2023 yılının haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimine tam bir yıl kaldı, “Seçim erken yapılacak, hayır seçim zamanında yapılacak” şeklindeki söylemler hız kesmeden devam etse de bir şekilde Türkiye artık seçim havasına girmiş durumda.
Böyle bir süreçte nerede olursa olsun karşılaştıklarımızla “selam kelam” faslından sonra hiç değişmeyen “ Seçimden hangi parti birinci çıkacak.?” sorusundan hemen sonra muhataplarımız ellerindeki akıllı telefonlardan gördükleri “kamuoyu araştırmaları” ile ilgili fikir beyan etmeye başlıyorlar.
Biz öteden beri işini düzgün yapan kamuoyu araştırma firmalarının neticelerine çok büyük değer verir daha da önemlisi inanırız, 1983 yılından itibaren yapılan seçimlerden hemen önce yapılan araştırmalar eğer yönlendirme amaçlı değilse en fazla bir bilemediniz iki puan sapma ile sonuçları olduğu gibi biliyor.
Bugünlerde biz yine güvenirliğine inandığımız araştırma firmalarının tamamının yaptıkları kamuoyu araştırmalarını alt alta üst üste yana yana getiriyor gün sonunda hepsinin neticelerini harmanladığımızda o gün itibarı ile partilerin oy oranlarını aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.
1999 yılında yapılan genel seçimde MHP’den Milletvekili adayıydık, Ankara’da çeşitli toplantılar yapıldıktan sonra seçim sonra meclis başkanı olan Ömer İzgi tüm milletvekili adaylarını bir araya topladıktan sonra “-Arkadaşlar elimizde bu zamana kadar yaptırdığımız çok sayıda kamuoyu araştırması var araştırmaların tamamının ortalamasını aldığımızda MHP yapılacak olan genel seçimde yüzde 21 oy oranı ile seçimden birinci parti olarak çıkacak bizi DSP takip edecek ,hayırlı uğurlu olsun” diyerek tüm adayları bölgelerine uğurladı.
Biz o heyecan ile bölgemize gelip çalışmaya başladık, seçime 61 gün kala yani 16 Şubat 1999 tarihinde bölücübaşı Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi seçimden ikinci parti çıkacağı tahmin edilen DSP’yi birinci parti yaptı.
18 Nisan 1999 Pazar günü akşam saatlerinde sandık açıldığında DSP yüzde 22.19 oy ile 136 milletvekili, MHP ise 17.98 oy oranı ile 129 milletvekili kazandı.
Bölücübaşı Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesi ile DSP’nin oyu bir miktar yukarı çıktı MHP’den yüzde 3 oy DSP’ye gitti.
1999 yılından sonra yapılan genel-yerel ve referandumlar öncesi araştırma şirketlerinin yayınladıkları sonuçlara baktığımızda yukarıda belirttiğimiz gibi sonuçların çok küçük sapmalarla bire bir aynı çıktığı görülecektir.
Tahmin edileceği gibi kamuoyu araştırma şirketlerinin yaptığı ve açıkladığı sonuçlar her dönem iktidar olan partileri sevindirdiği gibi seçimde başarısız olan partilerinde tepkisine neden olmuştur.
Böylesi durumlarda araştırmalarda geride kalan partilerin yöneticileri “Biz bu araştırma şirketlerine inanmıyoruz, hepsi taraflı, asıl araştırmayı yapacak olan seçmendir” derler ancak seçim akşamı sandıklar açıldığında bir yada iki dönem önce olduğu gibi o partilerde acı gerçekler ile yüz yüze kalır kepenk kapatırlar.
Var olan araştırma şirketlerinin büyük bir bölümü “-Biz işimizi düzgün ve tarafsız yapacağız ekmeğimizi bu işten kazanıyoruz, Türkiye’de seçim çok, seçim öncesi açıkladığımız neticeler ile sandıktan çıkan oy birbirini tutmaz ise bir daha hiçbir siyasi kurum bize güvenmez buda bizim sonumuz olur” anlayışı ile hareket ediyorlar.
Şu sıralar siyasete ilgi duyanlar sözümü ettiğimiz işini düzgün yapan araştırma kurumlarının yayınladıkları sonuçlara dikkat etsinler, bir kenara not etsinler, sonrada seçim akşamı sandıklar açıldığında o sonuçlar ile karşılaştırsınlar, işte o zaman bizim ne dediğimiz daha kolay anlaşılacaktır.
Dün bir siyasi parti için çok yüksek çıkan oy yüzdeleri bugün olabildiğince aşağıda çıkıyorsa bu durumun sebebinin araştırma şirketlerinden çok ilgili partinin yönetiminde ve politikalarında aranması gerektiğini düşünüyoruz.
Anketler yalan söylemez, Yeter ki yapılan araştırmalar tarafsız olsun..