14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan seçime 20 gün kaldı, Seçimde en iyi neticeyi almayı hedefleyen siyasi partiler var güçleri ile seçmene ulaşmak ulaştıktan sonrada ikna etmek adına tüm güçlerini seferber ediyorlar.
Bilindiği gibi siyasi partilerin tüm gıdası seçmen ve seçmenin vereceği oydur, bu nedenle seçim takvimi belli olur olmaz siyasi partiler seçmenin tercihini kendi taraflarına alabilmek adına SKM’lerin daha önceden aldıkları randevu çerçevesinde ziyaretlerde bulunuyorlar.
Bu zamana kadar geçen süre içerisinde karşımıza iki farklı seçmen karakteri çıkıyor, normal şartlarda son derece ılımlı bir havada geçmesi gereken ziyaretler sözünü ettiğimiz seçmen karakterinin bir tarafı dolayısı ile biraz zorlu geçiyor.
Bizim “akıllı seçmen” diye tanımladığımız taraf aylar hatta yıllar öncesinden hangi siyasi partiye oy vereceğini netleştirdiğinden ve seçim bitse de hayatın olağan şartlarda devam edeceğini öngördüğü için süreci seviyeli bir şekilde sona erdirmeye çalışıyor.
Anlatmaya çalıştığımız “akıllı seçmen” kendisini gün boyu ziyaret eden siyasi partilerin aşağı yukarı tamamını güler yüz ve sempatik bir üslup ile karşılıyor, Gelen siyasi partiye misafir olduğunu hissettiriyor.
Görüşmenin devam ettiği zaman zarfında zerafeti, nezaketi asla elden bırakmayan “akıllı seçmen” profili sohbetin sonunda misafirlerini gönül hoşluğu içerisinde göndermenin keyfini yaşıyor.
Aslında siyasi parti temsilcileri de bir noktada ziyaret ettikleri seçmenin hangi partiye oy vereceğini aşağı yukarı kestiriyorlar ancak belirttiğimiz gibi seçmenin keyif veren ev sahipliği görülünce oyun hangi tarafa gittiğinin pek bir önemi kalmıyor.
Birde kapısından giren seçmeni son derece sevimiz bir yüz ifadesi ila karşılayan , yüz ifadesinden “bunlarda nereden geldiler” kelamı son derece net bir şekilde anlaşılan bir seçmen kitleri var ki bu kitle tüm siyasi partilerin ortak endişesi olarak orta yerde duruyor.
Bu ikinci seçmen kitlesi daha işin başında siyasi parti temsilcilerinin uzattığı eli tutmuyor, kafasını tam ters tarafa çeviriyor bazı zamanlarda ise sanki karşısında hiç kimse yokmuş gibi bir tavır takınıyor.
Halbuki bizim töremizde nereden gelirse gelsin arada çok büyük dargınlık bile olsa en iyi şekilde karşılamak ve ağırlamak gibi gelenek bulunuyor.
Sözünü ettiğimiz seçmen kitlesinin kendisine rakip gördüğü diğer siyasi partileri nerede ise “düşmanca” diyebileceğimiz bir bakış ile görmesi hepimizin kalbinde derin yaralar açıyor.
Bizim tercihimiz yazımızın başında anlattığımız “akıllı seçmen” kitlesidir, bizde kendimizi yıllar yılı bu seçmen kitlesinin arasında saydık, işyerimize, evimize hangi siyasi görüşe mensup partililer gelse tamamını en iyi şekilde ağırlamaya, ağırladıktan sonrada uğurlamaya çalıştık.
Zira biz biliyoruz ki seçimler gider dostluklar devam eder.