İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bedri Özer, yazın sıcak, aydınlık ve güneşli günlerinin insana kışın yaşadıklarını çabuk unutturduğunu anımsatarak, "Oysa sonbahar ile birlikte kış ayları vücut direncinin zayıflamaya başladığı, enfeksiyonların sıklığının arttığı bir süreçtir." uyarısında bulundu.
Medicana'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Özer, okula başlarken çocuklarda dikkat edilmesi gereken hastalıklar hakkında önemli paylaşımlarda bulundu. Yazın sıcak, aydınlık ve güneşli günlerinin insana kışın yaşadıklarını çabuk unutturduğunu belirten Özer, oysa sonbahar ile birlikte kış aylarının vücut direncinin zayıflamaya başladığı, enfeksiyonların sıklığının arttığı bir süreç olduğunu hatırlattı.
Özer, kış aylarında çocukların en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında üst solunum yolu enfeksiyonlarının geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çocukların kış aylarında en sık karşılaşabileceği sorun bademcik iltihaplarıdır. Geçen bir yıllık sürede ortalama dört ve daha fazla sayıda geçirilen bademcik iltihapları önümüzdeki kış döneminde de muhtemelen tekrarlama potansiyeli gösterecek ve çocuğun okul devamını etkileyecektir. Böyle bir deneyimi olanların eğitim dönemi öncesinde mutlaka bir uzmanının görüşüne başvurması, bu konuda yaptırılabilecek tahliller ile korumaya yönelik tedavi ve önlemleri alması gerekecektir. Unutulmamalı ki tekrarlayan bademcik iltihapları ve eşlik eden ateş, çocuğun her seferinde 2-4 arası eğitim gününü kaybetmesi demektir. Kronik bademcik iltihapları çocuğun, eklem ağrısı, halsizlik, vücut direncinin kırılması gibi nedenlerle ders çalışmasını ve çalıştığı konuya konsantre olmasını da engelleyecektir."
Gerek kreş, gerekse ilk ve ortaokul çağı öğrencilerin okul günlerinde sıkışık dershane ortamlarında bir arada olmalarının, yakın temas sonucu solunum yolu enfeksiyonlarını birbirlerine aktarmalarına neden olduğunu belirten Özer, sonuçta sınıf içi çoğul enfeksiyonların görüldüğünü ifade etti.
Özer, bununla birlikte yakın temasa rağmen enfeksiyonun aynı sınıftaki bazı öğrencileri etkilemediğini belirterek, "Bunun nedeni hazırlayıcı faktörler olup en önemlileri allerji ve geniz eti sorunlarıdır. Enfeksiyonların sıklığı ve uzayan süreleri özellikle bu tür sorunu olan öğrencilerde daha ağır yaşanmaktadır. Çocuğun önceki kış döneminde konulan geniz eti / adenoid vegetasyon tanısı hiç şüphesiz önümüzdeki eğitim yılında da bazı şikayetlere neden olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Böyle bir tanısı olan ve Kulak Burun Boğaz hekiminin bir cerrahi tedavi önerdiği hastalara yönelik olarak Özer, "Eğitim yılı başlamadan önce tedavilerini tamamlamalarını tavsiye ederim. Gerek allerji, gerekse geniz eti sorunları aynı zamanda kulak ile ilgili şikayetlere de neden olabilir." ifadelerini kullandı.
Bedri Özer, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu tarz işitme azlığı zaman zaman konsantrasyon sorunu gibi algılanırsa da zeminde mevcut bir işitme sorununun olabileceği akıldan çıkartılmamalıdır. Sevindirici olan son yıllarda bu konu okul yönetimlerince daha dikkatle takip edilmektedir. Yine de anne ve babaların çocukların ev ortamında bu sorunlarını tespit etmeleri mümkündür. Ortalama yüzde 20-30 civarında işitme azlığına neden olabilen ve Seröz Otitis Media diye adlandırdığımız, orta kulakta sıvı toplanması ile seyreden bu hastalıklarda geniz etinin alınması ile eş zamanlı olarak kulak zarlarına havalandırma tüpü takarak kolayca tedavi edebilmekteyiz."
Ağız sağlığının da anne ve babaların dikkat etmeleri gereken bir başka konu olduğuna dikkati çeken Özer, "Çocuklara erken yaşlarda diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması, zaman zaman ağız içi ve dişlerinin olası bir çürük açısından gözlenmesi çok kolay ve değerlidir. Bir çürük tespiti halinde okul dönemi başlamadan bir diş hekimine götürmek yıl içerisinde oluşabilecek sorunların erken çözümü ve onların eğitim günlerini kaybetmemeleri açısından önemlidir." değerlendirmesini yaptı.