Kabul etmek gerekir ki Ramazan ayının vazgeçilmez unsurlarından birisi de davulculardır, ertesi gün oruç tutanları uyandırmak gibi son derece önemli bir misyonu yüklenen davulculara ihtiyaç gelişen iletişim araçları vesilesi ile her geçen gün biraz daha azalmış olsa da Ramazan davulcularının söylediği maniler eşliğinde sahura uyanmak her zaman için ayrı bir keyif.
Bir ay boyunca soğuk-sıcak-yaz kış demeden vatandaşı sahura kaldıran davulcular bilindiği gibi oruç ayı boyunca iki kez evlere gelerek bahşiş topluyorlar genellikle ramazanın on beşinci günü ile bayram sabahı evlerin zilini çalan davulcular aldıkları bahşişler ile bu mübarek ayda evlerine ekmek götürüyorlar.
Geçtiğimiz ramazan ayının on beşinci akşamı iftarı yaptıktan sonra mis gibi demlenen çayı içmeye hazırlanırken kapının zili çaldı, “Gelen mutlaka davulcudur” diyerek daha önceden hazırladığımız parayı da alıp kapıya doğru yöneldik.
Kapıyı açtığımızda karşımızda daha önce görmediğimiz birisi yaklaşık 45 diğeri de 15 yaşında iki kişi “ Abi Allah tuttuğunuz orucu kabul etsin” dediklerinde “Hayrola bizim Rasim nerede hep o gelirdi bahşiş toplamaya.”diye sorduk, Muhatabımızdan“-Hocam bu sene biz iki mahalle birden aldık, biz buradan başladık Rasim abi de diğer taraftan başladı” cevabını alınca zarfı içerisine koyduğumuz para ile birlikte davulculara vererek kendilerini uğurladık.
Eve dönüp demli çayları birbiri ardına yuvarladığımızda aradan yaklaşık bir saatten fazla geçmişti, Evdekilere “Sizlere doyum olmaz çıkıp biraz yürüyelim arkadaşlar ile biraz muhabbet edelim” diye ayaklanmıştık ki kapının zili yeniden çalmaya başladı.
Kapıyı açtık ki bizim Davulcu Rasim elinde davulu ile bekliyor “Rasim nasılsın iyimisin maşallah bu sene işi biraz daha büyütmüş iki mahalleyi almışsın böyle giderse önümüzdeki ramazanlarda tüm yerleşim merkezinin davul çalma işini sen yapacaksın” dediğimiz anda Rasim ağlamaklı bir ifade ile “-Abi ne iki mahalleyi alması şehir dışından bir ekip gelmiş, Bu akşam benim davul çaldığım mahalledeki tüm evlerin zilini çalıp –Rasim abi diğer mahalleyi dolaşıyor diyerek bahşişleri toplamışlar, saatlerdir hangi eve gittiysem boş döndüm, Sen beni tanırsın ister bahşiş ver ister verme ama durum böyle” dediğinde “Vay sansına dolandırıcılık mesleği Ramazan davulculuğuna kadar indi demek ki “ dedikten sonra bizi dolandıran sahte davulcuya verdiğimiz kadar bahşişi de davulcu Rasim’e verdik.
Bizim oturduğumuz binada 8 daire var,Rasim gittikten sonra ufak bir araştırma yaptık ki bizi çarpan davulcu binada ki diğer yedi dairede oturanları ayını metod ile çarpmış, Ne kadar para topladıklarını nereden gelip nereye gittiklerini bilmediğimiz sahte davulcular
Bu sene Koronavirüs salgını dolayısı ile daha önce de belirttiğimiz gibi bambaşka şartlarda bir ramazan yaşıyoruz, Bu ramazanda yine davulcular var ancak olası virüs bulaşmalarına göre ramazan davulcuları bahşişlerini bu dönem vatandaşlardan değil de o yerleşim merkezlerinin belediye başkanlarından alacaklar.
Geçen yıl bizim gibi çok sayıda vatandaşı dolandıran “Sahte davulcular” muhtemelen planlarını bu sene içinde yapmışlardı ancak bütün dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgını dolayısı ile o sahtekarların planları tutmadı.
Böylesi zamanlarda vatandaşın dini duygularını istismar eden çok sayıda insan var, Davulcu hak etmediği bahşişi topluyor, gıda sektörü bu mübarek ayda ve böylesi olağanüstü salgın günlerinde gıda fiyatlarını aşağıya çekmesi gerekirken fahiş zamlar yapıyor, Petrol fiyatlarının dip yaptığı bir dönemde akaryakıt fiyatları nedense istenilen düzeyde aşağılara inmiyor.
Koronavirüs belasından çok korkuyoruz ancak bu süreçte kendi kendimizi dinlemek için epey vaktimiz olduğundan “-acaba biz nerede yanlış yapıyoruz, bu salgın geçtiğinde daha iyi daha dürüst insan olmak için neler yapacağız.?” sorusuna arayacağımız ve bulacağımız cevaplar bizim bundan sonraki yol haritamızı da belirleyecektir.
Ramazan davulcularından yola çıktık nerelere geldik, Temennimiz odur ki bu Virüs vesilesi ile uymak zorunda olduğumuz kurallar bundan sonraki hayatımızda da yanımızda bulunsun, Kimse kimseyi dolandırmasın.
Bu salgın dolayısı ile farkına vardık ki gezegen sadece bizim değil tüm canlıların.