CHP’nin geçtiğimiz hafta yaptığı Büyük Kongresinde başta CHP’lilerin sonrada “Türkiye’de kuvvetli bir muhalefet yok” diye sızlanan geniş bir kitlenin kongre sonunda genel başkanlığa yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi ile içerisine düştüğü umutsuzluk “2019 yılında yapılacak olan 3 seçime kadar ana muhalefet hangi parti olacak” sorusunun dozajını önemli ölçüde yukarılara doğru çıkardı.
Bizim CHP’nin yada başka bir siyasi partinin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok, böyle bir bakış bizim ne hakkımız nede haddimiz, bizi yakından tanıyanlar özellikle son dönemlerde siyasete bakışımızın olabildiğince tarafsız bir noktaya geldiğini de bileceklerdir.
03 Kasım 2002 tarihinden sonra MHP’nin ondan kısa bir süre sonra da CHP’nin mevcut yönetimlerinin ne kadar başarısız olduğu hatta bu iki siyasi partinin girdikleri tüm seçimlerden yenilerek ayrıldığı gerçeği ister istemez bu partilere mensup seçmenin umutlarının tamamen kırılmasına vesile oluyor.
Geçen hafta yapılan CHP’nin büyük Kurultay’ında Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkan ve kabul etmek gerekir ki hatırı sayılır bir miktarda oy alan Yalova Milletvekili Muharrem İnce genel başkanlığı kazansaydı CHP’nin oy oranını var olandan daha yukarılara çıkarabilirmiydi.? Sorusu bu yüzden içerisinde bulunduğumuz günlerde daha toplumda daha fazla karşılık bulacak.
CHP’nin bir Genel başkan yardımcısı “Genel başkan adayımız Muharrem İnce iyi hamaset yapıyor ancak Hamaset ile bir netice elde edebilmemiz zor” şeklindeki açıklamasının bize göre hiçbir gerçekliği yoktur, 2003 yılından itibaren İktidarda bulunan Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir hatip olduğu göz önüne alındığında Türk siyasetinin nasıl yürüdüğü de ortaya çıkacaktır.
MHP’nin sanıyoruz Mart ayında büyük Kurultayı var, Yapılacak olan kurultayda zaten mevcut genel başkan Devlet Bahçeli’nin karşısına aday olarak herhangi bir siyasetçinin çıkması beklenmiyor, Bir türlü iktidara gelemeyen son dönemlerde de “Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmayıp Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğiz” diye yaptığı açıklama ile muhalefet olmaktan da çıkan MHP’nin kendisini, nerede konumlandırdığı da en çok merak edilen konuların başında geliyor.
Dünyada demokrasi ile yönetilen tüm ülkelerde İktidar partilerinin alternatifi o partinin tersine ideoloji yapan partiler olarak bilinir, Daha açık bir ifade ile Türkiye’de şu an İktidarda bulunan AK Parti’nin alternatifinin de CHP olması gerekiyor.
CHP’nin Türkiye’nin en eski siyasi kuruluşu olduğu herkes tarafından biliniyor, 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra iktidara gelen Turgut Özal iktidarını sol bir siyasi partiye değil Süleyman Demirel’in başında bulunduğu siyasi partiye teslim etmişti.
1995 yılında DYP’nin iktidarı yine bir sol partiye teslim edeceği beklenirken yapılan seçimde hükümet Necmettin Erbakan başkanlığındaki bir partiye geçti, Çok uzun yıllar sonra 1999 yılında iktidar kendisini soldan olabildiğince çekmiş Bülent Ecevit’e gelmesine rağmen hükümet Ecevit’in partisi kadar oy alan MHP ve ANAP ile birlikte kurulabilmişti.
03 Kasım 2002 tarihinden itibaren iktidar kendisini Muhafazakar-Sağ olarak tanımlayan AK Parti’ye geçti ve bu iktidar o gün bu gündür devam ediyor, İşin garip tarafı solda var olan bütün siyasi partilerin bir bir sahneden çekişmesi ile sol cenahta tek başına kalan CHP’nin iktidar olma şansı kat be kat artmasına rağmen partinin oyu yüzde 25’lere fikslenmiş oldu.
Bugün CHP seçmeni de AK Parti dışında kalan sağ tandanslı seçmende 2019 yılında yapılacak olan seçimlerde CHP’nin başarılı olacağına inanmıyor, Yukarıda da belirttiğimiz gibi MHP’nin de artık kendisini nerede konumladığı belli olmadığından gelecek dönemde kendisini Sağ parti olarak gören AK partinin alternatifinin yine sağ bir gelenekten gelen Meral Akşener başkanlığındaki İYİ Parti olacağı kanaati her geçen gün kuvvetleniyor.
CHP’nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan kongresi sonrası konuştuğumuz bir CHP’li dostumuz “Yüksel Bey benim hayatımda CHP’den başka bir şey yok, ancak artık durum gösteriyor ki CHP bu yapısı ile umut olmaktan çıkmış durumda, Genel başkan ve yönetim kitlelere heyecan vermekten uzak, seçimde ne olur bilemem ama seçime kadar artık ana muhalefet CHP değil İYİ Partidir, Meral Akşener bu günlerde herkes için umut” şeklinde konuştu.
15 yıldır muhalefette olan partilerin iktidara gelmek gibi bir kaygılarının olmadığını Genel başkan ve parti yönetimlerinin de Türkiye’de iktidar olmaktan çok parti içi iktidara çalıştıklarından Ak Partinin karşısında olan yüzde 50’lik seçmen kitlesi de son dönemlerde yeni bir siyasi arayışa girmiş durumda.
Mevcut şartlar önümüzdeki dönemde Meral Akşener başkanlığındaki İYİ Partiye büyük katılımların olacağını gösteriyor,” İYİ Partinin kadrolarının Akşener’e hangi ölçüde ayak uydurup uyduramayacağı parti yönetiminin atacağı adımlara ve göstereceği performansa bağlıdır” diyenlerin sayısı da epeyce fazla.
Türkiye’de var olan sağ bir iktidarın alternatifinin yine bir sağ parti olması kendisini solda gören, o tarafta siyaset yapanların en önemli sorunudur , dolayısı ile sol tandanslı aydınların-yazar çizerlerin ve düşünürlerin her şeyden çok bu duruma kafa yormaları ve çözüm bulmaları gerekiyor.
Aksi takdirde CHP’nin geçen dönem yerel seçimde kazandığı belediyeler ve genel seçimde kazandığı yüzde 25 oranındaki oy oranının da yerinde yeller esebilir.
Bizden hatırlatması.