan fikrini söyleyen vatandaşlarımızın nerede ise tamamı sıkı durun Mansur Yavaş’ı bir dahaki dönem Ankara büyükşehir belediye başkanı olarak değil Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak görmek istediklerini söylüyorlar.
Bizi takip edenler bilirler, günlük olarak yazdığımız yazıları Edirne’den, Kars’a kadar yüzlerce medya kuruluşu yayınlıyor, bu durumda bize elbette ki keyif veriyor, Amasya’nın Merzifon ilçesinde bizim yazılarımızı yayınlayan günlük bir gazetede okuyan Merzifonlu bir beyefendi telefon numaramızı bulmuş.
Yaklaşık 10 gün önce çalan telefonu açtığımızda 82 yaşında olduğunu söyleyen vatandaşımız “Yüksel bey yazılarınızı keyifle okuyorum, bizi, hepimizi, hayatımızı anlatıyorsun, Sordum soruşturdum sizin Ülkücü olduğunuzu öğrendim, Ben milli görüş geleneğinden gelen bir vatandaşım, sağdan sola pek çok partiye oy verdim, Benim sesimi duyurmam zor ama sizden ricam Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olmasının bu ülke için artık bir mecburiyet olduğunu kendisine lütfen iletmeniz, benim bu talebim ile ilgili bir yazı kaleme alın ki sizin okuyucuya verdiğiniz değer de ortaya çıksın” dedi.
Bir kaç gün önce KKTC'den 3 günlüğüne misafirimiz olan 8 kişilik heyet hiç ara vermeden "-Yüksel Bey sen gazetecisin yazman, söylemen anlatman lazım, Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş olursa millet ittifakı kazanır" dediklerinde meselenin Türkiye sınırlarından çıkıp yurt dışına taştığına da şahit olduk.
Merzifonlu amcamız gibi pek çok vatandaşımız yukarıda da belirttiğimiz gibi belediye başkanlığı gömleğinin Mansur Yavaş’a dar geldiğini bu zamana kadar sadece belediye ile ilgili söylemlerde bulunduğunu, genel siyaset yapmadığını, polemiğe yol açacak davranışlardan kaçındığını , gösterdiği performans ve duruş dolayısı ile Mansur Yavaş’ın müthiş bir “Devlet adamı” fotoğrafı verdiğini söylüyorlar.
Bizim memlekette siyasetin akşamdan sabaha değiştiğini bilmeyen yoktur, Ancak Merzifon’daki, Ağrı’daki, Trabzon’daki, Tekirdağ’daki vatandaş ile Sakarya’daki vatandaşın Mansur Yavaş hakkındaki “Tam bir Devlet adamı profili çiziyor” tanımlamaları da göz ardı edilecek gibi değil.
Biz günlük olarak kaleme aldığımız yazıları iletişim araçları vasıtası ile her sabah on binlerce vatandaşımıza ulaştırıyor olumlu yada olumsuz geri dönüşleri de saatler içerisinde yada gün içerisinde alıyor bu şekilde de belli kanaatlere sahip oluyoruz.
Yıllar yılı her seçim öncesi doğru denekler üzerinde yaptığımız araştırmaların bir milim bile şaştığını görmedik, Pak çok siyasetçi için kendileri ile ilgili anket yaptık, anketleri kendilerine verdik, anketlere bakanlar çıkan neticelere göre çoğunlukla aday olmaktan vaz geçtiler, Yaptığımız anketlerin doğruluğunda seçim sabahı bire bir gördüler.
Şu sıralarda işini iyi yapan yanlı olmaktan kaçınan anketörlerin yaptığı her araştırmada millet ittifakının cumhurbaşkanlığı adaylığı için ilk sırada Mansur Yavaş’ın ikinci sırada da Ekrem İmamoğlu’nun geldiği zaten çok net bir şekilde görülüyor.
Bir kez daha tekrar etmekte fayda var son dönemlerde her iki isim gündeme geldiğinde Ekrem İmamoğlu’nun ismi Belediye başkanlığı ile özdeşleştiği görülürken Mansur Yavaş ile ilgili “Seçimde mutlaka Cumhurbaşkanı adayı olmalı onun yeri belediye başkanlığı değil, Zaten şimdi makamının olduğu Ankara Büyükşehir belediye başkanlığı ile seçildiğinde eğer oturursa Cumhurbaşkanlığı sarayının arası 6.2 kilometre ve trafik sıkışıklığı olmazsa 7 dakikalık mesafe, taşınmak sorun yaratmaz” fikri ağır basıyor.
Bu yazdıklarımız seçmenin söyledikleri, sürecin nasıl ve kiminle yürüyeceğini tayin edecek olanlarda bilindiği gibi Millet ittifakının bileşenleri….
Görelim Mevla neyler, Neylerse güzel eyler..