Pazar günü daha fazla bizim bireysel olarak yaklaşık 7 yıldır selam sabah vermediğimiz sigara kullanımı ile ilgili “Sigaramın Dumanı” başlıklı bir yazı yazmış, yazarken de yıllar yılı büyük bir dost olduğunu düşündüğümüz sigaranın vücudumuza vereceğini düşündüğümüz zararları daha işin başında önlemek adına yaşadığımız safahatı anlatmaya çalışmıştık.
Biz pek çok yazarın aksine yazdığımız yazıların geri dönüşünü yani okunup okunmadığını eğer okunuyorsa hangi okuyucu gurubunun daha fazla ilgi alanına girdiğini çok merak ederiz, yazılarımızı da okuyucularımızın sabrına güvenerek hemen her sabah başta whatsApp olmak üzere kullanabildiğimiz bütün iletişim araçları vasıtası ile okuyucularımıza ulaştırmaya çalışırız.
“Sigaramın Dumanı” isimli başlıklı yazımızda daha çok kendimizi anlattığımızdan ve sigara kullanan hemen herkesin de bizim geçtiğimiz evrelerden koşar adım geçtiğini bildiğimizden anlattıklarımızı daha çok “bir hafta sonu” yazısı olarak düşünmüştük ki, fena halde yanıldığımızı geri dönüşlerden anladık.
Biz AK Parti hükümetinin ancak daha fazla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavizsiz bir şekilde sürdürdüğü “Sigara yasağı” konusundaki hassasiyetini başından beri destekliyoruz, bunun başlıca sebepleri arasında da özellikle şehirlerarası otobüslerde, trenlerde, hatta uçaklarda tiryakilerin birbiri ardına yaktıkları sigaranın dumanı yüzünden karşı karşıya kaldığımız sağlık sorunlarıdır.
“Sigaramın dumanı” başlıklı yazımızın çıktığı günün akşam saatlerinden itibaren telefonumuzda kayıtlı olmayan numaralardan birbirinin peşi sıra ve ısrarlı aramaları karşısında “Allah Allah Pazar günü bu kadar aramanın sebebi ne olaki, bugün mesai günü değil Allah’tan hayırlısı” dedik ve bizi arayanların sorularına daha rahat cevap verebilmek adına saatlerin biraz daha ilerlemesini bekledik ve eve girdikten yarım saat sonra bizi arayan onlarca telefon numaralarını tek tek arayıp “Buyrunuz Ben Yüksel Ercan” dedikten sohbetin tek ortak noktasının “Sigara yasağı yüzünden artık tek tek iflas noktasına gelen yeme-içme işyerlerinin feryatları” olduğunu anladık.
Bizi başta İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa-Muğla-Kocaeli-Sakarya illerinden arayan firma sahiplerine “ Sanki karşımda organize olmuş bir kitle var, ben yazıları bu kadar fazla okunan bir yazar değilim, “Sigaramın dumanı” isimli yazımdan nasıl haberdar oldunuz.?” diye sorduğumuzda “Yüksel Bey biz bu sigara yasağı yüzünden o kadar büyük ve anlatılması zor mağduriyetler yaşıyoruz ki sigara ile ilgili çıkan her haber ve köşe yazılarını kim hangi ilde yazarsa yazsın anında buluyor ve muhatabımıza derdimizi anlatmak istiyoruz” cevabını verdiler.
Telefonda konuştuğumuz ve dertlerini dinlediğimiz Yeme-içme sektörünün temsilcilerinden anladığımız kadarı ile bu sektörde en az 7 milyon kişi çalışıyor ve bu 7 milyon kişi bu sektörden evine ekmek götürmenin mücadelesini veriyor
Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntı hemen herkes tarafından biliniyor, Ekonomik sıkıntılar dolayısı ile her geçen gün dışarıda yemek yiyen kitlede önemli bir azalma görülüyor, Böylesi bir olumsuz hava içerisinde mekânların hepsi ayakta kalma mücadelesi verirken, bir taraftan sigara yasakları, bir taraftan her gün yenisi çıkan ek vergiler yeme içme sektöründeki herkesin belini bükmüş durumda
Şarap üreticisi ile üzüm üreticisi arasında bir fark yok. Bunu anlamak istemiyoruz. İster şerbet, ister şarap yap, ikisi de aynı şey. Tüm yük düşman gibi görülen sektörün üstüne yıkılıyor. Bir gün bu sektör çökerse neler olacağını bilmek ister misiniz? Bu sektör biterse 5 milyon insan işsiz kalacak, asıl o zaman büyük sıkıntı yaşayacağız. Bir kanun çıkıyor, bir yük daha biniyor. Mesela sigara yasağı ile ilgili çıkan düzenlemede şartları yerine getirebilecek işletme sayısının yüzde biri geçmeyeceği konu ile ilgili herkes tarafından biliniyor. Ama asıl bilinmesi gereken nokta Ekonominin daha güçlü olması için yeme-içme ve turizm sektörünün dimdik ayakta kalması gerçeğidir.
Mekanlarda sigara içmek için camla ayrılmış, açılıp kapanan bölümlerde de sigara yasağı uygulanacakmış.Zaten ilk başta da yasa böyleydi ama mekanlar kendilerince formüller üretmişlerdi.Üç tarafı kapalı alanlar, hatta her tarafı kapalı alanlar bile açılır kapanır tavanlarla sigara içilir hale getirilmişti. İşte Sağlık Bakanlığı buna da müdahale edecek artık.
Bırakın üç tarafını, iki tarafını, tek tarafı duvar olan alan bile kapalı alan kabul edilecek ve sigara yasağına dahil edilecek.Biz başından beri sigara yasağını en çok destekleyenlerden biriyiz. Bu konuda pek çok yazı yazdık, sigara yasağının en büyük savunucusu olduk.
Ancak şimdi yeme-içme sektörünü biraz daha yakından tanıyınca sigara yasağının ne kadar insafsız olduğunu ve bu yasağın ilgili sektörü nerede ise batırma noktasına getirdiğini üzülerek görüyoruz.
Bir taraftan dışarıda ve içeride meydana gelen olaylar bir taraftan yaşadığımız ekonomik olumsuzluklar nedeniyle mekanlar sinek avlarken, gece hayatından yavaş yavaş mekan kapanma haberleri gelirken sigara yasağını genişletmenin ne yeri, ne de zamanı olmadığına inanıyoruz.
Eğer Sağlık Bakanlığı’nın söylediği gibi yanında tek bir duvar bile olan mekan kapalı alan sayılacaksa, bugünkü mekanların hiçbirinde sigara içilmemesi demektir bu. Gidin araştırın bakın özellikle yol üzeri olan ünlü mekanların tamamı günlerdir bomboş...
Geçen hafta çok ünlü bir mekanın önünde sadece sahibini tek başına otururken gördük, içimiz burkuldu “Bakın ben oturuyorum, burası güvenli” der gibi...Düne kadar iğne atsan yere düşmeyen mekandan çok üzücü bir görüntüydü.Bunların çoğu ya önünde ya da üç tarafı kapalı alanlarında sigara içilen mekanlar. Bir de sigara yasağı getirecekseniz, mekanların kapısına kilit vurun daha iyi.
Biz sigara yasağının tavsamasına bile karşı gelen birisiyiz ,Ama gün, bunu tartışmanın, yasakları genişletmenin günü değil. İnsanlar dışarı çıksın, kafeleri, restoranları doldursun, yeme-içme sektörü çökmesin diye kendimizi böylesi bir yazı yazmak zorunda hissettik.
Milyonlar harcanarak dekore edilmiş son derece lüks mekanların birisine eşinizi-çocuklarımızı-akrabalarınızı-dostlarınızı alıp girdiğinizde mesela bir pirzola yediğinizde, pirzola dolayısı ile o semtteki Kasap para kazanıyor, pirzolanın yanındaki ekmek dolayısı ile Fırıncı esnafı, Salata dolayısı ile mahallenin manavı, yemeğe attığınız tuz dolayısı ile bakkal yada marketlerin çarkı dönüyor.
Yeme-içme mekanları elektrik-su-doğalgaz kullanıyor, bu sarfiyatlar dolayısı ile devletin kurumları para kazanıyor, Vergi-SSK ödeniyor, Çalışan çok sayıda ara eleman buralarda istihdam ediliyor, yemeğin sonunda mekandan çıkarken aracınızı getiren kahya da evine ekmek götürmenin keyfini yaşıyor.
Sigara yasağına Evet ancak Yeme-içme sektörünün belini kıran onları kapanma noktasına getiren, yasaklar konusunda da karar vericilerin bu sektörün sorunları ile daha yakından yüzleşmeleri gerektiğine inanıyoruz, Sigara kullanıcıları sırf böylesi güzel mekanlarda uygulanan yasaklar dolayısı ile buralara adım atmıyor atsalar bile mekan sahiplerine hiçte hoş olmayan sorunlar yaşatıyorlar.
Sigara yasağı ile ilgili karar verenlerin şu sıralar yasağı bir kez daha gözden geçirmeleri ve sektörü batırmayacak, ayakta tutacak formüller geliştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz, Önce iyi formüller gerçekleştirelim, mekanları yeniden dolduralım, sigara yasağına da sonra bakalım.
Aksi takdirde işsizler ordusuna 5 milyon kişi daha eklenecek…Haberiniz ola…