ŞEHMUS EDİS
Bankadan çektiği 60 bin liralık kredi ile tarihi konağı kediler için baştan aşağı döşeyen Melek Akarmut, konakta her kediye ayrı yatak yaptı. Sokakta yaşayan kör, sakat ve yaralı 20 kedinin ise bakımını üstlendi.
Tarihi konağı kedilere sığınma evi yapmak için kiraladığını belirten Hayvan sever Melek Akarmut, sığınma evindeki kedilerin çoğunluğunun kör, sakat ve bakıma muhtaç olduğunu söyledi.
Merpenli ve dar sokakların bulunduğu antik kent Mardin’de kiraladığı konakta kurduğu kedi sığınma evinde hasta kedi bakım odası ve oyun yaşam alanı kurduğunu belirten Akarmut,” Bu kedi sığınma evini kurmak için 60 bin lira kredi çektim. İnsanlar beni yadırgadı, ama ben bu hayvanları çok seviyorum. İmkanlarım el verdiğince bu sokak hayvanlarına yardımcı oluyor, onlara bakıyorum.” dedi.
KEDİLER İÇİN 24 ÖZEL YATAK
Eşinin memur olması nedeniyle 8 yıl önce Mardin’e yerleştiklerini ifade eden Akarmut,” Afyon Dinar'dan Mardin'e geldik. 4 çocuk 2 torun sahibiyim. Mardin'i çok sevdim ve artık hayatının geri kalanını bu şehirde geçirmeye çalışıyorum. Benim çocukluktan gelen bir hayalimdi. İşletmemin arkasında böyle tarihi bina bulunca O kadar heyecandandım ki, ben burada onlar için çok güzel bir ortam hazırlayabilirim dedim. İnanın hani kendi bütçemle yaptım. Kredi çekerek yaptım. Belki insanlara böyle saçma gelebilir ama. Çünkü havalar soğuyordu, kış geliyordu. Onlar için zaten hepsi engelli. Bazıları 3 bacaklı, bazıları kör, bazıları felçli. Ben onlar için yaptım burayı. Sağlıklı kediden çok onları düşünerek yaptım. Yatakların isimleri hepsinin tek tek ayrı, 18- 20 tane yatak var burada. Hasta odamız ayrı. Bulaşıcı hastalık olmasın diye onları ayrı bir yerde tutuyorum” ifadelerini kullandı.
YATAK ÖRTÜLERİNİ KENDİSİ ÖRTTÜ
Hasta ve yaralı kedileri tedavi ettiğini hatırlatan Akarmut, şöyle konuştu: ” Hareketsiz olanların orada tedavilerini yapıyoruz. Burada bu yatakların sahiplerini asla sahiplendirmem. Çünkü bunlara kimse benim kadar bakamaz. Yani bunlar engelli ve kör kediler. Bu yatak örtülerini de ben endim yaptım. Hepsini ördüm. Çok severek yaptım. Burada işçilikten fazla emek çoktur. 3 ayda bitti. Buranın maliyeti 60 bin lirayı geçti. Daha da eksiklerim var. Bütçem yettiği kadar inşallah, işte dediğim gibi kredi çekerek yaptım. Bazıları kediler için kredi mi çekilir diyor. Bunlar da can taşıyor. Benim için çok çok kıymetliler. Benim işletmem var. Sabuncuyum aslında insanları bilinçlendirmek amaçlı sokak hayvanlarıyla afişler asıyorum. Ve paylaşımlarımda hepsi sokak hayvanlarıyla alakalıdır. İşimle alakalı hiçbir şey göremezler. Turistler geliyor. Dünyanın her tarafından Japonya’dan Rusya’dan falan. Ben keşfetmedim, insanlar keşfetti. Çok kişiye benzettiler ama saçlarım da böyle olunca Merlin Monreo’yu daha çok anımsattığımı söylüyor. Mardin’i çok seviyorum. Tarihi dokusuyla zaten turizme açık bir yer. İnsanların gelip görmesini çok istiyorum. Mutlaka gelsinler, insanları da çok güzeldir. Dinlerin ve dillerin şehri Mardin’e herkesi bekliyorum. Çok güzel bir şehir, tarihi dokusuyla insanıyla, kültürüyle. Amerika’nın Marilyn Monroe’su varsa Mardin’in de Merdin Monroe’si var.”diye konuştu