Yerel seçim yaklaşıyor, 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde en iyi neticeyi alabilmek adına seçime katılma hakkı kazanan bütün siyasi partiler en iyi adayı bulmak, yarışa iyi adaylar ile katılmak sonunda da daha çok belediye kazanmanın hesabını yapıyorlar.
Partiler çoğunlukla görevlerini iyi yapan, toplumun sevgisini kazanmış, bulundukları yerleşim merkezlerinde yaşayan seçmenin güvenine layık olmuş belediye başkanlarını bir tarafa ayırdıktan sonra seçmenin karşısına yeni adaylar ile çıkmak istiyorlar.
Dikkat edilirse yerleşim merkezlerinde başarılı olmuş belediye başkanlarının karşısına zaten başka aday yada adaylar çıkamıyorlar, Yapılan kamuoyu araştırmalarından vatandaş davranışına kadar olan çerçevede iş başındaki belediye başkanlarının başarılı olduğu anlaşılınca genel merkezlerde zaten gereken mesajları parti tabanlarına anında vermekten çekinmiyorlar.
Pek çok yerleşim bölgesinde 2014 yılında yapılan yerel seçim öncesi o dönem iş başında bulunan mevcut belediye başkanlarının karşısına başa aday yada adaylar çıkamıyor, Gönlünden adaylık geçiren siyasetçilere “Adaylık düşünüyormusunuz.?” şeklindeki sorulara “ Mevcut belediye başkanı bizim abimizdir, kendisin başkanlığından ve yönetim anlayışından çok memnunuz o yüzden adaylık düşünmüyoruz” diyen ne kadar siyasetçi varsa bu seçim hep birlikte mensubu oldukları siyasi partilerden aday adayı olmuş durumdalar.
Kabul ermek gerekir ki beş yıl insan hayatında son derece uzun bir zaman dilimi, Geçen yüzyılda ondan önceki yüzyılda hayatımıza son derece geç giren buluşlar, içerisinde bulunduğumuz anlarda kapımızı daha çabuk çalıyor, buluşlara ve onlarla beraber gelen değişikliklere ayak uydurmakta çoğunlukla geç kalıyoruz.
Geçmiş dönemlerdeki seçimleri hatırlamakta fayda var, Belediye başkan adaylarının ve aday oldukları partilerin ekonomik güçlerine göre dağ taş adayların posterleri ile donatılır, Özellikle merkezi alanlarda bulunan bölümlere adaylar kendi afişlerini asabilmek için çok büyük mücadele verirlerdi.
Son on yılda değişen çevre bilinci dolayısı adayların özellikle ham maddesi plastik olan afişlerin sağlığa zararlı olduğu, çevreye çok büyük tahribat verdiği sonucu çıkınca son birkaç seçimdir başta plastik afişler olmak üzere çok sayıda görsel hayatımızdan çıkmış oldu.
Bugünlerde adaylık başvuruları, adayları belirlemek için baş vurulan temayül yoklamaları başta olmak üzere gerekli bilgi ve belgelerin tamamı internet üzerinden sağlanıyor, Adayların kendilerini anlatmak adına ihtiyaç duydukları tüm görseller başta adayların kişisel sosyal medya hesapları olmak üzere elektronik hesaplar üzerinden yapılıyor.
Genel ve yerel seçimlerin ABD ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sanıklara gidip zaman kaybetmek yerine elektronik ortamda yapılacağı günlere ne kadar yakın ne kadar uzak olduğunu henüz bilmiyoruz, Ancak ortaya çıkan gelişmeler bize elektronik seçimlerin pek uzağımızda olmadığını gösteriyor.
Kendisini teknolojiye en kısa zamanda adapte eden siyasi partilerin seçimlerde daha iyi netice aldıkları bilinen bir gerçek, Şu sıralarda teknolojiyi en iyi kullanan siyasi kurumun AK Parti olduğunu söylememiz gerekiyor.
Biz sorumlu bir gazeteci olarak Türkiye ile birlikte özellikle ABD’de yapılan başkanlık seçimlerini de an be an takip ediyoruz, ABD’nin bundan önceki başkanı Obama’nın seçim kazanmasında elektronik ortamı sonuna kadar kullandığını, şimdinin ABD başkanı Trump'unda seçimi twiiter hesabı sayesinde kazandığnı seçim sonrasında da dünya siyasetini twitter üzerinden yönettiğini çok net bir şekilde görüyoruz biliyoruz.
Türkiye bizim dışımızdaki Avrupa ülkelerine göre çok daha genç bir nüfusa sahip, Genç nüfusun beraberinde getirdiği genç seçmen bilindiği gibi bütün hayatını gün boyu elinden düşürmediği “Akıllı telefonlara” göre dizayn ediyor, Dolayısı ile Türkiye ile birlikte dünyanın en ücra köşesindeki olayları da dakikası dakikasına takip etmekten geri durmuyor.
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak genel seçimin kaderini hiç kuşkusuz İnternet ve internete bağlı olarak Sosyal medya tayin edecek, Sosyal Medya sayesinde bir taraftan adayların afiş-broşür gibi tanıtım materyaller ile uğraşmalarını ortadan kaldırıyor bir taraftan da kendilerini daha az maliyet ile daha geniş kitlelere tanıtma imkanı sağlıyor.
Bunun bilincinde olan adaylar sosyal medyaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor, Sosyal medya ve internet mecrasını daha fazla kullanıyor, bu vesile ile daha geniş kitlelere ulaşmanın hesabını yapıyor.
Hem çevrenin daha temiz kalması, hem görüntü ve ses kirliliğinin önüne geçilmesi açısından biz Elektronik seçim ve seçim öncesi siyasi çalışmaların hayatımıza daha fazla sirayet etmesini bekliyoruz, On binlerce aday için gerekli görseller için ne kadar kağıda ihtiyaç duyulduğu, bu kadar fazla kağıda duyulan ihtiyaç dolayısı ile ne kadar ağacın kesildiği de göz önüne alındığında geriye söylenecek bir tek söz kalıyor.
Yaşasın Elektronik seçim, yaşasın sosyal medya üzerinden propaganda.