2023-02-23 09:57:17

Yandaş medya-Muhalif medya.

YÜKSEL ERCAN

yukselercanmedyagrup@gmail.com 23 Şubat 2023, 09:57

Bundan yıllar önce de böylemiydi .?” şeklindeki sorunun cevabını tam olarak bilemiyoruz ancak son dönemlerde Edirne’den, Ardahan’a kadar var olan yayın kuruluşları karpuz gibi ortadan ayrılmış durumda bulunuyor.

Sosyal medyayı bir tarafa bıraktığımızda Türk basını “Yandaş medya” ve “Muhalif medya” olarak ikiye ayrılmış durumda, işin garibi her iki tarafında nerede konuşlandığına şartlar karar veriyor.

Ortalama bir Türk insanı mevcut hükümete yakın olan yüzde 95’lik bir kesimi “yandaş medya” hükümet karşıtı olan yüzde 5’lik kesimi de “muhalif medya” olarak tanımlıyor.

Normal şartlarda yüzde 95’lik bir kitlenin yüzde 5’lik diğer grubu silindir gibi ezip geçmesi gerekiyor ancak durum yakından anlaşılacağı hiç te öyle zira belli anlarda yüzde 5’lik grup yüzde 95’lik yayın kuruluşunu geride bırakıyor.

06 Şubat tarihinde  meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin hepimizi derin acılar içerisinde bıraktığını bu sütunlardan sayısız kez belirtmiştik, Depremin başlaması ile birlikte ülkemizde var olan tüm medya kuruluşları afet bölgesine giderek orada olup bitenleri kamuoyuna aktarmaya başladılar.

Kendisini “yandaş” olarak konumlayan medya kuruluşları bölgede meydana gelen felaketi en asgari seviyede kamuoyu ile buluşturmaya çalışırken “muhalif” olarak bilinen medya kuruluşları da olup biteni olduğu gibi vatandaşlara ulaştırmanın çabasını veriyor.

Aslında kendisini “muhalif” olarak konumlayan medya kuruluşlarının mevcut yönetimlere çok büyük faydalarının olduğunu herkes biliyor zira meydana gelen herhangi bir olayı olduğu gibi hatta eksiklikleri  ile birlikte yetkililere ulaştırmak bir noktada o bölgede yaraların daha çabuk sarılmasını da sağlayabiliyor.

Yıllar önce yaşadığımız kentte görev yapan bir Vali ile sürekli didiştiğimizi hatırlıyoruz, bir sabah özel kalemden arayan bir görevli “Yüksel bey vali bey sizinle görüşecek” dedikten saniyeler sonra telefonun diğer tarafındaki vali “Yüksel bey sizi pek sevdiğim söylenemez ancak her sabah sizin gazetenizi ve yazılarınızı okuduğumda kentin neresinde hangi aksaklıklar var öğreniyorum, normal şartlarda kentin her mahallesine bir görevli koyacak durumumuz yok o yüzden sizin haberleriniz ile bizde bilgileniyor ve çözüm üretiyoruz, size de teşekkür ediyoruz” demişti.

Kendilerine “Muhalif medya” yaftası yapıştırılan yayın kuruluşları bu ülkenin düşmanı değil ki, neticede onlarda felaketler karşısında olup bitenleri en ince detaylarına kadar yetkililere ulaştırıp “çözüm bulun” talebinde bulunuyorlar.

İş başındaki yönetimlerin bu çabaların karşılığı olarak medyaya baskı uyguladıkları tek ülke Türkiye olsa gerek, böylesi olağanüstü felaketlerin üzerini örtmeye çalışmak yada kayıpları hiç olmamış gibi göstermenin yöneticilere faydadan çok zarar verdiği herkes tarafından zaten biliniyor.

Hepimiz daha iyi şartlarda yaşamanın mücadelesini veriyoruz, hiç birimizin olmayan bir haberi olmuş gibi vermeye çalıştığı yok ancak olup bitenleri de “hiç yokmuş gibi” davranmakta bize bir fayda sağlamaz.

Özgür medya”-“Bağısız medya” hiç kimseye zarar vermez, fayda verir bu durumu anladığımız gün medyanın işlerin yürümesinde ve var olan aksaklıkların giderilmesinde ne kadar önemli bir kurum olduğu da çok net bir şekilde anlaşılacaktır.

Bırakın herkes işini yapsın..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.