2109 yılında yapılacak olan Genel seçim öncesi şu günlerde partilerde harır harıl bir çalışma var, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 mayıs tarihinde AK Parti genel başkanlığına geri dönecek olması bir taraftan 16 Nisan tarihinde yapılan referandum sonrası CHP’de başlayan iç hesaplaşma, MHP’de Referandum dolayısı ile ara verilen İlçe ve İl kongreleri süreci derken siyasette arayışlar tam gaz devam ediyor.
Bütün bu faaliyetlerin odağında ise 2019 yılında yada o tarihten daha önce yapılması muhtemel Cumhurbaşkanlığı seçimi var, bu sütunlarda günler öncesinden yazdık, artık siyaset hayatının son dönemine gelip dayanan CHP eski genel başkanı Deniz Baykal’ın “CHP beni Cumhurbaşkanı adayı göstersin” ekseninde başlayan tartışma bir anda “Kemal Kılıçdaroğlu eğer istiyorsa adaylığını daha şimdiden belli etsin” noktasına kadar geldi.
Vatandaş 2019 yılında yapılacak olan genel seçimde ne olacağı ile ilgili pek fazla bir bilgi sahibi olmadığından ister istemez kendi kendine “Bu siyasetçiler seçime daha 2 yıl varken şimdiden neden aday bulmaya çalışıyorlar.?” sorusu ile fazla ilgilenmiyorlar zira söylediğimiz gibi seçimin nasıl yapılacağı ile ilgili fazlaca bir bilgileri yok.
2019 yılında yapılacak olan genel seçimde seçmenin önüne iki sandık konulacak , seçmen bu sandıkların birisinde Cumhurbaşkanlığı için diğerinde ise milletvekilliği için oy kullanacak ve 2019 yılından sonra yeni cumhurbaşkanını ve 650 milletvekilini seçmiş olacak.
Yapılacak olan seçimde bir siyasi partinin genel başkanı aday olduğu ve seçimi kazanamadığı takdirde milletvekilliği de seçimin ertesi günü otomatikman düşüyor, yani siyasi partilerin genel başkanlarının Cumhurbaşkanı olmayı düşünürken önce milletvekilliğini sonrada siyasi parti genel başkanlığını kaybetmek gibi bir durumu söz konusu.
İşte böylesi bir endişe duyan siyasi parti genel başkanları şu sıralar Cumhurbaşkanı seçiminden çok çok Milletvekili seçimi ile ilgili durumdalar, 03 Kasım 2002 yılından bu güne kadar siyasete yön veren Tayyip Erdoğan’ın gücü belli, bu zamana kadar Erdoğan karşısında tek bir seçim kazanamayan muhalefet partilerinin genel başkanlarının bu yapıları ile bundan sonra Erdoğan karşısında başarılı olmaları da pek mümkün görünmüyor.
Böylesi bir seçimin sonucunu daha şimdiden bilen-hisseden Muhalefet partilerin genel başkanları ya kendi partilerinin bünyesinden bir siyasetçiyi cumhurbaşkanı adayı göstermeye yada birkaç siyasi partinin ortak oy verebileceği “Ekmek için Ekmeleddin!!!” formülünü hayata geçirmeye çalışacaklardır.
Böylesi bir noktada Tayyip Erdoğan karşısında yenilgi almaktansa siyasete TBMM’de devam etmek isteyen partilerin genel başkanları kendileri açısından hayırlı olacak Milletvekili seçimine odaklanacaklardır, Ancak bu zamana kadar hiçbir seçim başarısı olmayan Genel başkanların bu durumlarını seçmen nezdinde devam ettirmeleri de artık pek mümkün görünmüyor.
Şu an TBMM’de AK Partinin karşısında siyaset yapan CHP ve MHP’nin yıllar yılı girdikleri her seçimden başarısız çıktıktan sonra bir şekilde yaptıkları yada yapmadıkları kongreler vesilesi ile partilerin başında bulunmaları siyaseti de muhtemelen yeni yapı ile iyiden iyiye tartışmaya açılacaktır.
Yeni dönemde hayatımıza yön verecek siyasi sürecin Genel başkanlara sorunlar yaşatacağı muhakkak, Partilerini yıllar yılı iktidar yapamayan, “Seçmen bizi tam olarak anlayamıyor” bahanesinin arkasına saklanan muhalefet partilerinin genel başkanları için artık “Deniz bitti kara göründü” ikazı yapılmak durumundadır.
Muhalefet partilerinin genel başkanları şu sıralar kesinlikle 2019 yılından sonra partilerin başında ancak milletvekili sıfatı ile nasıl kalabilecekleri ile formül üzerine formül gerçekleştirerek kendilerini bir dönem daha genel başkan yapacak şartları oluşturmanın hesabını yapıyorlar, ancak yukarıda belirttiğimiz sebepler dolayısı ile işleri gerçekten son derece zor.
Bizde “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” şeklinde bir özdeyiş var, bu özdeyiş çerçevesinde siyasetçiler bırakın Dimyat’a girmeyi bulundukları alandan ayrılmamak adına bütün kapıları kapatıp 2019 yılını bir şekilde kazasız belasız geçirmenin hesabını yapıyorlar.
2019 yılında yapılacak genel seçimde iki sandık konulacağı ile ilgili net bilgiler seçmen tarafından tam olarak algılandığında Genel başkanlara karşı olan tazyik her zamankinden daha da fazlalaşacaktır, bu sıkıştırmadan Genel başkanların kurtulup kurtulamayacaklarını da zaman içerisinde hepimiz çok net bir şekilde görebileceğiz.