2019-01-15 21:10:51

Mevcut başkanlar, Yeni adaylar

YÜKSEL ERCAN

yukselercanmedyagrup@gmail.com 15 Ocak 2019, 21:10

Geçtiğimiz Cumartesi günü AK Parti Genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Partisinin 31 Mart tarihinde yarışa girecek adaylarını açıkladığında salonda bulunanlarında çok net bir şekilde şahit oldukları gibi bir tarafta olağanüstü bir sevinç diğer tarafta da tarif edilemez üzüntülü tablolar yaşanıyordu.

2014 yılında yapılan yerel seçim öncesi aşağı yukarı yine aynı sahneler yaşanmış, bugün “Bir dönem daha aday gösterilmedim” diye bir köşede tek başına yalnızlığa mahkum edilen belediye başkanları o günlerde taraftarları ile birlikte sevinç çığlıkları atmışlardı.

Hepimiz biliriz ki bu dünyada nerede ise her şey “kazanmak” ile “kaybetmek” arasında yaşanıyor, dünya kurulalı beri birbirinden asla ayrılmayan bu ikili sebebi ile bir taraf keyifleniyor, diğer taraf üzülüyor.

Geçtiğimiz Cumartesi günü akşam saatlerine doğru  adaylıklarının açıklanması ile seçim bölgelerine gelen ve en yakınındaki ekipleri ile bir durum değerlendirmesi yapan “kazanan taraftakiler” geçen dönem kazananların etrafında pervane olan kitlelerin “Allah seni başımızdan eksik etmesin” şakşakçılığından kurtulmayı başardıktan sonra asla değişmeyen “seri ziyaretlere” başladılar.

Böylesi durumlarda galiba en trajik durum 31 Mart tarihinde aday gösterilen başkan adayı ile halen mevcut belediye başkan adaylığı koltuğunda oturan siyasetçinin karşı karşıya geldiği andır, O an itibarı ile halen ne olduğunun farkına varamayan mevcut belediye başkanı , yeni adayın “Başkanım senin bu yerleşim merkezine emeğin çok ama bu siyaset, seçim tarihine kadar beraber çalışacağız, seçimi kazandıktan sonra bu yerleşim merkezini de birlikte yöneteceğiz” sözlerini duyduktan sonra ilk şoku yaşamak zorunda kalır.

Ne kadar belli etmemeye çalışsalar da bir dönem, iki dönem bazen üç dönem belediye başkanlığı koltuğuna veda etmek hiçte kolay bir hadise değildir, Zira beş yıl , on yıl, on beş yıl belediye başkanlığı yapmış dolayısı ile bu yıllar boyunca her sabah evinin kapısından şoförü ve koruması ile evden alınıp daha önceden koltukları ısıtılmış makam aracı ile önce makama sonra da programa göre kendi bölgesini ve Türkiye’nin pek çok bölgesini dolaşan birisi için ayrılık nerede ise “ölümden beterdir”

Geçen yıllar içerisinde bir dediği iki olmayan aldığı yada almadığı kararlar ile pek çok vatandaşın hayatını değiştiren, toplantıların baş konuğu, sohbetlerin söz sahibi olan bir başkanın birden bire bütün bu güzelliklerden ayrı  kalacak olmasının yaratacağı travmaya yıllar yılı pek çok örnek verilebilir.

İki dönem üç dönem başkanlık görevinde kalanların alışkanlıkları da ister istemez değişiyor, hangi gün hangi kıyafetleri giyecekleri,sabah kahvaltısında, öğlen ve akşam yemeklerinde midesine herhangi bir sıkıntı gelmesin diye neler yiyeceği organizasyonlar  başlamadan evvel oradaki sorumlulara “Başkanızın şu yemekler bu gıdalar ile ilgili çekinceleri var,mideleri biraz hassastır, isterseniz organizasyon başlar başlamaz bizim getirdiğimiz yemekleri verelim onları bakanımıza siz servis edin ki sorun yaşamayalım, Başkanımızın rahatsızlığı yüz binlerce nüfusun bulunduğu bir yerleşim merkezinde sorun yaşatabilir”  diyen danışmanlardan da ayrı kalmak başkanlar için ayrı bir acı kaynağı.

Birde son dönemde özellikle kamuoyunun yakından tanıdığı ve cenaze namazlarına başta kent protokolü, Medya kuruluşları ve STK’ların yoğun akın edeceği cenaze namazı başlamadan önce cemaatin ilk sırasında başkan gelinceye kadar sabırla bekleyen binlerce cemaat yer bulmazken başkanın en öndeki yerini sanki bir kale kapısını muhafaza ediyorcasına savunan danışmanların 31 Mart tarihinden sonra artık olmayacağı da başkanlar için çok önemli bir kayıp.

Muhtemelen bizim bu anlatmaya çalıştığımız ve yüzlercesini , binlercesini de ekleyebileceğimiz başkanların hem kendilerinin hem ailelerinin hem de akrabalarının kendi başkanlığı döneminde oldukça rahat sayılabilecek bir hayat geçirmesine vesile olan belediye başkanlığı makamının artık başka birine bu şartları sağlayacağını düşünmek yerini kaybeden başkanlar için nasıl bir zulümdür , anlatması gerçekten zor.

Aday gösterilmeyen mevcut belediye başkanları  01 Nisan sabahı görevi yeni başkana teslim edip ailelerinin arasına ve yeni bir hayata “merhaba” diyecekler, bu dönüş bir dönem başkanlık yapanlar için daha kolay, iki dönem yapanlar için zor, üç yada daha fazla dönem başkanlık yapanlar için gerçekten çok büyük travmaların yaşanmasına vesile olacaktır.

Ancak şartlar ne olursa kaç dönem başkanlık yapılırsa yapılsın,siyasette her şeyin bir sonu olduğunu , mutlak ve süresiz iktidar olmadığını siyasete “merhaba” diyen herkes çok iyi biliyor, Hatta Şair Rıfat Ilgaz’ın  böylesi durumlar için “ Sonsuz İktidar yoktur oğlum, buna musalla taşları şahit” şeklinde muhteşem bir ifade kullandığı söylenir.

Yeni hayata , Her duruma hazır ve hazırlıklı olmak lazım..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.