Uzun sayılabilecek bir süredir Kocaeli gündemini meşgul eden MİA (Merkezi İş Alanları) Projesi ile ilgili konuşmayan, fikir yürütmeyen, “oldu diyen, olmadı diyen, Bu Proje Kocaeli’yi batırır diye konuşan MİA Projesi Türkiye’yi uçurur “diyen çok sayıda kişi-kurum ve kuruluş konu ile ilgili eteğinde taşı olan herkes söyleyeceğini söyledi.
MİA Projesi ile ilgili AK Parti’nin Kocaeli genelinde söz söyleme yetkisi olanlar Proje ile ilgili EVET noktasında birleşirken, CHP’nin başını çektiği bir grupta MİA Projesi için HAYIR dedi ve bu iki görüş arasında zaman geçti gitti.
Normal şartlar altında MİA İle ilgili proje Kocaeli Büyükşehir belediyesinin Ocak ayındaki meclis oturumunda kabul edildikten sonra süreç başlayacaktı, Ancak durduk yerde bugün bile bu topa neden girdiğini henüz anlayamadığımız bir şekilde “MİA Projesi bu bölge için uygun değildir” açıklamasını yapan AK Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz üzerinden kopan fırtına sonrası MİA Projesinin görüşülmesi bir dahaki meclis yada meclislere ertelemiş oldu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin Ocak ayındaki oturumundan sonra fark edileceği gibi MİA Projesi bütün kentin ortak gündemi haline geldi, CHP’nin Kocaeli Büyükşehir belediyesindeki çalışkan Meclis üyeleri Orhan Tanış ve Engin Taşdemir tarafından kamuyu ile paylaşılan söylemler ilk anda AK Parti Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz tarafından da destek bulunca denge bir anda HAYIR taraftarlarının lehine dönmüş oldu.
HAYIR cephesinin bu şekilde çıkışı devam ederken CHP’nin Kocaeli’de ki sembol isimlerinden Eski Belediye başkanı ve milletvekili Sefa Sirmen’in “Ben belediye başkanı olsaydım MİA Projesine izin verirdim” şeklindeki açıklaması bir anda gündemi değiştirirken arkasından Mesleği mimarlık olan CHP’nin İzmit Eski belediye başkanı ve eski milletvekili Hikmet Erenkaya’nın da “MİA Projesi Kocaeli için son derece faydalıdır” açıklaması daha sonra CHP Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski Meclis üyesi ve Saraybahçe eski Belediye Başkanı mimar Metin Alan, MİA Projesi’nin desteklenmesi gerektiğini CHP ’lilerin MİA Projesi ile ilgili tepkisini doğru bulmadığını söyledikten sonra “ Bu bölgelerde başka bir şey aramamak lazım. MİA Projesi bu bölgede uygulanmalı. Ahmet’in, Mehmet’in rantı değil. Öküz altında buzağı aramayalım. Ben CHP’liyim. 13,5 sene meclis üyeliğini yaptım. Doğruya doğru eğriye eğri demek lazım. Karşı taraf siyasi olarak öne geçmesin diye düşünmemek lazım. Bu proje buralara değer katacaktır. Ben şuna karşıyım, 3-4 kat bina yapalım, alanı işgal edelim. Bu doğru değil. 3-4 kat verilen binalar yarın öbür gün kentsel dönüşüme girer. Kat adetlerini 6-7 kat yapalım dedim. En çok yapılacak binamız 10 kat olacak.” şeklindeki açıklaması MİA Projesinin kent için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
Bütün bu açıklamaların sonrasında bizim çalışkanlığı ile tanıdığımız KOTO Başkanı Necmi Bulut, MİA Projesi’nin uygulanmasında hassas davranılması gerekliliğine vurgu yaparak, “Merkezi İş Alanı Projesi, kentimizin geleceğine yeni bir vizyon kazandıracak, ilimizi diğer şehirlerarasında öne çıkartacak, özellikle ticari yönden çağ atlatacak bir projedir” dedi.
MİA Projesi ile ilgili bu kadar olumlu fikir varken bunların üzerine de zaten yüksek Mimar olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi başkan vekili Zekeriya Özak ile Genel sekreter yardımcısı Mimar ve Şehir Plancısı Gökmen Mengüç’ün de konu ile ilgili yaptığı olumlu açıklamalar MİA Projesinin uygulanması konusunda herhangi bir sorun kalmadığının ispatıdır.
CHP’de siyaset yapan dostlarımız “Mimar Hikmet Erenkaya’nın, Mimar Metin Alan’ın,Mimar Zekeriya Özak’ın, Mimar Şehir Plancısı Gökmen Mengüç’ün teknik bilgi ve deneyimlerinin bizim için hiçbir önemi yoktur, Uzun dönem Belediye başkanlığı yapmış ve kentin değişimine büyük katkılar sunmuş Sefa Sirmen’in ve Kocaeli’nin en büyük STK’sı olan KOTO başkanı Necmi Bulut’unda fikri önemli değildir, mühim olan sadece ve sadece bizim ne dediğimizdir, Bu konuda Orhan Tanış’ın görüşünden başka bir karar bizim için muteber değildir” diyorlarsa buda işin bir başka boyutu olacaktır.
Biz MİA Projesinin Büyükşehir meclisinde neden oylanmadığı sonrasında da bir sonraki meclise ertelendiği ile ilgili Büyükşehir Belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile konuştuğumuzda “Yükselciğim ben Kavga adamı değilim, Konu ile ilgili muhalefet eden arkadaşlarımızın da kendilerine göre doğruları olabilir, En iyisi bu konunun belli bir süre kamuoyu tarafından konuşulması tartışılmasıdır, Kamuoyunun ne dediğine baktıktan sonra daha kolay karar alabiliriz” cevabını almıştık.
Büyükşehir Belediyesinin meclis oturumu 15 Şubat Perşembe günü saat 15’00’te yapılacak, Bu gün itibarı ile MİA Konusunda konuşulması gereken ne varsa muhatapları tarafından en ince detaylarına kadar konuşuldu tartışıldı, 15 Şubat tarihine kadar muhtemelen birkaç STK temsilcisi daha MİA ile ilgili fikirlerini söyleyecek ondan sonra da proje Kocaeli Büyükşehir belediyesi tarafından oylanıp karar verilecek.
Bize göre MİA Projesinin kabul edilmesinden çok uygulama esnasında yapılacak denetimler ve verilecek imar izinleri daha büyük önem taşımaktadır, MİA Projesi sınırları içerisinde hayata geçirilecek yapılaşmaların başlamadan önce denetimi,yapılaşmanın Kent hayatına katacağı değerler, Markalaşma gibi anlayışlar bizi daha doğru noktalara götürebilir.
Böylesi büyük projelerde siyaseten inatlaşmanın ve durduğu yerden bir adım ileriye gitmenin kimseye bir fayda sağlamayacağı ortadadır, yenilik asla durmaz, hayatımız her geçen gün ortaya çıkan yeniliklere göre şekilleniyor, dolayısı ile “ben istemiyorum öyle ise kimse bir adım atamaz” anlayışı artık kimse tarafından önemsenmiyor.
MİA konusu bir şekilde çözüme kavuşturulmalı sonrasında ise kentin ulaşımı ve yaşanabilir alanların çoğaltılması daha fazla gündeme gelmelidir, böylesi kentin havasını değiştirecek önemli projeleri şahıs yada şirketler üzerinden değerlendirip işi anında Rant konuşmasına çevirmekte doğru bir anlayış değildir.
Şimdiden sonra söz Kocaeli Büyükşehir belediye meclisindedir ve Büyükşehir meclisinin MİA ile ilgili karar demokrasi kuralları içerisinde değerlendirilmeli saygı duyulmalıdır zira hepimiz biliyoruz ki Demokrasilerde esas olanda budur.