Atatürk yolunda

12 Şubat 2018, 15:56

Selanik’te Ahmet Subaşı Mahallesinin Islahane Caddesinde iki katlı pembe boyalı bir ev vardı. Bu evde Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım otururdu. 1881 yılında bir oğulları oldu. Adını Mustafa koydular. Mustafa sarı saçlı, mavi gözlü bir çocuktu. Bütün çocuklar gibi Mustafa’nın çocukluğu da mahallede komşu çocukları ile güle oynaya geçti.

Mustafa, Şemsi Efendi Okuluna başladı. Kısa bir süre sonra babası Ali Rıza Efendi öldü. Güç koşullar altında öğrenimini sürdüren Mustafa, bugünkü askeri ortaokul dengi olan Askeri Rüştiye’ye başladı. Orta kısmı başarı ile bitirdikten sonra lise dengi olan Manastır Askeri İdadi’sine yazıldı. Derslerine düzenli olarak çalışan Mustafa Kemal liseyi bitirdi. İstanbul’a gelerek Harp Okulunun piyade sınıfına girdi. Üç yıllık öğrenimini başarı ile sona erdi. Kurmay subay yetiştirilmek üzere Kurmay Okulu’na seçildi.

1881 yılından aramızdan ayrıldığı tarih olan 10 Kasım 1938 yılına kadar şu an bize miras bıraktığı genç Türkiye Cumhuriyetinin temellerini atan, bu toprakları bize yurt bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ölüm yıldönümünde bir kez daha rahmet-minnet ve şükran ile anıyoruz.

Atatürk’ün yaşadığı zaman zarfında Türk milletli için neler yaptığı ile ilgili burada bir kez daha tekrar yapmayacağız bizim burada anlatacağımız aslında herkesin bildiği ancak bir şekilde inkar ettiği yada ötelediği Atatürk karşıtlığı üzerinedir.

Dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde o ülkeyi var eden Kahramanların isimleri Ülkerlin başkentlerine, havaalanlarına, meydanlarına verilir ki o ülkede yaşayanlar Kahramanlarını unutmasınlar.

1732-1799 yılları arasında yaşayan ve 67 yıl ömür süren ABD’nin başkanlarından George Washington normal şartlarda herkesi kıskandıracak bir başarıya sahip değil, girdiği savaşlar içerisinde kazandıkları da var kaybettikleri de.

Ölümünden sonra ABD halkı kendisine olan bağlılığını göstermek adına ülkenin başkentine Washington ismini vermiş, Başkent ile birlikte ABD içerisinde önemli ne kadar yapı varsa George Washington ismini vermekten çekinmemiştir.

“Atatürk isteseydi başkent Ankara’nın ismini Mustafa Kemal yapabilirmiydi.?”sorusunun cevabı yüzde yüz EVET olur, bu teklif muhtemelen kendisine pek çok noktadan iletişmiştir ancak yapılan bu teklife bizzat kendisinin olumsuz bakacağı da zaten biliniyor.

Türkiye’nin birkaç ilçesinin ismi Mustafa Kemal yada Mustafa Kemalpaşa, bunu hepimiz biliyoruz, ölümünden sonra isminin havaalanları başta olmak üzere pek çok noktaya verildiği gerçeği de var.

Bizim bu yazdıklarımız ile ilgili okuyucular “Yüksel Ercan bu meseleyi neden kaşıyorsun.?” diye sorabilirler, bizde zaten kaşımak niyetinde değiliz ancak son dönemlerde Atatürk anıtlarına birbiri ardına yapılan saldırıları gördüğümüzde birden bire Atatürk ismine bu saldırıların neden başladığına da anlam veremiyoruz.

Bağımsızlık mücadelesi veren bütün ülkelerin umudu olan Mustafa Kemal’in kendi ülkesinde neden sevgisizliğe mahkum edildiği ile ilgili sorulara bizim cevap vermemiz zor, zira biz Mustafa Kemal Atatürk’ü Türkiye Cumhuriyetinin önce kurtarıcısı sonrada kurucusu olarak bildiğimizden kendisi ile ilgili olumsuz ifade kullanan hiç kimse ile zaten selamımız sabahımız olamaz.

Hindistan’ın bağımsızlık sembolü Mahatma Gandhi “Mustafa Kemal ingilizleri yeninceye kadar tanrıyı da ingiliz zannediyordum” derken yüzyılın nasıl bir dahi ile karşılaştığını Bağımsızlık mücadelesi veren Ülkelerin Mustafa Kemal’in yolundan gittikleri takdirde çok kısa bir zaman dilimi içerisinde amaçlarına ulaşacaklarını da çok net bir dil ile ifade ediyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı 79 yıl olmuş, Biz kendisini ve silah arkadaşlarını bu memlekete yaptıkları hizmetler için bir kez daha rahmet ve minnet ile anıyoruz.

Dikkat edin her geçen gün Atatürk sevgisi daha da çoğalıyor, onun yanmış-yıkılmış bir imparatorluktan sonra ortaya çıkardığı Genç Türkiye Cumhuriyetinin dünya durdukça var olması adına yaptığı hizmetleri her gün biraz daha iyi anlıyor daha güzel yorumluyor.

Türk Milletinin başı sağ olsun.