31 Mart 2019 tarihinde hepimizin hayatını yakından ilgilendiren yerel seçim yapılacak, Doğduğumuz günden öldüğümüz ana kadar bir şekilde ilişkili olduğumuz yerel yönetimlerde söz sahibi olmak, Belediye başkanı-Belediye meclis üyesi –İl genel meclis üyesi olabilmek adına kendisini siyasete yakın bulanlar bugünlerde dikkatlerini siyasi partilere yöneltmiş durumdalar.

Şu sıralar yerel yönetimler ile ilgili olarak iki grup var,bir tarafta bir dönem-iki dönem-üç dönem-dört dönemdir Belediye başkanlığı makamında bulunmalarına rağmen asla “yoruldum” demeyen aksine “görev verilirse tekrar adayım” diyen mevcut belediye başkanları diğer tarata da Belediye başkanlığı gibi yetkileri son derece geniş makamlara gelebilmek “Allah’ın rızasını kazanmaktan ve vatandaşa hizmetten başka” hiçbir derdi bulunmayan adaylar yada aday adayları.

Biz yönetim katında bulunan belediye başkanlarını da, onların yerine geçmek isteyen adayları da çok iyi anlıyoruz ve işin garip tarafı her iki tarafa da sonuna kadar hak veriyoruz, Zira sözünü ettiğimiz Belediye başkanlıklarının gücü orta yerde iken böylesi geniş yetkilere kayıtsız kalmak öyle kolay bir hadise olmasa gerek.

Bilindiği gibi yerel seçimler beş yılda bir yapılıyor, yani bir şekilde orta büyüklükte, bütçesi de şu sıralar milyon liralar ile ifade edilen bir yerleşim merkezinde iki kez üst üste seçim kazanmış herhangi bir siyasi partiye mensup belediye başkanı hayatının on yılını hiçbir ekonomik sıkıntı, hayat pahalılığı gibi herkesin ortak derdi olan sorunlardan uzak bir şekilde geçiriyor.

Böylesi bir durumda sabah mesai saati başlangıcında evinin merdivenlerine kadar dayanmış, içerisinde Makam şöförü ve özel kalem müdürünün bulunduğu ve yazın kliması soğuğa ayarlanmış, kışın koltukları ısıtılmış bir şekilde son derece lüks araç ile o günün programına göre yola çıkan bir belediye başkanından kendi isteği ile ayrılmasını beklemek zaten eşyanın tabiatına aykırı bir durum olacaktır.

Pek çoğumuz biliriz ki Belediye başkanları seçildikleri ve makamlarına oturdukları günün akşamından itibaren beş yıl sonra yapılacak seçimi nasıl kazanacaklarının hesabını yapmaya başlıyorlar,Kendilerinin bir dönem hatta birkaç dönem aynı makamda oturmasına imkan sağlayacak, İl.e yönetimleri ile il yönetimleri ile sonrasında da partilerinin Genel merkezleri ile gelecek adına nasıl bir politika izleyeceklerini belirlemenin hesabı içerisinde bulunurlar.

Bir kısım belediye başkanları daha ilk günden itibaren ikinci hatta üçüncü dönem seçilmenin hesabını yaparlarken bir gurup belediye başkanı da daha ilk günden belediye bünyesinde görev yapacak A takımını belirler belirlemez sahaya çıkar, Vatandaşın sorunlarını büyük-küçük demeden çözmeye çalışırlar.

Sayılı gün çabuk gelir geçer, her iki guruptaki belediye başkanları içinde bir şekilde beş yıllık zaman dilimi geçer, bir bakarsınız YSK aylar sonra yapılacak olan seçim ile ilgili takvimi açıklamış, ortalık toz duman olmuş, Yeni dönemde belediye başkanlığı koltuğuna oturmak isteyen adaylar birbiri ardına başvuru yapmaya başlamışlar.

İşte bu günlerde gördüğümüz manzara tamda budur, Özellikle artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan Sosyal medya vasıtası ile mevcut belediye başkanları bir taraftan daha çok dönem içerisinde yapamadıklarından çok yaptıkları hizmetleri  “Pehlivan Tefrikası” gibi kamuoyu ile paylaşan belediye başkanları bu metot ile partilerinin genel merkezlerini etkileme yoluna gidiyorlar.

Bununla yetinmeyen çok sayıda belediye başkanı dikkat edilirse  seçim takvimi açılır açılmaz Ankara’yı su yolu yapmaya başladılar, Türkiye’nin dört bir tarafından sabah erken saatlerde yola çıkan Belediye başkanları kendi partilerine mensup milletvekillerini, Partilerinin Genel merkez yöneticilerine daha önceden hazırladıkları ve alana da verene de bir faydası olmayan plaketleri sunmanın yarışına girmiş durumdalar.

Allahtan Belediyeciliği çok iyi bilen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel başkanı Erdoğan belediye başkanları diğer aday adayları karşısında belediye imkanlarını fütursuzca kullanmasınlar diye Belediye başkanlarının adaylık başvurularını almamak gibi harika bir uygulama yapınca mevcut başkanlar ile aday adayları arasında azda olsa bir denge sağlanmış oldu.

Aslında Parti Genel merkezlerinin bir adım daha atmaları ve Ankara’ya gelecek olan Belediye başkanlarının Belediyeye ait araçlar ile , özel şoförler ile Özel kalem müdürleri ile değil de kendi imkanları ile gelmesini ağlayacak bir uygulamayı da hayata geçirmeleri gerekiyor ki  belediye başkanları ile diğer aday adayları arasındaki uçurum tam anlamı ile kapanabilsin.

Bütün bunlar bir tarafa işin doğrusu  biz şu sıralar mevcut belediye başkanlarının asla yerinde olmak istemezdik, Yerleşim merkezlerinin belediye başkan adaylarının açıklanacağı son saate kadar mevcut belediye başkanlarının nasıl “Kabir azabı” çektiklerini aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.

Belediye  başkanları bu işin yani başkanlığın bir meslek olmadığını, eninde sonunda kendisini o makama getirenlerin bir şekilde götüreceklerini, bunun içinde öyle kapı kapı dolaşmanın bir anlam ifade etmediğini, Hayatta belediye başkanlığından daha önemli değerler ve duygular olduğunu anlayabilseler, bu kadar sorun yaşamayacaklar.

Adayların açıklanacağı dakikaya kadar geçecek olan süre belediye başkanları  için “Sırat Köprüsünden” geçmek yada geçememek ile aynı anlamı taşımaktadır, Başkanlık süresi içerisinde iyi çalışma yapanlar ve “ olursa olur olmaz ise evime eşime-çocuklarıma daha fazla zaman ayırabilirim” diye düşünenler için zaten bir sorun yok.

Sırat köprüsü “Ben makama doyamadım” diye düşünen başkanlar için zor bir yol..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263